Yol boyunca utancımdan sesimi çıkartmadım. sadece arabada çalan müziği dinledim. arada Kağan'a baksam da her baktığımda gözlerimiz buluşuyor ve benim bakışlarımı yakalayıp çapkınca gülüyordu.
"Kağan telefonum nerede?" sonunda konuşabilmiştim. çünkü telefonumu fazla özlemiştim. "Bende ve sadece acil durumlarda yani arkadaşların aradığında veririm. tabi canım isterse." Kağan bunu deyince sinirlenmiştim. ve ağzım açık kalmıştı.
Ellerimi göğüsüm de bağladım. arkama sertçe yaslandım. Kağan bana bakıyordu ben ise camdan dışarıya bakıp manzaranın tadını çıkartıyordum.
"Merve" dedi soğuk sesiyle onu duymazlıktan gelip dışarı izlemeye devam ettim. "Merve!" bu sefer biraz sert ve gür çıkmıştı sesi. bende yeni duymuş gibi "hmm" dedim mırıldanarak. o sırada telefonumun sesini duydum ve sebepsiz yere mutlu oldum. ekranda 'özel numara' yazması bütün hayallerimi yıkmıştı. "Neden telefonunu vermeme sebebini anladın mı?" dedi sinirli bir ses tonuyla. telefonu açtı 'tamam geliyorum' deyip telefonu kapattı nereye gidiyordu pardon gidiyorduk!!
daha yolun uzun olması uykumu getirmişti ve uykuya bırakmıştım kendimi.
***
Arabanın içerisinde istemeyerek gözlerimi açmaya çalışmıştım. yavaş yavaş açılan gözlerim ile arabanın içerisini göz gezdirdim. arabada Kağan olduğunu umarken kimse yoktu.
Camdan dışarıya baktığımda tenha bir yerdeydik. ve karanlıktı.
Kağan'ı Merak ettiğim için arabanın kapısını açmaya çalıştım. ama kitliydi Kağan gitmeden kitlemiş ti demek. şoför koltuğunun kapı kolunda kilit düğmesi vardı. şoför koltuğuna doğru uzandım.
Tam kilidi açıcakken. arabanın önünde duran bir kaç adam "Kağan'ınki uyandı" bu ses çok ürkütücü. Kağan nın gelmesini ve buradan gitmeyi istiyordum.
Sürekli etrafa baktım ama hiçbir şey görünmüyordu zifiri karanlık ve bir kaç adam. işte bulunduğum yer tam olarak böyleydi.
Korktuğumdan dolayı gözlerimi sımsıkı kapattım. sesimi çıkartmadan arabada oturmaya devam ettim.
Arabanın kilidinin açılma sesi ile rahatlamıştım. kapımı bir adam açmıştı. elini ağzıma koyup arabadan zorla indirdi. ellerimi arkadan tutup sürükleyerek götürüyordu. şu an kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. bu adam kimdi ki? ve fazla canımı acıtıyordu.!
Bir demir kapının önünde durunca kafamı kaldırıp demir kapıyı inceledim.
Arkamdaki adam kapıya bir tekme atmıştı. ve içeride ki kişiler kapıyı açtı.
İçeride 20 ye yakın adam vardı ve hepsi güçlüydü. ve sandalye de elleri bağlı bir adam vardı. o adama yaptıklarının aynısını bana da mı yapacaklardı!. o adamı incelemeye devam ettim ve kafası buraya dönünce 2. şokumu yaşadım. o sandalye de oturan adam Kağan dı!! gözleri ile sadece beni izliyordu. her yeri kan içerisindeydi. çok kötü görünüyordu ne olmuştu ki?
Şu an içerideki ışık fazla loştu ve sadece koca deponun ortasında sallanan iki tane ışık vardı ve sadece olduğu yeri aydınlatıyordu.
Arkamda ki adam beni zorla sandalye ye oturttu. ve ellerimi arkada bağladı.
Karanlıktan gelen bir ses "güzellik" dedi sesi... çok fazla tanıdıktı. ve bana sadece özel numaradan arayan adam güzellik derdi. ve onun olduğunu anladım. "BIRAK BENİ!!" o kadar çok bağırmıştım ki boğazım yanmıştı. "Sakin ol güzellik. seni bırakacağım ama önce bir kaç işimizi halledelim" dedi. bu olay beni daha çok korkutuyordu. ismini bilmediğim adamdan çok fazla korkmuştum. ama ağlamamak için kendimi tutuyordum. tutmak zorundaydım.
Adını bilmediğim adam cebinden bir telefon çıkarttı. "Al şu telefonu ve bütün çeteyi çağır Sena ve Mediha yı bile sadece 10 dakikan var. eğer yanlış bir şey yaparsan. sevdiğin adamı gözünün önünde öldürürüm!!" dedi. onları arayıp başlarını belaya sokmak istemiyordum. ama beni Kağan ile tehdit etmişti. "Burayı nasıl tarif edeceğim?" sesim korkak çıkmıştı. ve titremişti. hadi ama bu kadar korktuğumu belli etmemeliydim. "Bar'a gelin de ve onları buraya getir!"
Sena sayesinde Bora nın telefon numarasını ezberlemiştim o ezberlemek için sürekli tekrar tekrar söylerdi.
"Alo Bora"
"Kimsin?"
"Ben Merve. şeyy... bar'a gelebilir misiniz? Kağan sarhoş oldu. ve size ihtiyacım var. Ha bide hepiniz gelseniz olur mu fazla korkuyorum da"
"Tamam Merve sen Kağan ın yanından ayrılma yeter."
deyip telefonu kapattı. adanını bilmediğim adama telefonunu geri verdim.Kağan'a baktığımda sadece beni izliyor ve hiç bir şey demiyordu. bu sessizliği beni daha da korkutmuştu.
Yarım saate yakın bir süre sonra araba sesi gelince onlar olduğunu anlamıştım. adamlardan biri benim ellerimi çözmüştü "git ve onları buraya getir. yanlış bir hareketinde ölür." dedi adını bilmediğim adam. ve Kağan ın kafasına silah dayadı.
Zorda olsa yutkundum. kafamı sallayıp hızlıca o demir kapıdan çıktım. Bora beni görür görmez yanıma geldiler. "Kağan burada daha güvenli olucağımızı söylediği için buraya girdik" dedim Bora tamam anlamında kafasını salladı. sanki Sena ve Mediha bir şey varmış gibisinden bakış atsalar da bir şey demediler.
İçerideki ışıkları söndürmüşlerdi. Hepimiz demir kapıdan geçince bir anda ışıkları açtılar ve o iri olan adamlar hepimizi sıkı sıkı tuttu. karşımızda adını bilmediğim adam duruyordu. Alper sinirden "Kimsin lan sen! Orospu çocuğu!" dedi. sesi o kadar gür çıkmıştı ki yankılanmıştı bile. "Çok ayıp Alper çok. hiç yakıştıramadım. beni tanımadınız mı? ben Ertuğrul. Kağan ın eceli düşmanı" dedi ve piç piç sırıttı. demek adı Ertuğrul du. Bora ve Alper e baktığımda sinirden kuduruyorlardı.
Ertuğrul denen piç canımı yakarak kolumdan tuttu ve daha önceki oturduğum sandalye ye oturttu. Kağan'a baktığımda yere bakıyordu sanki bir şeyler düşünüyor gibiydi. ama ses çıkartmaması çok garipti. sanki az sonra olacaklardan haberdar gibi bir hali vardı.
"Evett Merve ciğim.. şimdi bu arkadaşlarından birini seçeceksin. ve seçtiğin kişi burada bizimle kalacak ve siz ise gideceksiniz. düşünmek için 2 dakikan var" dedi Ertuğrul. istemiyordum! benim yüzümden onlara bir şey olsun istemiyordum! "Son 1 dakika" dedi beni izliyordu Sena ve Mediha nın gözünde korku vardı. Kağan'ın ise 'benim adımı söyle' der gibi bakıyordu. ama hayır! ne olacaksa bana olsun. "BİTTİ. kimi seçiyorsun güzellik?" dedi. ve hepsine tekrar baktım belki de son kez göreceğim yüzlere.
Kağan ın kendinden emin bir hali vardi sanırım onu seçeceğimi sanıyordu. ama yanıldı.
"Onları lütfen serbest bırak.. onlara zarar verme ne olur.. ne işin varsa benimle hallet.." sesim boğuk ve ağlamaklı çıkmıştı. kesik kesik söylemiştim bunları. hepsi bana şaşkınca bakıyordu. Ertuğrul bile. "Merve! kızım sen iyi misin! sakın sakın aklından bile geçirme! lan pezevenk Ertuğrul! Merve yi bırak ne derdin varsa benle!" Kağan ilk kez konuşmuştu ve kararıma kızmıştı.
Ertuğrul küçük bir kahkaha attı. "Merve işimi daha çok kolaylaştırıyorsun. sizde defolun gidin Merve ile çok şey yapacağız" deyip göz kırptı Ertuğrul Bora ve Alper bağırarak küfür ediyorlardı. Mediha ve Sena ise gözleri dolmuştu.
"onlarla veda edebilir miyim?" Dedim sesim yalvarırcasına çıkmıştı. Ertuğrul olumlu anlamda kafasını salladı.
Kağan ın ellerini çözmüşlerdi. yanına koşarcasına gitmiştim. ve sinirden köpürüyordu. "Neden Merve! Neden! sana neler yapacağını bil-" derken sözünü kestim ve ben konuşmaya başladım "-biliyorum ve senin beni kurtaracağını da biliyorum. seni bekleyeceğim lütfen lütfen kurtar beni" dedim ve Kağan'a sıkı sıkı sarıldım. "kurtaracağım bana güven. ama sana bir şey yapmasına izin verme" dedi. ve biri kolumdan tutup beni çekti. ona güveniyordum. tek umudum oydu.
Ne olur Kağan Ateş kurtar beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Numara (düzenlenecek)
Mystery / ThrillerMerve'nin küçüklüğünden beri planlanan büyük oyunu 18 yaşına girmesi ile başlar. ve Özel Numara Merve'nin değer verdiği herkesi öldürmeye başlar. ancak Merve tek başına kaldığı zaman hayatına bir anda giren Kağan'a güvenir ve ona sığınır. 'peki ya K...