53. Bölüm

1.7K 109 15
                                    

Özel Numara kitabını kolay kolay bitirmek istemiyorum. hele ki her şey yeni başlıyorken. 😊😍 lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin seviliyorsunuz❤️

İnsanların anlamadığı bir çok şey vardır. ölüm ve yaşam arasında gidip gelmek gibi. Yaşıyorsunuz fakat ölüsünüz. ve bunu sadece siz hissedebilirsiniz diğer insanlar tarafından neler yaşadığınız , neler hissettiğiniz önemsiz. bir de hayal ve gerçek vardır. farkını bilmek zordur fakat hayal veya gerçek olduğunu sadece siz analayabilirsiniz. mesela şu anda Oğuz un sesini duyuyorum fakat tepki veremiyorum. çünkü hala hayal ve gerçek arasında kalmıştım.

"Merve uyan ben buradayım" iki el beni kavrayınca korkunun etkisi ile derin bir nefes alarak kalktım "Oğuz.." ağzımdan çıkan tek kelime ile o karşımdaydı. hemen sarıldım "ne oldu? Merve sen iyi misin?" deyince sarılmayı bir an bile kesmeden başımı 'evet' anlamında salladım fakat iyi değildim Oğuz u kaybetmekten çok korkuyordum etrafıma bakındığımda yat limana yaklaşıyordu Oğuz'dan ayrılıp "biraz daha dursak ya burada" dedim Oğuz anlamayan gözlerle önce bana baktı "merak etme araba limanda yarın erken kalkacağız bir süprizim daha var" dedi ve gülümsedi. ne kadar gitmek istemesem bile sanırım buna mecbur kalacaktım. yat'dan indikten sonra etrafıma ne kadar tedirgin olarak bakımsamda tahmin ettiğim gibi değildi hiç bir şey yoktu.

Arabaya binmiştik fakat hala hayal ve gerçek arasında gibi hissediyorum.
Umarım gerçek hayattayımdır.
Bir süre sonra eve geldiğimizi fark ettim. fakat ikimizde arabadan inmemiştik Oğuz a baktığımda oda bana bakıyordu. kafamı Oğuz a bakarak biraz yana eydim. "neyin var Oğuz?" dedim Oğuz kendine gelmeye çalışırmışçasına kafasını iki yana sallayıp gözlerini hızla açıp kapattı. "İi-iyiyim bir şeyim yok" dedi ve gülümsedi.
Oğuz hiç bir zaman kekelemez.
Belki kekelerdi ama ben duymamıştım bilmiyorum. veya gerçekten bir sorun vardı. bir süre daha Oğuz a anlamayan gözler ile baktım ve arabadan indim. ikimizde tuhaf davranıyorduk. ve bu şekilde davranmamamız beni daha çok arafa sürüklüyordu.

Eve girer girmez odaya çıkıp yattım. uykum yoktu fakat kendime gelememe ihtiyacım vardı. bir anda Banyo dan gelen sus sesi ile Oğuz un banyo ya girmişti. yatakta rahat edemediğim için aşağı kata indim. televizyonu açıp kanaldan kanala atlıyordum çünkü bir türlü güzel bir program bulamıyordum. "Merve!?" yukarıdan gelen ses ile Oğuz un beni aradığını anladım. "Aşağı kattayım" dedim. Oğuz sesimi duyar duymaz belindeki havlu ile aşağı kata geldi. ıslak saçlarını elleri ile geriye atıp sıkıntılı bir sesle "Merve acil bir işim çıktı. gitmem gerek" dedi. alışkındım acil işlerine benim için sıradan bir şeydi. "Tamam" dedim buruk bir gülümseme ile Oğuz bir kaç adım ile yanıma gelip oturdu. elini yanağıma koyup tekrar sıkıntılı bir sesle "özür dilerim" dedi ve elini bir anda çekip yukarı kata geri çıktı. hemen bende televizyonu kapatıp arkasından gittim.

Odaya girdiğimde yatağa yatmıştı bile. yatakta arkasını dönüktü ayakta olduğum için yüzünün yarısını görüyordum ama sanırım uyumuyordu. "Ne için özür diliyorsun?" dedim sakinliğimi koruyarak Oğuz tınlamamıştı bile. iki elimi yumruk yapıp dişlerimi sıktım "Oğuz cevap ver!! ne için özür diliyorsun!!" Oğuz bir anda arkasını dönüp kolumdan tuttuğu gibi yatağa yatırdı. pozisyon değiştirip üzerime yatıp belime sarıldı. ve sarıldığı için kollarımı haraket ettiremiyordum. ne kadar haraket edersem ediyim bırakmadı. "Oğuz!!!" bunu derken bağırmamıştım adeta çığlık atmıştım. ve Oğuz bundan rahatsız olduğunu göstermek için belimde olan kollarını daha çok sıktı. "yarın anlatacağım şimdi uyu" dedi. ben ise derin derin nefes alamaya çalışarak sakinleştim.

Bir kaç saat geçmişti fakat ben hala uyuyamamıştım. sadece karanlıktı görünmeyen tavana bakıyordum. Oğuz kıpırdanmaya başlayınca gözlerimi kapattım. Oğuz üzerimden kalkıp yanıma yattı. beni kendine doğru çevirdi ve üzerimi örttü. bir kaç dakika haraketsiz durunca uyuyor zannedip gözlerimi azda olsa açtım. karanlık olsa bile Oğuz un beni seyrettiğini görebiliyordum. uzun bir süre baktıktan sonra tekrar haraket edince tekrar gözlerimi kapattım. eğilip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra tekrar yattı. saçlarımda hissettiğim el ile uykum gelemeye başlamıştı. saçlarım ile oynanması uykumu getirirdi her zaman.

***

Sabahın erken saatlerinde evden gelen sesler beni uyandırmaya yetmişti. aşağı kattan gelen sesleri takip ettim. Oğuz un bu kadar erken kalkmasını ilk defa görüyordum. sesler mutfaktan geldiğini anlayınca hemen girdim. bu...

Oğuz değildi...

Mutfakta olan bıçaklardan birini alıp. bir şeyler hazırlayan adama tuttum. arkası dönük olduğum için beni hala fark etmemişti. "Ne işin var senin burada!!" diye bağrdım. eve başka erkek girmesi çok tuhaf bir histi. eğer tanımadığım biriyse bu çok korkunç olabiliyordu. adam sesimi durunca arkasını döndü "demek uyandın Merve." biraz durduktan sonra tekrar devam etti. eli ile masayı gösterip "kahvaltı için bir şeyler hazırlıyordum" dedi benim aksime daha sakindi. elimde bıçak ile adamın üzerine yürüdüm. iki elini havaya kaldırıp "tamam. Oğuz böyle tepki vereceğini söylemişti. merak etme her şeyi anlatacağım ama önce sakin ol" dedi iki elini yavaşça indirip. sandalyenin üzerinde olan havluya elini sildi. "sen masaya otur" önce elimde olan bıçağa baktım sonra ise adama baktım. şu an çok açtım. elimdeki bıçağı tezgahın üzerine koyup masaya oturdum. kötü birine benzemiyordu. daha çok eğlenceli biriydi. ama yinede bir Oğuz değildi. ve oda gelecekti. yine yeniden kurtaracaktı beni herşeyden ve herkesten.

Bir kaç dakika sonra oda masaya oturunca hiç gecikmeden "Naber Merve" gülümseyerek söylemişti. ben ise direk konuya girdim. "Önce Burada neden olduğunu söyle" dedim ve ağzıma zeytini attım. ona göre soğuk davranıyordum. oda ağzındakileri bitirip. "öncelikle ben Özgür. Oğuz un işi çıktığı için bir süre beraberiz" dedi tekrar tebessüm ederek. "kısa bir süre için gerek yoktu bence" dedim Özgür ağzında olan yiyecekleri çiğnemeyi bırakıp bana şakınlıkla bakmaya başladı. gerçeken bir kaç saat için ne gerek vardı. kafasını iki yana allayıp küçük bir kahkaha attı. "şaka yapıyorsun değil mi Merve? sakın Oğuz un notunu görmedin mi?" dedi ciddileşip. bu sefer ben şaşınlıklar içerisinde kaşlarımı çattım. "ne notu?" dedim. Özgür elini havaya kaldırıp işaret parmağı ile yukarı katı gösterdi. "üst katta aynaya yapışık olan notu göremedim deme sakın" dedi sözünü bitirmesini beklemeden sandalyeden hızla kalkıp merdivenlere yöneldim. kalp atışlarımı bütün vücudumda duyuyordum. odaya hızla girip aynanın karşısına geçtim aynaya yapıştırılmış olan kağıdı elime aldım. ilk defa Oğuz un yazını görmüştüm muhteşemdi.

Merve...
Biliyorum bana çok kızacaksın ama uzun bir süre olmayabilirim. ben yokken Özgür seni koruyup kollayacak emin ol. Ama kendimi affetireceğim güzelim.
Neden Özür Dilediğimi sormuştun ya işte
Özür dilerim...

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin