8. Bölüm

3.2K 142 11
                                    

sabah kalktığımda. hepimiz oturma odasında baya komik bir şekilde sızmıştık. üstümde bir ağırlık hissettim. fazla ağır. kafamı hafif kaldırdığımda üstümde Kağan ın olduğunu hissetdim. kafasını göğüsüme koymuştu ve elleri belimdeydi. ilk defa onu uyurken görüyordum. ve uyurken bile fazla karizmatikti. etrafıma bakındığımda Sena ve Bora koltukta fazla çılgın yatıyorlardı. ve gülmeden edemedim. Sena Bora nın bacağına sarılmış. buna bakıp ta kim gülmez ki. Alper ve Mediha ise fazla şirinlerdi. Mediha Alper in karnında uyuya kalmış. şu an biri bizi böyle göre ne yapar. düşününce gülümsedim.

ayağa kalkmak için hamle yaptığımda Kağan bana daha sıkı sarıldı. ya bu çocuk nasıl bir şey ya! kolumu çekmeye çalışıyorum sıkıyor. ayağa kalkmak istiyorum sıkıyor. Kağan amacın ne senin.?

bir saniye!

 şu an doğru düzgün tanıma dağım adamla uyuya kalmışım. ve hala yatıyorum hemen kurtulmam lazım aslında çok rahattım ama olamaz ''Kağan'' sesim kısık çıkmıştı. diğerleri duymasını istememiştim. bir mırıltı çıkardı 'hı' dedi. ama halaa uyuyordu bu  ''Kağan kalk! canım acıyor fazla yakıyorsun!'' bunu duyduğuna emindim ama cevap vermedi. ''Kağan! lanet olsun! kalk üstümden!''  bunu bağırarak söylemiştim. ve fazla kızmıştı. bu her halinden belliydi. üstümden hızlıca kalktı. kendisi kalktıktan sonra benim iki kolum da sertçe tutup zorla odama çıkarttı.

fazla canımı yakmıştı. tekrar durduk yere sinirlenmişti bence. alt üstü üstümden kalk dedim ve birazcıkta bağırmış olabilirim. odamın kapısını sert bir şekilde açmıştı. beni çok korkutuyordu. beni yatağımın üstüne fırlattı ve popomun üstüne sert bir şekilde oturdum. ve kapıyı kitledi anahtarı da pantolonunun içine atmıştı. ıyy bu fazla iğrençti. ''şimdi kolaysa kurtul merve!'' bunu deyince çok korkunç gözüküyordu. 

ben yatağın üstünde otururken beni zorla yatırdı ve üstüme sert bir şekilde çıktı. ahh! canım acımıştı. ve aşağıda sarıldığından fazla sıkı sarılıyordu. ''uykum var! eğer sesini çıkaracak olursan. sana yapacaklarım hoşuna gitmeyecek.!'' çok sert söylemişti. şu an nefes alamıyordum. çok sıkıyordu. kollarımı da hareket ettiremiyordum. ama Kağan beyin keyfi yerindeydi. 

bir veya iki saat sonra herkes evde bizi aradı. ''Kağan olum neredesiniz lan! nerede yiyişiyorsunuz lan'' bunu Bora söylemişti. sesimi çıkaramadım. eyer ses çıkarırsam Kağan ın yapacakları aklıma geldi ve sustum.

biraz kıpırdandım. ve biraz daha ''Merve kıpırdama!'' sert söylemişti ama bağırmamıştı. uyanık olduğunu anlayınca. çırpındım eğer biraz daha böyle sıkmaya devam ederse. nefes alamamaktan ölecektim. ''Merve kıpırdanma lan! uyumaya çalışıyoruz burada!'' baya bir bağırmıştı bu sefer. niye benim üzerimde yatıyor hem yatak diye bir şey var demi? niye bana dokunarak uyuyor uyumasın ''Kağan biraz daha sıkarsan nefes alamadığım için öleceğim'' sesim kısık çıkmıştı. ve pozisyon değiştirdi. bu sefer yan döndü. ve beni önüne aldı. belimden tuttu ve sarıldı. 

uyuduğunu anladığımda yavaşça kaktım. serbest bırakmıştı. yataktan kalktım.kapıya yöneldiğimde kapının kitli olduğu aklıma geldi. ''Kağan lütfen kapıyı açar mısın?'' bunu yalvararak söylemiştim. o ise sadece güldü. telefonumun un titrediğini duydum. Kağan sanırım duymamıştı ve duymadı sanırım. telefonu alıp banyo ya girdim. arayan 'özel numara' of bu sefer açmak istemiştim. ''güzelim. ne zamana kadar o evde olacağını düşünüyorsun. elinde sonunda o evden çıkacaksın. ama dikkat et. dışarıda kötü insanlar olabilir.'' deyip tekrar kapatmıştı. ne demek oluyor bu! şaka olmalı değil mi? yani annemi kaçıranlar bana ne yaparlardı acaba?

banyo dan çıktığımda Kağan banyo kapısının önünde bekliyordu. ''kimdi o Merve!!'' ya sende de ne kulak var be. her boku duyuyorsun. ''sanana ne dedi!'' beni duvar ve kendisi arasına sıkıştırmıştı. ve gözlerimin içine bakıyordu. kahverengi olan gözleri bir anda ölüm siyahına dönmüştü. ''evden dışarı çıkmamda dikkat edeceğimi söyledi ve dışarıda kötü insanlar olabileceğini'' bunu duyar duymaz duvara yumruk attı. ben ise gözlerimi kapattım. sıkı sıkı yumdum. çok korkmuştum.

onun bana ne kadar da zarar vermeyeceğini bilsem de korktum. yüzümü ellerinin arasına aldı ''merve artık ben nereye gideceksem sende oraya geleceksin. o şerefsizin sana neler yapa bileceği aklımı ucundan bile geçmiyor! birde seni kaybedemem tamamı! bana söv istediğini de istediğini yap ama benden uzak durma. benden gerektiği zaman kork ama sana bir şey olmasını izin veremem'' bu konuşma etkileyiciydi. ama ben onun hiç bir şeyi iken neden bana böyle davranıyor anlamıyorum. tamam beni koruyor bu çok güzel bir şey ama neden ben? ''Kağan'' sesim soluk çıkmıştı. ''söyle'' acaba sorsam mı evet evet sorayım. ''neden ben? yani onca kız var-'' derken ağzımı eliyle kapattı. ''bunlar merak edilecek şeyler değil merve'' elini ağzımdan çekince hemen tekrar arkasından soru sordum ''ben seni tam olarak tanımıyorum ve sana sarılıp uyumak beni kötü hissettiriyor'' bunu dediğimde hemen gözlerime baktı kızgınlığı gitmişti sanırım. ''ne merak ediyorsun?''

''annen nerede?''

''öldü. başka?''

''peki ya baban?''

''öldü. başka?''

''kimle yaşıyorsun?''

''Bora ben ve Alper yetim haneden arkadaştık ve sonra ailelerimizin mirası üstümüze kaldı bizde aynı eve taşındık. şimdi soruların bittiyse aşağı ya inelim.'' gülümsedim ve kapının anahtarını çıkarınca tekrar iğrendim o ise çapkınca güldü. aşağı ya indiğimizde ''amma çok yediştiniz be abi sizi bekliyoruz iki saatir'' Alper in bu cümlesine kağan hariç herkes gülmüştü.


Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin