52. Bölüm

2.1K 97 24
                                    

silah sesi bütün evi kaplamıştı. nefesim kesilmiş ve gözlerimi daha da sıkı kapatmıştım. bir kez daha 'ya ölürsem' korkusu doldu içime. ve kendimi her seferinde avuttuğum cümle ise 'belki ölünce daha mutlu olurum' ama asla mutlu olamayacağımı iliklerime kadar hissediyor ve biliyordum. bazen Oğuz özle numara olmadığını düşünüyor ve kendi kendime canımı yakıyordum. ya Oğuz değilde başkası ve bana daha çok yakın bir insansa. en çok bunun korkusu vardı içimde. ve bu özel numara her kimse daha çok can yakıyordu. korkuyordum. bir küçük çocuk gibi annemi istiyordum. 'senin annen yok Merve bu kötülüklerle dolu Dünya da tek başınasın' işte en çokta bu aklıma geliyor ve içim acıyor. keşke her şey böyle olmasaydı. belki güzel bir hayatım olabilirdi keşke...

gözlerimi yavaşça açtığımda herkes bana bakıyordu. Oğuz a baktığımda elindeki silahı bana doğrultuyordu ve bana gelmemi işaret ediyordu. koşarak Oğuz un yanına gittim. Oğuz beni sıkı sıkı sarıp beni koruması için arkasına çekti. bu sefer gözlerimi ve kulaklarımı kapattım. hiç bir şey görmek veya duymak istemiyordum artık. adamlar tek tek kapıdan çıktılar. fakat hepsinin gözü bendeydi. bir tanesi benim duyabileceğim kısık bir sesle ''bir daha geleceğiz'' dedi ve göz kırptı. bu korkunçtu. hepsi çıktıktan sonra Oğuz un arkasından çıkıp eve baktım. benim kafama silah dayayan yani beni öldürmesi gereken adam şu anda yerde ölü bir şekilde yatıyordu.

onu Oğuz vurmuştu.

bu yüzden silahı bana dönüktü. kafama silah dayayan ölü adamın yanına yavaş yavaş gittim. yanına diz çöküp yüzünü inceledim. artık ölü insanlardan korkmuyordum. sadece onların yerinde olmayı hayal ediyordum. ''Merve!'' Oğuz un bağırmasını aldırış etmeden elimi kafasından vurulmuş olan yere götürdüm. yüzü kanlar içerisindeydi ve gözleri ise tavanı seyrediyordu. acaba ölüyken ne hayaller kuruyordu bu adam. kollarımdan tutup beni kendine çeken Oğuz. ''Merve yukarı çık'' dedi ancak çıkmayacaktım. ''hayır ben bu adama bakmak istiyordum'' dedim Oğuz iki kolumdan daha sert bir şekilde tutup havaya kaldırdı ve kucağına alıp merdivenleri çıkmaya başladı. ''ya bırak beni! adama bakacağım!!'' bir yandan kurtulmak içim çırpınıyor bir yandan da adama bakmak için yalvarıyordum. ''Merve saçma sapan konuşma'' dedi. ve odaya girip beni yatağa yatırdı. ''şimdi uyu ben seni uyandırmaya geleceğim tamam mı?'' dedi sakin bir tavırla bende kafamı 'hayır' anlamında sallayıp ''hayır! uyumayacağım!!'' Oğuz kolumdan sıkıca tutup yatakta oturur pozisyona soktu. ''tamam mı Merve!'' dedi dişlerini sıkıp sakin kalmaya çalışarak aslında hayır derdim ama kolumu çok acıtıyordu. bu yüzden hiç bir şey demeden yatağa geri yattım. yavaş yavaş dolan gözlerim ağlamak istediğimin belirtisiydi. Oğuz un gitmesini bekledim ancak gitmedi. hala yatağın yanına duruyor ve bana bakıyordu. gözlerimi kapattığımda yanağımda süzülen yaş ile dişlerimi sıktım. derin derin nefes aldım. arkamı yavaşça döndüğümde Oğuz yatağın kenarına oturmuş bir şeyler düşünüyordu. ona baktığımı anlayınca kaşlarını çattı. ''ne oldu'' dedi kısık bir sesle ''bir şey yok.'' dedim gülümseyerek ve arkamı dönüp tekrar gözlerimi kapattım. Oğuz bana doğru gelip yanağımdan öptü ve odadan çıktı.

***

Oğuz un ''Merve hadi uyan'' demesi ile gözlerimi yavaşça açtım. ''ne oldu'' dedim Oğuz tekrar ayağa kalktı. ''uyan ve aşağı in. konuşmamız gerek'' dedi.

sanırım şu an sıçmış bulunmaktasın Merve

yatakta derin derin nefes alarak kalktım. eğer Oğuz başımda olmasaydı tekrar uyumuştum bile. çünkü bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. aynada kendimi gördüğümde şok olmuştum. üzerimde pijama olduğunu görünce aynadan Oğuz a baktım ve gülümsüyordu. ve tekrar aynada kendime baktığımda yanaklarımın kızardığını fark ettim. Oğuz bir ilk yaparak elimden tutup kendine çekti. hızlı bir şekilde Merdivenlerden indik. aşağıda bizi bekleyen İrem ve Utku vardı. onlar koltuklara oturmuş bizi bekliyorlardı sanırım. İrem in yanı boş olduğunu görünce hemen onun yanına oturdum. İrem bana sıkıca sarılınca bende ona sarıldım. Utku bir anda konuyu başlattı. ''eveeeet gelelim Merve hanımın bildiklerine'' dedi ve bütün gözler bana bakmaya başladı. iki elimi havaya kaldırıp. ''bir şey bilmiyorum'' dedim. Oğuz cebinden telefonumu çıkarttı önce bana gösterip sonra masaya koydu. Oğuz dili ile dudaklarını ıslatıp. ''telefon karıştırmak pek hobim değildir ama Merve buna mejbur bıraktın.'' dedi hemen İrem elini elime koyup ''neden bize söylemedin. diyelim ki Oğuz ve Utku ya söylemeye çekindin peki neden bana söylemedin?'' dedi Oğuz ve Utku ya göre sevecen bir tavırla. omuzlarımı silkip başka bir yöne bakmaya başladım. Oğuz sesli bir şekilde nefes verip ''bak Merve olaylar anlayamayacağın kadar karışık. ve senin bunu bize anlatman gerekirdi!!.'' dedi. beni salak yerine mi koyuyorlardı. ayağa kalktım. ''bakın ne diyeceğim bu benim olayım ve arkamdan dönen işleri ben değil siz biliyorsunuz! ve ben her gün biri beni öldürecek korkusu ile yaşıyordum. ama artık korkmuyorum tamam mı öldürsünler istiyorum!! beni rahat bırakın. ve biliyor musunuz bunu bana siz yaptınız!!'' hızlıca yukarı kata çıkıp kendimi odaya kitledim.

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin