31. Bölüm

2.2K 92 14
                                    

Bütün yol boyunca. Antalya da belki mutlu olacağım düşüncesi ile gittim. her zaman her şeyi 'belki' olarak düşünüyordum çünkü asla 'kesin' düşünemiyordum. ama kesin bir şey vardı ki. Kağan çok kızacaktı. ona söz vermiştim. ve Antalya ya kaçmıştım. sadece kafamı dinlemek istiyordum. peki ya Teyzeme ne yalan söyleyecektim. belki annem in öldüğünden haberi bile yoktu. veya babamın beni terk ettiğinden. sonuçta çok önceden annem ve babam ile kavga etmişlerdi. o gün bu gündür hiç konuşmadılar. umarım da konuşmuyorlardır.

ama sürekli aklımda Kağan vardı. ona hiç bir şey dememiştim. bana bir şey olursa haberi bile olmayacaktı. ama geri dönecektim. bir süre sonra tabi.

KAĞAN'DAN

Merve geleceğim diye 'söz'  verdiğinden beri yoktu. ve saat geç olmuştu. kızmasını tabiki normal buluyordum. ama gelmez diye çok korkuyordum. sakin kalmaya çalıştım. eyer ona bir şey olursa ve tekrar koruyamazsam. Merve nin babası Murat denen adam. beni öldürürdü. ve Merve nin başına bela açacak ve öldürmekten beter edeceği kesindi. ''Kağan'' Murat bey in seslenmesi ile kafamı kaldırdım ve ona baktım. cevap beklediğimi anlayınca. ''Merve nin başında olan Özel Numara fiyaskosunu biliyor musun?'' dedi. ve aklıma hemen Ertuğrul geldi. cidden uzun zamandır görünmüyordu ortalıklarda. ''evet. var Ertuğrul değil mi?'' dedim Murat bey kafasını iki yana salladı. '' demek haberin yok.'' dedi ve sinirle güldü. ''Merve ye sürekli mesaj atıyor. hiç mi görmedin. sana Merve yi koru deyince ne anladın acaba Kağan?!!'' biraz sert konuşmuştu ancak. yeni özel numara yı bilmiyordum. Merve nin ne zamandır asık olan suratı ve ani ruh değişimlerinden anlamam gerekirdi. ancak yeni bir özel numara ne alakaydı ki?

Merve ye olan sinirim şimdi artmıştı. Murat bey ne derse haklıydı. onu gerçekten koruyamıyordum. ''tamam. ben icabına bakarım ve bulurum.'' dedim ve ayağa kalktım. Murat beyin suratında oluşan küçümser bakışlar ''umarım..'' dedi ve küçümser şekilde güldü. gerçekten bu adaman nefret etmek için binlerce sebebim vardı. ancak Merve için buna katlanmam gerekti.

kapıdan çıktığım anda Merve yi aradım. ancak telefonu kapalıydı.
aptal kız.
nasıl bulacaktım şimdi ben onu. of Merve! arabaya bindim ve Alper i ardım
''Alper bana Merve nin gps ini bul ve en son nerede görünmüş söyle''
''tamam''  dedi ve telefonu suratına kapattım. önce Merve yi bulup. nereye gittiğini sorgulayacak sonra özel numara için ayrı bir şekilde sorgulayacaktım.

MERVE'DEN

Antalya ya gelince otobüsten indim ve eşyamın olmadığının verdiği sevinçle hemen gar ın yanındaki taksiciye gittim. ve gideceğim yerin adresini verdim. biraz uzaktı. ve sanırım parasıda fazlada tutacaktı.
Taksinin camından dışarı izledim ve o kadar özlemiştim ki buraları. buraya en son annem ile tatil için geliyorduk. ama uzun zamandır teyzemin oturduğu dedeman tarafına gitmemiştim. Gerçekten çok özlemiştim.
"geldik kızım" dedi ve adama baktım buruk bir gülümseme ile "ne kadar tuttu acaba" dedim utanıp sıkılarak. "50 versen yeterli" dedi. ama benim bu kadar param yoktu ki. cebimden parayı çıkarttım önce paraya sonrada adama baktım. "40 tl var olmaz mı? uzak bir yerden geldiğim için çok fazla param yok." dedim mahçup bir şekilde adam önce bir kaç söylensede en sonunda gülümsedi ve kabul etti.
Son paramıda taksiciye vermiştim. Buradaki yazlıklar tek katlı küçük bir evdi. ve hepsi aynı şekilde mimar edilmiş ama ev sahipleri istediği renge boyata biliyorlardı. ve bu çok güzel bir görüntü oluşturuyordu.
şimdi ise teyzemin hangi evde oturduğunu bulmam lazımdı. bütün evleri gezdim ve kapı zillerindeki isimlere baktım.
4. baktığım evde teyzemin ismini görünce gülümsedim. ve zile ardı ardına bastım.
"ayy tamam geldim yeter. bozuca-" dedi ve beni görmesi ile donup kaldı. "Merve..." dedi mutluluktan olması gerekki gözleri dolmuş ve sesi titremişti. bende içimde kalan ağlama hissi ile ağlayarak teyzeme sarıldım. "gel içeri kuzum. ne oldu sana. ne bu halin" dedi saçlarımı okşayıp. bir eli ile içeri itti ve kapıyı kapattı. "geç bakalım arka bahçeye" dedi. arka bahçedeki küçük çaplı koltuklara oturdum. "Teyzecim. şeyy.. ben bir kaç gün burada kalsam senin için sorun olur mu acaba?" dedim sıkılarak ve utanarak. gerçekten direk bu soruyu sormam tam bir rezillikti. ama nasıl başlıyacağımı bilmiyordum. "tabi. kuzum ne demek. kendi evinmiş gibi istediğin kadar kal. hem bak hasret de gidermiş oluruz." dedi ve içten gülümsedi. teyzeme tabiki bir şey anlatamazdım. yoksa beni koruma altına alırdı ve geleni geçeni vururdu.
Vururdu derken gerçekten vururdu. eskiden polisti. ve amerikan polislerine çok özenirdi ve onlar gibi konuşurdu. bazen eğlence olsun diye bile konuştuğu oluyordu. "teşekkürler teyzemm" diye uzatarak konuştum. annem gibi güzel bir kandındı. kıskanılacak kadar güzeldi hemde. "çok yorgun görünüyorsun kuzum. git Melih in odasına yat." dedi. Melih onun oğluydu yani benimde kuzenim oluyordu. bende 4 yaş büyüktü. ve teyzem e çekmişti. yakışıklı biriydi. Eniştem ise mimardı. yurt dışında olurdu genellikle onuda çok özlemiştim ama sanırım göremeyecektim. "olabilir. ama Melih gelince nereye yatacak peki?" dedim. Teyzem eli ile sırtımı sıvazladı. "ben ayarlarım canım ne olacak. kuzen siniz siz.'' dedi tekrar gülümseyerek. her gülümsemesinde anneme benzettiğim için sadece suratına bakıyor ve iç çekiyordum. en sonunda dayanamayıp. sıkıca sarıldım. ve buruk bir şekilde gülümsedim.

Melih in odasına giderken ne zamandır Özel Numara nın mesajlarına maruz kalmadığım için mutlu olmuştum. ama içimde oluşan sebebini bilmediğim sıkıntı ile olduğum yerde durdum. her an bir şey olacakmış gibi tedbir almam lazımdı. tekrar arkamı dönüp arka bahçeye çıktım. ''teyze senden son bir şey daha isteyeceğim. şeyy... kapıya senin tanıdıkların dışında açmasan. buraya arkadaşlarımdan gizli geldim. kafa dinlemek istiyorum. ben burada yokmuşum gibi şey etsen'' dedim utanarak gülümsedim. teyzem bir kez daha içten gülümsedi. ''tamam teyzesinin kuzusu. ben varken sana kimse şey edemez. şey ettirmem.'' dedi ve küçük bir kahkaha attı. ve bende eşlik ettim. ne kadar neşe dolu bir teyzem vardı.

bahçede teyzemin yanına oturdum. ve etrafta sadece çalılıklardan gelen sesler vardı. bu beni ne kadar korkutsa da belli etmemeye çalıştım. teyzem ile sohbetimize ne kadar dikkatimi vermeye çalışsam da olmuyordu. ve içimdeki his her saniye daha da artıyordu. önce Kağan a haber vermediğim için diye düşündüm. ama alakası bile yoktu. bu his daha farklıydı. kapının çalması ile olduğum yerde korkudan zıpladım. teyzem kapıyı açmak için gittiğinde bende ayaklandım '' korkma. korkma. Melih'tir'' dedi bir an rahatladım. ama hala içimdeki his hiç eksilmemişti.

teyzem kapıyı açınca Melih'i kapıda görmem ile şok olmuştum. gerçekten benim kuzenim bu kadar yakışıklı mıydı. bütün kuzenlerim bu kadar yakışıklıyken benim böyle olmamda bir problem olması lazımdı.

Melih beni görmesi ile oda benim gibi şaşırmıştı. ''Merve?'' dedi gözlerini bir kaç kez açıp kapattı. bende kulaklarıma kadar gülümsedim. ''ne işin var senin burada deli kız'' dedi ve sarıldı. koca gövdesine bildiğimiz kaybolmuştum. ''sizi ziyarete geldim. gelmese miydim'' dedim dudaklarımı büzdüm Melih yanaklarımı sıktırdı. ''hiç değişmemiş hep aynı salak'' dedi ve gülmeye başladı. bende dediklerini tekrar edip dalga geçtim. ''neyse seninle yarın görüşürüz deli.'' dedi ve teyzeme döndü ''benim acil bir işim çıktı anne. yarın öğlene doğru gelirim. merak etme'' dedi ve teyzeme sarıldı. odasına giderken bende onu takip ettim. çantasına bıçak ve silah koyduğunu gördüm. ve tabiki oda beni gördü. yanıma hızla geldi ve kolumdan tutup odaya soktu ve kapıyı kapattı. ''bu konu hakkında birine bir şey söyle. kuzenim falan dinlemem o gördüğün aletler ile seni öldürürüm.'' dedi soğuk bir sesle. bende zor yutkundum ve kafam ile hızla onayladım. ''vallaha kimseye bahsetmem. alışkınım zaten'' dedim ve son dediğim cümle için kendime küfür ettim. ''alışkınım derken...'' dedi üzerime daha çok yürüyüp. ''yani arkadaşım vardı öyle. onda görmüştüm ilk kez hemen yanlış anlama canım!'' dedim korkudan ağzıma geleni söylemiştim. çantasına bir kaç eşya koyup bana tekrar döndü. ''öyle olsun bakalım'' dedi. ve odadan çıktı. son kez teyzeme sarıldı. ve benim yanaklarımı sıkıp evden çıktı.

içimdeki his tabiki de hala dinmemişti. hala bir şey olacak korkusu yaşıyordum. arka bahçeye çıktım ve teyzemin masadakileri topladığını gördüm ve bende yardım ettim. bütün eşyaları mutfağa taşıdıktan sonra arka bahçe kapısını kapattık ve evin her yerini kitlemiştik. sırf ben istiyorum diye. ''hadi artık yatalım kuzum. yarın erken kalkarız'' dedi ve öptü. bende kafam ile onayladım. gülümseyip Melih in odasına gittim. teyzemin kaldığı oda ile karşılıklıydı odalarımız. zaten küçük bir evdeydik.

odamın ışığını açık tutmuştum. hiç ışıkta uyuyamazdım ama bu sefer korkuyordum. boş boş tavana bakarken. bir anda ışığımın kapandığını gördüm. ve camdan dışarı baktığımda hiç bir yerde ışık olmadığını gördüm. hemen yataktan kalktım ve teyzemin odasına gittim. ama yatağında yoktu. ''teyze!!'' diye bağırdım ama hiç ses gelmedi. ''teyzeee!!'' bu sefer daha çok bağırdım ama yine ses gelmedi. teyzemin odasından çıktım ve küçük olan koridorun sonunda duran kişiye baktım. bu kişinin saçları yoktu. ve teyzeme benzemiyordu bile. bu bir adamdı. ''teyze! neredesin!!'' bu sefer çığlık atarak konuştum. karşımdaki adam hareket edince elindeki göremediğim aleti salladı.

siyah adamın bana yaklaşması ile arkamı dönüp hızlı adımlar ile yürüdüm bir yandan da ağlıyordum. korkuyordum. küçücük bir ışık bile yoktu. ''yalvarırım yapma....'' dedim kısık bir sesle adamın hızlı nefes alış verişi ile arkamda olduğunu anladım...
Lütfen...
Yapma...

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin