49. Bölüm

1.5K 89 14
                                    

Bora nın elinde tuttuğu silah Oğuz a dönüktü. Oğuz a baktığımda benim aksime daha rahattı.  Oğuz Bora nın üzerinde olan gözlerini bana çevirdi. ''Merve arabaya bin'' dedi. ve tekrar Bora ya bakmaya başladı. böyle bir durumda arabaya binemezdim. Oğuz un koluna sarılıp ''hayır. burada duracağım'' dedim. Oğuz sesli bir şekilde nefes verip bana bakmadan. ''Merve geleceğim. şimdi git ve arabaya otur'' dedi. gelmeyeceğini biliyordum. bu yüzden gitmeyecektim. yani en azından gitmemeyi deneyecektim. Oğuz un kolundan ayrılıp ona baktım. ''Merve arabaya git'' dedi göz kırpıp kaşları ile Bora nın göremeyeceği bir şekilde arabayı gösterdi. sanırım Oğuz un bir planı vardı. arkamı dönüp koşarak arabaya bindim. bir yandan Oğuz a bakıp bir yandan da Bora nın Oğuz a öldürücü bakışlarını izliyordum. arabada nın hoparlörlerinden gelen telefon melodi sesi ile. arabanın küçük ekranından kim aradığına baktım.  arayan Utku idi. hemen açtım. 

''Utku ben Merve yardıma ihtiyacımız var!''

"Tamam. sakin ol. şu an neredesiniz?''

''şehrin tepesinde adını ta-''

''tamam Oğuz un sürekli gittiği yer. biliyorum. ve hemen geliyorum sakin ol''

''pekala''

Sözümü kesip devam etmişti Utku. gerçekten Oğuz u tanıyordu.  Umarım geç kalmazdı. ve sanırım Oğuz un planıda buydu. Utku nun arayacağını biliyordu.

Lütfen Utku acele et...

Bora hala Oğuz a doğru silahını tutuyordu. ve bir yandan da bir şeyler konuşuyorlardı ancak hiç bir şey duymuyordum. camı açmak istedim ancak araba çalışmadığı için cam açılmıyordu arabayı çalıştırmak için eğildiğimde anahtar yerinde değildi kafamı kaldırıp Oğuz a baktım. Bora ile ikisi bana bakıyordu. konuşmalarını dinlemek istediğimi Oğuz anlamıştı sanırım. kapıyı açmak için yeltendiğimde Oğuz benden önce davranıp arabayı kitledi. ve tekrar Bora ile bakışmaya devam ettiler. Bora elindeki silahı indirmiş yere doğrultmuştu. hala bir şeyler konuşuyorlardı. ama Bora nın konuşulanlardan pek hoşlandığı söylenemezdi. yüzündeki sinirden oluşan gergin kaslar her şeyi anlatıyordu.

Bora nın arkasında olan çalıların kıpırdaması ile içimde korku oluşmuştu. o çalılardan biri çıkıp Oğuz a zarar vere bilirlerdi. derin nefes alıp iyi düşünmeye başladım.

Oğuz iyi olacak...

Aklımdan iyi geçirmeye çalışıyordum. Taki... silah sesine kadar. arabanın içerisinde attığım çığlık ile gözlerimi açtım. önce gözlerim Oğuz u aradı. Oğuz yerde yatıyor bir yandan da bacağını tutuyordu. Bora ise... tam göğüsünden vurulmuştu. ama Oğuz un elinde silah yoktu ki. Bora yı kim vurmuştu. Oğuz a tekrar baktım ve sonra Bora nın başında duran kişiye baktım. "Utku" cama vurup Utku nun beni fark etmesini sağladım ve başarmıştım ta. Utku koşarak Oğuz un yanına gidip cebinden anahtarı çıkardı ve arabanın kilidini açtı. açması ile arabadan hızlaca çıkmam bir oldu.

Oğuz un yanına gidip. onu kaldırmaya çalışan Utku ya yardım ettim. her ne kadar başaramasamda sonunda Oğuz u arabaya bindirmiştik. arka koltuğa Oğuz un yanına oturdum ve dizime yatırdım.

Kağan da o gün can çekişerek dizimde yatıyordu...

Yanağıma değen el ile düşüncelerimden uzaklaştım. "Ne düşündüğünü biliyorum Merve" dedi buruk bir gülümseme ile. yanağımda olan elini tutup "unuttum bile" dedim gülümseyerek. diğer elim ile saçlarını okşayıp "iyi ol Oğuz" dedim tekrar gülümseyerek. Oğuz da karşılık gülümsedi. "Bunun cevabını ikimizde biliyoruz" dedi dolan gözlerim ile ellerimde olan elini öpüp "biliyorum. bir şey olmayacak ve yanımda olacaksın" dedim.

Hastaneye geldiğimizde. acil serviste çalışan doktorlar Oğuz için sedye getirmişlerdi ancak Oğuz istememişti. biraz da olsa topallıyarak hastaneye girmişti bile. bana her zaman ki gibi arabada kalmamı söylemişti.

Arabaya tekrar geldiğinde yine biraz topallıyordu. bu sefer arabayı Oğuz kullanıyordu Utku arkaya oturmuştu. "Merve öne geç" dedi. itiraz etmek istesemde şu anda uğraşmak istemiyordum. öne geçip oturdum. kafamı yana koyup dışarıyı izledim. Kağan aklıma geldikçe nasıl bir duyguya gireceğimi bilmiyordum. öldüğü için üzülmeli miydim yoksa bütün bu yaptıkları oyun olduğu için kızmalı mıydım. ama bir şey çok kesindi ki onu çok sevmiştim. ona gerçekten güvenmiştim. ölmesi belki iyiydi benim için. belkide hayatıma girmesi ile benim küçük Dünya mı mahvetmişti.

"Merve?" Oğuz un sesi ile hemen ona baktım "efendim" dedim. Oğuz direksiyonu sıkı sıkı tutuyordu. sinirlenmişti. araba durmuştu. yine tepeye gelmiştik. Utku arabadan inip kendi arabasına binmişti. ve Oğuz tekrar arabayı çalıştırdı. ve tepeden indi. biraz eğilip "ne oldu Oğuz bana seslenmiştin?" dedim ama Oğuz hala direksiyonu sıkıyordu. yarım gözle bana baktıp tekrar yolu seyretti. "Merve unutuyorsun" dedi ve sustu anlamamıştım "neyi unutuyorum" dedim Oğuz un aksine daha da rahattım "Merve dışından düşünüyorsun!!! ve tek düşündüğün o piç kurusu Kağan!!" bağırmıştı ve sinirlendikçe arabayı daha da hazırlanıyordu "Oğuz lütfen yavaş sür" dedim Oğuz beni dinlemeden daha da hızlandı. "konuyu degistirme Merve!!!" gözlerimi kapatıp hızlı hızlı nefes alıp verdim. ama her dakikada daha da hazırlanıyordu. ama beni en çok korkutan hız değil yolun diğer tarafı dağ yolundan dolayı uçurum olmasıydı. "Oğuz lütfen. yavaşla eğer kızacaksan veya döveceksen araba duruyorken yap lütfen" ara ara nefes verdiğimden dolayı anladığını düşünmemiştim. ancak arabayı bir anda durdurdu. ve kafamı çevirip baktığımda Oğuz gözlerini bana kitlemişti. "Döveceksen mi?" dedi gözlerini kısarak. şu an korktuğumdan dolayı ters cevap vermek istememiştim. "Öyle demek istemedim. yani şey ben san-" sözümü bir anda kesip hiç beklemediğim bir şey söylemişti.

"Evlen Benimle Merve"
 

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin