Özel Numara (düzenlenecek)

42. Bölüm

Özel Numara nın bana bu yardım dolu mesajı beni şaşırtmıştı. ama Kağan neden o kadar kötü bir şey düşünsün ki. Sena ve Mediha tam önümde durduklarını gördüğümde Mediha 'ne oluyor' bakışı atınca cevap vermek zorunda kaldım. "Özel Numara Kağan a dikkat etmemi söylüyor kötü şeyler planlıyormuş" tek nefeste söylediğim şey Mediha ve Sena yı şoke etmeye yetmişti. arkadan Bora nın bağışı ile arkamıza üçümüzde aynı anda döndük. "Kızlar artık gitmemiz gerek. oraya vardığımızda karanlık çökecek" dedi Bora da bu tepkimize şaşırmıştı. ve arkasını dönüp gitmişti. bizde hızlıca alışverişimiz yapıp marketten çıktık. tekrar herkes arabalarına bindiğinde suratımdaki ifade tuhaf görünüyor olacakki Kağan bana değişik bir şekilde bakıyordu. "bir şey mi oldu Merve?" dedi kafamı Kağan a çevirip "hayır bir şey yok" dedim sahte bir gülümseme ile. Kağan yavaş haraketler ile önüne döndü "pekala" diyip arabayı çalıştırdı.

Kağanı tanımakta artık gerçekten zorlanıyordum. eski Kağan beni severdi ve bana bir şey olmaması için elinden geleni yapardı. şimdiki Kağan ise bana zarar vermek için elinden geleni yapıyordu. dengesiz haraketleri beni korkutuyordu. ama onu hala sevmeyi başara biliyordum.

Kağan ani fren yapınca kendimi durdurmak için torpidonun üzerine tutundum. korku dolu bakışlarımı Kağan a çevirdiğimde o benim aksime daha sinirliydi. yavaşça yutkundum. dişlerini sıkarak konuştu. "dışından konuşuyorsun Merve" bunu diyince kendime binlerce kez küfür ettim. şu an yerin dibi olsada en derinliklerine dala dala bilmeyi isterdim . "b-b-ben ö-öz-zür dilerim" korkudan kekeleyerek söylemiştim. Kağan sinirden yumruk yaptığı ellerini açarak kolumu tuttu ve beni sarsmaya başladı. "Merve! sana kaç defa söylemem gerek! ben sana zarar vermem! benden korkmanı istemiyorum!" bütün arabada yankılanan ses içimede yankılanmıştı. "o söylediklerin eskidendi Kağan. şu an çok değişti-" sözümü bile bitirmeden. "SUS!!" diye kükredi ve gazı kökledi. korkudan kalbimin ritmini bile düzene koyamıyordum.

Çok sürmeden ikinci ani fren ile dağ evine gelmiştik. Kağan hiç konuşmadan arabadan indi. tam bende inecekken benden önce davranıp kapımı açtı ve kolumu tekrar sıkarak tuttu. evin önüne kadar arkasında sürükledi. kapının anahtarını deliğine soktu ve bir kaç çevirmeden sonra ayağı ile kapıyı sertçe ittirdi. kolumu sıkmaya devam eden eli her saniye daha da sıkıyordu. zorla çatı katına çıkartan Kağan beni odaya doğru attı ve kapıyı kapattı. kapıdan kilit sesi gelince tekrar kitlediğini anladım. ve ayağa kalkıp bir yandan acıyan kolumu okşadım bir yandanda çatı katını inceledim. normal bir çatı katıydı tavanı üçken şeklinde ve bir tarafında yuvarlar bir penceresi vardı diğer tarafında ise küçük bir teras vardı. hava almak için terasa çıktım. burası dördüncü kat olmalıydı çünkü buradan bütün ormanı görebiliyordum.

Kapıdan kilit sesi gelince terastan çıkıp odaya girdim ve yatağa oturdum. kapıdan Kağan girince kafamı yere eğdim.
Ondan korkuyordum.
Kağan bir süre baktıktan sonra içeriye girip arkasından kapıyı kilitledi. ve yanıma gelip oturdu. saçlarımı oynadı. "Merve?" dedi kısık bir sesle. kafamı hafiften kaldırdım. ve gözlerine baktım. ama eski Kağan ın gözlerine değil. içindeki şeytanın gözlerine bakıyordum. "Korkuyorum" dedim ama Kağan hiç tepki vermedi sadece saçımda olan elini çekti. "Korkma" dedi benden daha sakindi. iki kolumu açıp "sarılabilir miyim" dedim kısık bir sesle Kağan cevap vermeden boynuma sarılmıştı. ama eskisi gibi hissetmemiştim. ve sarılmayı bırakıp ellerim ile oynamaya başladım. Kağan yatağa yattı. "anahtarı verir misin aşağı inmek istiyorum" dedim her zamanki gibi kısık sesle. Kağan ise "Hayır." diyip kestirip attı ve gözlerini kapattı. tam yataktan kalkıp terasa gidecekken Kağan kolumdan tutup beni üzerine yatırdı. "Kağan bırakır mısın" dedim ama Kağan beni dinlememişti bile. "Merve uyu" dedi ve sustu ama saat daha çok erkendi bu saate asla uyuyamazdım. "uykum yok. terasta otursak olur mu?" dedim korkarak konuşuyordum artık Kağanla. Kağan beni üzerinden indirip yataktan kalktı. ve belimden tutup terasa yürüttü. içeri tekrar girip dolaptan iki minder ve iki tanede örtü aldı. yere koydu ve oturmamı söyledi. bende oturdum ve gökyüzüne baktım Kağan bir örtüyü bana verdi ve diğerini ise keni aldı. "Keşke yıldız olasam" dedim Kağan a baktığımda cebinden sigara çıkartıp yakıyordu "yıldızlar salaktır" dedi Kağan a bakış atıp tekrar gökyüzüne baktım. "hayır değiller. en gereksiz olan sabahları görünmezler ve kapanırlar. onalr geceleri doğarlar. yıldızlar kendilerini geceleri ifade ederler" dedi düşünceleri ses tonum ile Kağan a kaçmak bir bakış attım. Kağan sigarasını içerken beni seyrediyordu. "yıldızlar salaktır" dedi tekrar bu sefer uğraşmak istemedim ve gökyüzünü izlemeye devam ettim.
Gerçekten yıldız olabilseydim.
keşke onlar gibi benimde bir kendimi ifade etme şeklim olsaydı.

***

"Hadi Merve artık yatalım geç oldu ve hava soğudu hasta olacaksın birde senle uğraşamam" dedi ve beni dürtmeye başladı. "hayy!! ne yıldızmış lan yeter kalk hadi." konuşamaya devam etti ancak ben hala gökyüzüne bakıp kendimi onlara içimden ifade ediyordum. artık onlar benim küçük parlak dostlarımdı. "Merve hadi kalk artık yeter!" dedi ve beni kucağına alıp beni yatağa yatırdı. ve kendisi de yanıma yattı. "Tek başıma uyumak istiyorum" dedim ama Kağan kolunu karnıma koyup kendine yaklaştırdı "bende hayır diyorum" dedi ve gözlerini kapattı.
Kağansız uyumak istemem saçmaydı.
Evet saçmaydı. neden böyle düşündüm bilmiyordum. bende gözlerimi kapatıp yıldız olmayı hayal ettim

***

Sabah kapıdan gelen sesler ile uyandım. kapıyı biri tık tıklıyordu. uyuyan Kağanı dürttüm. "Kağan" dedim duymadı ve tekrarladım bu sefer 'hıı' dedi ve biraz daha bağırıp konuştum "ne var Merve ne" dedi sinirle "kapının önünde biri var sanırım." dedim Kağan oflaya puflaya yataktan kalktı ve kapıyı açtı. kapıdaki Alper di. "Efendim Alper?" dedi Alper Kağan a bakıp "biz biraz ormanı gezeceğiz haberin olsun" Alper bunu diyince bende çok gitmek istedim yataktan kalkıp "Kağan bizde gidelim mi lütfen" dedim korkarak Kağan önce bana gözlerini kısarak baktı. "Hayır ben yorgunum" dedi. yatağa doğru giderken önüne geçtim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurup gülümsedim. "Lütfen" dedim tekrardan Kağan çapkınca gülüp "yok bu olmadı. tekrar öp belki fikrim değişir" dedi bende boş boş baktım ama gitmeyi çok istediğim için parmak uçlarında kalkıp Kağan ın dudaklarına bu kez daha uzun bir öpücük kondurdum. Kağan tekrar çapkınca güldü. "Evet aslında iyi fikir gidebiliriz" demesiyle bu sefer elimden tutup aşağı kata indik.

Biraz koşar adımlar ile Sena ve Mediha lara yetiştik. bütün yol boyunca salak saçma konular hakkında konuştuk. bazende Sena ve Bora nın salak saçma şarkılarınıda dinledik. kızlarla aramızda konuşurken erkeklerde sadece susuyordu. Kağan yanıma gelip kolunu omzuma koydu. ve öyle yürümeye başladık. evden çok uzaklaşmamıştık aslında arkamıza dönüp baktığımızda evin yarı duvarları görünüyordu.

Alper durdu ve "Kağan ilerideki şey ağaç mı yoksa bir adam mı?" dedi. Kağan gözlerini kısarak baktı. "Bir bakalım dedi." ve yürümeye başldık. ne kadar korksamda Kağan yanımda olduğu için bir şey olmaz diyip yüzümeye devam ettim. karşımızdaki şey bize doğru yürüyünce adam olduğunu anladık ancak yürüdük. ve adam karşımızda durdu . Alper ve Mediha ortada duruyordu. Biz ise herkesten bir veya iki adım öndeydik. karşımızdaki adam yaşlıydı ve elinde av tüfeği vardı. adam hepimize baktı. "siz zengine benziyorsunuz. dökülün" diyip silahı bize doğrulttu Kağan elini cebine götürdü ve siyah deri olan cüzdanını çıkarttı. içinden 50 tl çıkartıp adam verdi adam hemen alıp cebine koydu. Ama elindeki tüfeği bir saniye olsun ben ve Kağan ın üzerinden çekmedi. "paranın geldiği yerde daha çok vardır" diyip silahı ban doğrulttu. Elini tetiğe koydu. tam sıkacakken Kağan ın arkasına geçtim ve mermi Kağan ın kabine isabet etti. Adam tekrar ateş ettiğine Kağan yerdeydi ve diğer mermi ise bacağıma isabet ettmişti. adam önce baktı ve kaçmaya başladı. arkasından Alper koşmaya başlamıştı. Kağan ise saniyeler içerisinde yere yığıldı.
"KAĞAN!!!!" Dedim ve yanına yaralı olan bacağım ile sürüklenerek gittim "hayır, hayır lütfen bu sefer olmaz hayır sen olmaz hayırr!!!!"