sabah uyandığımda karnımda bir el hissettim. kafamı sağ a çevirdiğimde kokusuyla uyuduğum Kağan vardı. onu uyurken izlemek çok güzeldi ''sen beni mi dikizliyorsun?'' anlamış mıydı? Kağan bunu deyince fazla utanmıştım ''yoo! ne dikizleyeceğim ya! bu tipsiz in yanında nasıl uyuya kalmışım ona bakıyorum'' bunu diyebildiğim için başka bir zaman kendimi tebrik edecektim. ve gülmeye başladım ''bir gün yalandan öleceksin Merve. bende o gün mezarına bakarak 'yoe cenazesi ne gelmedim nasıl ölü duruyor ona bakıyorum' diyeceğim'' bu sefer o güldü. ben ise fazla derecede utanç ve sinir krizine girdim.
yataktan kalkmak için hamle yaptığımda kolumdan tutup geri yatırdı. ve yatırması ile üstüme çıkması bir oldu. elleri kıpır dan miyim diye kollarımı tutuyordu kafasını boynuma gömüp ''her sinirlendiğinde veya utandığın da gitmeyi düşünüyorsan şimdiden unut güzelim çünkü bir daha ki sefere söylemem uygularım'' ne yani beni tehdit mi etmişti Kağan.
''ya kalk üstümden!'' bunu söylerken bağırmıştım. sinirden kudurduğum için bağırmıştım. ve Kağan ın benim bağırmam dan nefret ettiği için eli ile ağzımı kapattı. zaten üzerimdeydi kıpırdansam da kurtulamazdım zaten.
aniden odaya Mediha ve Sena girdi. ''ayıp be! haram haram bu manzarayı gördükten sonra kapansam mı acaba? çünkü çok zor unutacağım sanırım'' Sena bunu deyip pis pis güldü. Mediha da Sena nın gülüşüne eşlik etti. ''eğer bu manzaradan hoşlanmadıysanız siktirin gidin'' Kağan bunu derken fazla soğuk söylemişti Mediha ve Sena nın suratına bile bakmamıştı. kafası hala boynumdaydı.
Mediha ''peki'' deyip ikisi de odadan çıktı. Kağan üstümden kalktı. ben tekrar ayağa kalkmak için hamle yapmıştım ki Kağan arkasını döndü ve tok bir sesle ''ben gelene kadar o yataktan kıpırdar san ölümün benim elimden olur!'' Kağan kızmıştı. soğuk ve sinirli görünüyordu. sırf sena nın dedikleri yüzünden mi acaba? sanmıyorum. ''ya yatmak istemiyorum! aşağı ya inmek istiyorum!'' sanırım bunu dedikten sonra beni öldürecekti sesimi neden yükselttiysem ''Lanet olsun! bana sesini yükseltme Merve!'' onun sesi benimkinden daha fazla çıkmıştı.
Bu sefer daha çok sinirlenip ayağa kalktım ayağa kalkmamla Kağan ın kapıyı kilitlemesi bir olmuştu. ''şimdi çıkabiliyorsan çık!'' deyip piç piç güldü. ve anahtarı da alıp banyo ya girdi.
aklım canım telefonum geldi. deliler gibi telefonumu arıyordum. çekmecelere baktım dolaplara lanet olsun nerede bu telefon!
banyo nun kapısı açılınca hemen o tarafa döndüm. Kağan belinde bir havlu vardı ama üstü çıplaktı. onu görmemle gözlerimi kapatıp arkamı dönmem aynı olmuştu. Kağan ın güldüğünü duydum. bu gülüş... fazla yakındı. elini belime doladı ıslak vücudu tişört ümü ıslattı.
kafasını boynuma tekrar gömdü bu çok hoşuma gidiyordu ama şu an ona fazla sinirliyim. ''anahtar?'' diye sordum nefesimi dışarıya vererek. Kağan kafasını kaldırıp önüme geçti ''yok'' dedi sakince bağırmamıştı ilk kez!. ''Kağan hazretleri izniniz olursa aşağıya ine bilir miyim?'' gülerek söylemiştim bunu. ''in'' dedi. kapıyı açamayacağımı bile bile 'in' demişti. bide piç gülüşü atmıştı ya. ''anahtar beyfendi'' dedim karşısında durarak. banyodan aldığı anahtarı bana verdi ve tekrar arkama geçti tekrar sarıldı. şu an mutluluktan ne yaptığımı bilmeden yerimde zıpladım aramda Kağan olduğunu tamamen unutmuştum. ve birazcık sürtünmüş olabilirdim. ona baktığımda çapkınca gülüyordu. ''kararımı değiştirmeden git'' dedi
yüzümdeki ifadeyi değiştirip aşağıya indim. salona girince herkes in hazırlandığını gördüm. sanırım gidiyorduk ve lütfen öyle oldun ''ne oldu?'' dediğimde hepsi bana baktı ama sadece Alper cevap verdi. ''çok acele işimiz çıktı-'' ona 'peki ya biz' der gibi bakış ''- ve evet sizde geliyordunuz'' Alper bunu deyince içimde çok çok çok fazla mutlu olmuştum ve koşarak merdivenleri çıktım.
Kağan ın odasına girdim. aslında girmek değil de dalmak desek daha iyi olurdu. ''gidiyor muyuz?'' dedim mutlu bir şekilde çünkü buradan kurtulmak istiyordum. ''evet gidiyoruz. ama seni bırakacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. ben nereye sen oraya'' Kağan bunu deyince bütün enerjim gitmişti. daha deminki mutlu Merve gitmiş onun yerine hayalleri yıkılmış Merve geldi. yavaş yavaş hareketlerle üstümü değiştirdim ve yine aynı şekilde giyindiğim odadan çıktım.
omzumda bir kol hissettim. ''aman boş ver Merve. seni en azından yanında gezdirecek. yani bir odaya kapatmayacak ya değil mi? onun için üzülmene gerek yok cadı kız'' Burak bana moral vermişti. ve haklıydı. en azından beni bir odaya kitlemiyor yanında olmamı istiyordu. Burak'a gülümseyerek cevap vermiştim. ve ona sarıldım oda bana sarılmıştı tabi ki de.
Kağan odadan çıkmıştı. ve yüz hatları fazla gerindi. Burak fark edip ellerini saçlarımın arasına sokup dağıttı. ''sonra görüşürüz cadı kız'' deyip pis pis güldü. ''görüşürüz'' deyip gülümsedim.
Kağan sinir ile yanıma gelip soğuk ve korkutucu bir sesle ''az sonra benden kaçmak isteyeceksin!. al şu arabanın anahtarını ve benim sakinleşmemi arabada bekle!'' Kağan iğneleyici konuşmuştu. Kağan ın gözlerinden ateş fışkırıyordu.
ön koltuğa oturup Kağan'ı bekledim diğerleri çoktan gitmişti bile. 15 veya 20 dakika sonra evin kapısının hızla kapandığını gördüm. Kağan hiç sakinleşmiş gibi görünmüyordu.
Kağan arabaya binince bana baktı ben ise dışarıyı izliyordum. ona doğru kafamı çevirdiğimde ellerinin kan içinde olduğunu gördüm. tam konuşacakken ''SUS! SAKIN KONUŞMA!!'' diye bağırınca gözlerimi kapattım.
o sinirle gazı kökledi.
Ben ise korktuğum için emliyet kemerimi taktım. Kağan ise sadece yola konsantre oluyordu.
yarım saate yakındır hızlı sürüyordu. benim kalbim ise yerinden çıkacak gibi hızlı atıyordu. en sonunda korkmamak için gözlerimi sımsıkı kapattım.
Kağan ani bir fren yapıp sağa çekti. ben ise yavaşça gözlerimi açtım Kağan'a baktığımda sinirle beni izliyordu.
kolumdan tutup kucağına oturttu. hareket etmeye çalıştıkça daha da engelliyordu. gözleri sürekli gözlerimi izliyordu. kafamın arkasına elini koyup beni öptü. yumuşak bir şekilde öpüyordu. kıprdanınca daha sert öpmeye başladı. nefes almam için geri çekildiğinde hala gözlerimin içine bakıyordu. ''yanımdan hiç ayrılma istiyorum. sadece benim ol istiyorum.!! ve benden korkma istiyorum!!'' Kağan bunları derken bir dakika bile gözlerini kaçırmamıştı. ona sıkı sıkı sarıldım. ama hala sinirliydi.
kendi koltuğuma oturduğumda beni izliyordu. bende müzik açmıştım. Britney Spears - everytime çalıyordu. ve sesini biraz daha açarak yolumuza devam ettik. ben ise beni öptüğünün şokunu yaşıyordum bu harikaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Numara (düzenlenecek)
Mystery / ThrillerMerve'nin küçüklüğünden beri planlanan büyük oyunu 18 yaşına girmesi ile başlar. ve Özel Numara Merve'nin değer verdiği herkesi öldürmeye başlar. ancak Merve tek başına kaldığı zaman hayatına bir anda giren Kağan'a güvenir ve ona sığınır. 'peki ya K...