Özel Numara (düzenlenecek)

32. Bölüm

KAĞAN'DAN

Alper in haber vermesini bekliyordum. ve bir yanda Merve nin başına gelebilecek olayları düşünüyor ve daha da canımı sıkıyordum. sokağın ortasında bekleyeceğime eve gitmeyi düşündüm. belki Alper de evde olurdu. hızlı adımlar ile arabamın yanına gittim. evin önünde bana bakan bir adet Murat Bey olduğunu gördüm. sanki bana bir şey söyleyecek ama ama sadece bakıyordu. ama kafama bile takmadım. tek odak noktam Merve olması lazımdı. çünkü şu an ortada yoktu. ve onun başında ise Özel Numara vardı. ne yapacağım hakkında fikrim tabiki yoktu. bir kez kaçırıldığında o zamanda çaresizdim. ama sonunda bir şeyler düşündüm ve Merve yi buldum. bu seferde sakin olmam gerekiyordu. ve düşünüp bulmam lazımdı. inanıyorum ki Merve ye hiç bir şey olmamıştır. ve olmayacaktı. buna babası olan Murat denen adam taviz versede ben böyle bir şey asla yapmayacak ve ona zarar gelmeden bulacaktım. 

eve girmiş gibi değilde dalmış bir şekilde girdim ve uykulu olan Bora bir gözünü açmış bana bakıyordu. ''Alper nerede?!'' dedim acele bir sesle Bora beni böyle görmüş olduğu için olacak ki hemen kalktı. ve uykulu olan sesi ile ''yukarı katta. ne oldu ki?'' dedi. hiç cevap vermeden yanından hızlıca merdivenlere yöneldim. ve üçer beşer yukarı çıktım. Alper in odasına da eve girdiğim gibi dalarak girmiştim. ''neredeymiş Merve en son!''  dedim Alper koltuğu ile bana dönüp. ''en son Sena nın evindeymiş. ve telefonunu da orada kapatmış olmalı.'' dedi. ve olduğu yerden kalktı. bana doğru geldi. ''bu kadar solgun olduğuna göre bir şey olmuş olmalı ve Sena ların evine giderken olayı anlat.'' dedi kesin bir ses ile koluma girip ben gibi acele bir şekilde yürüdü. aslında bana emir verilmesini sevemezdim ve sitem ederdim. ama bu sefer ses etmeyecektim. 

arabaya biner binmez ''merve yi Murat itine götürdüm. ve kaçtı sonra geleceğim diye söz verip gitti. ve yok.'' dedim olayı kısaca anlattım.  Bora tepki vermedi çünkü en ufak bir şey dediğinde bağıracağımı biliyordu. bütün sinir mi Bora dan çıkarısım geldi ama vazgeçtim çünkü sadece Merve ye odaklanmam gerekiyordu. 

Sena nın evine geldiğimizi görünce arabanın yavaşlaması ile durmasını beklemeden kapıyı açtım ve çıktım. arkamdan Alper ve Bora nın ayak seslerini duyunca adımlarımı daha da hızlandırdım. Merve nin Sena ya 'kimseye söyleme' dediğini biliyordum ama en son ben söyleme dediğim şeyleri söyledikleri için Mediha ve Sena ya dersini vermiştim eyer söylemezse tekrar bir şeyler yapardım.  Sena nın kapısı kırarcasına vururken Sena panikle kapıyı açtı beni görünce içindeki heyecan yerine korku dolmuştu. ''Merve nerede?'' dedim Sena önce endişeli gözlerini arkamdaki Bora ve Alper e baktı. ve yere bakıp sonra tekrar bana baktı. ''senin yanına gidiyorum demişti en son. ne oldu ki?'' dedi ama bir saniye bile gözünden düşmeyen endişe ile. Bora benden önce davranıp eve girdi. bizde eve girdik ve oturma odasına oturduk. ve Bora evin her yerine , her odasına baktı. tekrar yanımıza gelip ''yok. hiç bir yede yok.'' dedi ve tekrar koltuğa oturdu. Sena hala bize korku ve endişe ile bakıyordu. ''Merve buraya geldiği andan itibaren anlat.'' dedi Alper. benim konuşmayacağımı anlayınca. Sena olduğu yerde önce kıpırdandı ve derin bir nefes alıp tekrar bize baktı. 

''buraya geldiğinde deli gibi ağlıyordu. ve önce sarıldık birlikte ağladık falan . sonra bana babasının olduğunu ve abisinin olduğunu falan söyledi sonra oradan kaçıp Kağan a geleceğine dahil söz vermiş. o yüzden benden bir miktar para istedi taksiye bineceği için ve şey dedi.. 'burada olduğumun Kağan ın haberi olmasın tek olacağım demiştim de' dedi bende tamam dedim. sonra gitti işte.'' dedi. kafasında bir plan vardı. yada bir şey olmuştu. ben boş boş duvara bakarken herkes benim tepki vermemi beklediğinden emindim. ama aklıma hiç bir bok gelmediği için sadece duvara bakmakla yetindim. ''Kağan istersen buraya yakın olan taksi durağına gidelim ve Merve yi tarif edelim onlara. ve sonra da nereye gittiğini falan sorarız olmaz mı?'' Bora nın ilk defa akıllıca bir şey dediğini duyunca kafamı Bora ya çevirdim. ''sen ne ara bu kadar zeki oldun lan?'' Alper Bora ile aklı sıra dalga geçiyordu. bende hızla kalktım. ''en yakın taksi durağı nerede burada Sena?'' dedim Sena önce bana ifadesiz bakınca dediklerimi bir süre sonra naldı sanrım. ''4 veya 5 sokak yukarıda gelmemi ister misiniz?'' dedi bende elim ile dur işareti yaptım ve evden çıktım. benle beraber Alper ve Bora da çıktı. ve arabaya binip taksi durağı aradık. saat geç olmuştu. bu saatte taksi olur muydu bilmiyordum ama sanırım vardı. 

taksi durağına vardığımız anda hemen arabadan indim. ve Alper ve Bora nın gelmesini bekledim. geldiklerinde taksi durağında olan küçük kulübe ye benzer şeyin içine girdik. Alper önce herkese selam verdi. ve Merve nin görünüşü anlatmaya başladı. herkes pür dikkat dinledi. ''ne yapacaksınız nereden bilelim it kopuk olmadığınızı'' dedi yaşlı bir amca. ''ben sevgilisiyim. onu bulamıyorum. sadece bize yardım edin yeter.'' dedim ilk defa bu kadar kibar konuşmuştum tanımadığım birine karşı. adam önce beni süzdü sonra inmadığını gösteren bir hareket yaptı. cebimden telefonumu çıkarttım ve Merve nin sosyal medya hesaplarından bulduğum fotoğrafları gösterdim. ''bu kızı gördünüz mü görmediniz mi?'' dedim adam korkmuş olacak ki önce zor bir şekilde yutkundu. ''dışarıya çık bu kulübe nin arkasında kamelya var oradakilere sor birde'' dedi sözünü bitirmeden hemen çıktım ve kulübenin arkasındaki kamelya ya gittim herkese Merve nin fotorafını gösterdim. ''evet. bu kız bu gün taksime bindi. şeyy.. sanırım otogara bıraktım. evet. evet. otogara bıraktım'' dedi . önce düşünmüştü uzun süre ama söylemişti sonunda. ''tamam'' dedim. ve arabaya tekrar bindik. bu sefer otogara gittik.

otogarı altını üstüne getirmiştik. en sonunda bir kadın Merve nın adını soy adını verince buldu. ''Merve Antalya yolcusuymuş Kağan bey'' dedi. ve bana baktı. kafamı tamam anlamında salladım ve çıktım. ''o zamam Antalya ya gidiyoruz.'' dedim Alper tam itiraz edecek gibi oldu oldu ama susmayı tercih etti. ''Kağan dinlen seydin bari biraz'' dedi Alper yerine Bora konuştu. Bora ya baktığımda dediğinden pişaman olmuş gibi baktı ama bozuntuya vermedi. 

bu sefer ise Antalya için yola çıkmıştık. ve onu bulmadan hiç bir yere gitmezdim. ve gidemezdim de. Murat denen şerefsizi arayıp.

''Merve nin hiç Antalya da tanıdığı var mı Murat bey?''

''var. teyzesi var. neden ne oldu yine?''

''hiç Merve yi kafası dinlemesi için oraya götüreceğim. şu an uyuduğu için sormak istemedim. ne tarafta oturduğunu biliyor musunuz?''

''hayır bilmiyorum. ama teyzesinin adı Bahar Dikbaş.

''tamam'' dedim ve telefonu kapattım. evini bilmemiz işimi kolaylaştırırdı. ama sadece adını ve soy adını biliyorduk olsundu. 

Antalya ya sabah karşı gelmiştik ve girmemiz ile otogara gittik. en yakın taksi durağını bulduk yine. ve tekrar Merve nin fotoraflarını göstererek bindiği taksiyi bulmuştuk. ''ne tarafa götürdün?'' dedim adam önce düşündü ''dedeman tarafına olması lazım. onun çıkışına doğru yazlık evler var oraya bırkmıştım ne oldu ki?'' dedi. söylediği yer için tedirgin olan adam hepimizi inceledi. ''önemli bir şey yok sağol'' dedim ve arabaya tekrar bindim. bu sefer arabayı ben kullanacaktım. çünkü Alper ve Bora yol boyunca yeterince yorulmuşlardı. dedeman en azından Antalya nın merkezine uzak değildi. 

o yazlıklara gelmemiz ile kapılardaki isimleri teker teker okuduk ve bulmamız uzun sürmemişti. 

Bahar Dikbaş

bulduğumuz kapı ile zile ardı ardına bastık ancak hiç açan olmadı. ''yoklar.'' dedim ve bıkkın bir sesle. ''kapıyı kıralım. en azından eşyalarından tanırız değil mi?'' dedi Bora. ''yanına eşya almadı Bora saçmalama'' dedi Alper ama üzerini tabikide değiştirmiştir. ''kırın'' dedim ve bir adım geriledim. Alper önce şaşırsada bir kaç deneme ile kapıyı en sonunda kırdı. içeri girdiğim anda çok dağınıktı. koltuk takımı yerlerinden kaymış. halı da olduğundan farklı duruyordu. ancak evde kimse yoktu. evin küçük koridoruna girdim. önce yatak odasına baktım yatak hafif dağınıktı. ancak yatılmamıştı. diğer oda ise erkek odası olduğu her halinden belliydi. ama yatağın yanında duran telefon... Merve nindi. buradaymış. balkona çıktığımda çitlerin 4 tanesi kırık bir vaziyette yerde öylece duruyordu. bu evde ters giden bir şey olduğu her halinden belliydi. 

bulacağım seni güzelim.

bir kere buldum bir daha bulacağım.