Özel Numara (düzenlenecek)

13. Bölüm

Kağan'dan
Siktir! elimden hiç bir bok gelmiyor. o pezevenk Merve'nin canını yakacak ama Merve bildiği halde kendini tehlikeye attı.

Merve'yi bulacağım. ve o pezeveng ki ölene kadar döveceğim. zaten 1 gündür yoktu ve ben düşünmekten uyuyamamıştım. o Ertuğrul denen pezevenk Merve'yi depodan alıp başka bir yere götürdü. nasıl bulacağım şimdi ben onu?! Merve'ye bir söz verdim. ve kurtaracağım sonucu ne olursa olsun!

Bora'dan

Kağan Merve'den ayrıldıktan sonra evde ne varsa kırdı , döktü ve deli gibi bağırdı. onu hiç böyle görmemiştim Merve için endişeleniyordu. Sena ve Mediha ise plan bulmaya çalışıyor ama nafile. polise söyleme fikrini söylediler ama bu sefer onla gebertemeyecektik.

O Ertuğrul denen adam Kağan'dan intikam almak istiyordu. Ertuğrul'da bizim çetede idi yetimhanede. Kağan sürekli ailesini öldüren adamı bulmak istiyordu. Bir yerden duyduğu habere göre Ertuğrul'un babası öldürmüştü. ve Kağan buna inanıp Ertuğrul un babasını silahla öldürmüştü. ve 2 hafta sonra katilin Ertuğrul'un babasının olmadığını öğrendikten sonra Ertuğrul büyük bir yemin etmişti. 'Sana yemin ediyorum bende senin canını yakacağım Kağan Ateş' demişti. Şimdi ise Kağan'dan intikam almak için değer verdiği Merve'yi aldı. Ertuğrul Merve 'ye yapacakları çok kötü sonuçlana bilirdi. onun ne yapacağı hiç belli olmazdı.

"Kağan kardeşim otur düşünelim. tanıdığı birileri veya çetesi vardır. böyle yaparak zaman kaybediyoruz!" Kağan'ı sakinleştirmek için bunu diyebilmiştim. sonuçta sağı solu belli olmazdı bu manyağın. "NE DÜŞÜNECEĞİZ LAN! ŞU AN MERVE YAŞIYOR MU ONU BİLE BİLMİYORUZ!" haklıydı. yaşadığını bile bilmiyorduk. şu an işkence bile görüyor olabilir. "Kağan! böyle düşünmeyi kes! Merve yaşıyor tamamı yaşıyor! şu lanet olası sinirini durdura bilirsen düşüneceğiz!" Mediha sinirlenmiş ve Kağan'a bağırmıştı.

Kağan yumruklarını sıkıp oturdu "Hazar.." nefesini dışarı vererek söylemişti Kağan bunu.  ama en ufak dediğinden anlamamıştım ne diyordu bu mal? "Ne Hazar'ı lan" dedim ve Kağan ölümcül kahkahasıyla bana baktı. "Amına kodumun evladının çetesinden biri nerede olacağını biliyorum" dedi ve ölümcül bakışlarını ike etrafa baktı. Montunu , telefonunu ve arabasının anahtarını alıp kapıya yöneldi bende arkasından tam kalkıcaktım ki "gelmiyorsunuz!" dedi soğuk sesiyle ve kapıyı açıp evden çıktı.

Mediha Alper'in oturdu ve koluna sarıldı.
"Alper"
"Efendim"
"Merve'ye bir şey olmayacak değil mi?"
"Hayır! asla Mediha! ona bir şey olamasına Kağan izin vermez"
Mediha Alper'e sarılıp ağladı. Alper Mediha yı rahatlatmak için terasa çıkarttı.

Kağan'dan
Arabaya bindiğimde direksiyona ardı ardına yumruk attım Merve'nin orada o adamın yanında olması sinirlerimi bozuyordu. arabayı çalıştırıp gaza yüklendim. Merve aklıma geldikçe daha fazla hızlandım.

15 dakika sonra bir bar'ın önünde durdum ve içeri girdim. ve gözlerim Hazar denen adamı aradı. ve bulmamda çok uzun sürmedi.

Bir koltukta oturmuş kucağında olan kızlarla yiyişiyordu. hızlı adımlarla Hazar'ın masasının önünde dinledim. gözleri ile beni süzüp gözümün içine baktı. kızlara bir hareket yapıp kucağından indirdi.

"ooo! Kağan sen bur-" derken sözünü kesip ben konuştum. "-Ertuğrul nerede!" dedim ve fazla bağırmıştım. bu bağırışımla bar'da ki müzik sesi kesilmiş bizi izliyorlardı. bizi izleyenlere dönüp "DEFOLUN LAN!" dediğimde o anki sinirimle daha öncekinden daha fazla bağırmıştım. hepsinin gözleri büyümüştü ve çıkmaları sadece 30 saniye almıştı. bar'da kimse kalmamıştı. eğer bu orospu çocuğu konuşmazsa bütün sinirimi çıkaracaktım ondan.

Yakasından tutup oturduğu yerden kaldırdım. korkan gözlerle beni izliyordu. "sorduğum soruya cevap ver! Ertuğrul nerede!" tane tane ve sinirli bir şekilde söylemiştim. ve o hala suratıma bakıyordu.

"B-b-bilmiyorum" kekeleyerek konuştu ve yalan söylüyordu! yakasını bırakıp bir yumruğumla duvara yapıştırdım. dengesini kuramayıp yere düştü. ve üstüne çıkıp bir yumruk daha attım. burnu ve patlayan dudağı kanıyordu.

"Söylemezsen burada canlı çıkmayı bekleme!" deyip tam suratına bir tane daha yumruk atıcakken "t-t-tamam Ertuğrul'a soracağım" titriyordu. ama korkusunu belli etmemeye çalıştı. ve masasına gidip telefonu aldı. bir kaç tuşa bastıktan sonra Ertuğrul'u aradı.
"Alo. Ertuğrul"
"Çabuk söyle işim var"
"Neredesin ya canım sıkıldı. senin işlerle uğraşmak istedim"
"Şu an çok güzel bir kızı nasıl becereceğim konusunda düşünüyorum eğer gelmek istersen Bursa daki evdeyim ama gelmeni tercih ederim kaçırma"
"Tamam gelebilirsem gelirim kaçırmam"
ve telefonu kapattı. demek Ertuğrul benim kızıma zarar verecekti Şerefsiz! "Orası neresi lan!" dedim ve tekrar yakasına yapıştım. "Bursa'da bir evi var genellikle bilinmez çok fazla gittiği bir yer değildir." dedi ve daha çok sinirlendim. Merve'ye dokunacaktı! benim bile dokunmaya korktuğum kıza dokunacaktı! "Adresi ver lan piç!" daha çok bağırdım ve gözleri tekrar açılmıştı. bir kağıt alıp adresi yazdı. titreyen eli ile kağıdı verdi "eğer birine bir şey diyecek olursan sonun gelir!" soğuk bir şekilde söyledim o ise sadece kafasını olumlu anlamda salladı.

Kağıdı alamam ile bar'dan çıkmam bir oldu arabaya binip Alper e mesaj attım.
"Alper Merve'nin adresini buldum Bursa'ya gidiyorum kızları Burak'ın evine bırak ve hiç bir şey belli etme." diye mesaj attım. sanırım görmüştü

Ve tekrar gaza yüklenerek gidiyordum. hiç durmadan

***
Şu an uzun zamandır yoldaydım. ve 2. gün olmuştu.
Dayan Merve.
Dayan.
Senin için geliyorum güzelim.