Mediha ile arkada koltukta camdan dışarıyı izliyorduk. Alper ve Kağan nedense fazla tedirgindi. acaba bizimle alakalı mıydı? hiç sanmıyorum.
2 saat süren yolculuktan sonra araba durduğunda bir dağ evine gelmiştik. burası çok güzeldi ve bir o kadar da kokutucu ''buraya neden geldik?'' bu soruyu sorduğumda Kağan ın bakışlarıyla karşılaştım. ''telefonları kapatın. ve bana verin'' Kağan bunu diyorken içimden şaka olsun diye dua ettim. ama değildi kesinlikle değildi. ama ben vermek istemiyorum. ''hayır! telefonları vermeyeceğiz!'' mediha telefonuna fazla değer verirdi ve yani bu şekilde bağırmasını çok normaldi.
Alper Mediha nın telefonunu zorla cebinden aldı. kapattı ve Kağan a verdi. Mediha ne olduğunu bile anlamamıştı. bende öyle tabi ki ''Merve telefonunu veriyor musun? yoksa kibar olmadan zorla mı alayım?'' Kağan güzel tehdit etmişti. bende mejbur olarak telefonumu kapattım yavaş hareketlerle Kağan a verdim.
''Burak , sena ve bora ya haber verdiniz mi onlarda gelsin?'' onların gelmesini ok istiyordum onlar beni güldürür lerdi. ''evet. şimdi içeri gir'' Kağan bey yine bütün soğukluğu ile cevap vermişti.
dağ evinin içine girdiğimizde çok şık bir yer olduğunu gördüm eski bir havası vardı. eski model şık koltuklar. ev iki katlıydı.
ben eve bakmaya devam ederken Alper in konuşmasını duydum ''bu gün burada kalacağız veya daha uzun süre'' burada mı bu ıssız yerde mi? ama burası fazla korkutucu.
Mediha ile mutfağa gittik. dolabı karıştırdık akşam için bir şeyler aradık. dolabı açtığımızda pizza vardı sanırım önceden planlamışlardı. pizzayı mini bir fırının içine koyup ısınmasını beklemek için masaya oturduk. ''Mediha sence buraya neden geldik?'' bu soruyu sorduğumda mediha bana baktı ''bilmiyorum. belki o özel numara yüzündendir?'' sanki bu sorunun cevabını benim üstüme vermişti. benim yüzümden herkesin başı belaya girmişti. bana bu cevabında haklıydı bende sadece sessiz kalabildim.
pizzalar ısındıktan sonra Mediha benden önce ayağa kalkıp tabakları tezgaha koydu. bende fırından pizzaları çıkarttım. kapı çaldığını duydum mutfaktan kafamı çıkartıp baktığımda Alper in kapıyı açtığını görünce geri Mediha nın yanına gidip yardım etmeye devam ettim. tabakları elimize alıp içeriye masanın üzerine koyduk.
gelenler Bora , Sena , Burak ve yanında bir kız gelmişti acaba yeni sevgilisi olabilir miydi? aslında burak sevgili olayını pek seven bir insan değil. neyse onuda öğreniriz.
''vayy! Mediha ve Merve siz pizza bile ısıtabiliyor sanız neler neler yaparsınız'' Burak bizimle dalga geçmişti. Mediha ve ben Burağa ölümcül bakışlarımızı atmaya çalışmıştık. çalıştık.
herkes masaya oturduğunda o kızı izliyordum sanki tanıdık geliyordu ama nereden?
Burak ona baktığımı anlayınca ''neden tanışmıyorsun'' deyip gülümsedi. ''ben çağla'' deyip gülümsedi. bende gülümseyip ''bende Merve'' Sena kafasını kaldırıp kızı öldürecek gibi bakıyordu ''ben doydum size afiyet olsun. Merve de doydu değil mi merve?'' Sena kolumdan tutup bunu söyleyince kesin bana bir şey anlatacaktı bende kafamı sallayıp ayağa kalktım.
üst kata çıktık.
''bu kız geçen sene koridor da bize laga luga yapan kız. bu kızla kavgalıydık hatırladın mı merve!''
''belki değişmiştir olmaz mı? biraz sakin olsan? lütfen''
''ben sakinim ve o asla değişmez. yani eğer burada kavga çıkartırsam hiç şaşırmayın''
bu sefer bir şey diyemedim ne diyecektim ki geçen sene bize yapmadığı kalmamıştı. bir kızı dövüp bize suç atmıştı. kendi suratına mor kalemle göz altlarını çizip kendini dövülmüş gibi gösteriyordu ve yine bize suç atardı. ve fazla gıcıktı onun yüzünden disipline sürekli giderdik. okuldan gittikten sonra Sena onu gerçekten dövmek için can atıyordu.
içeriğe girdiğimde Mediha masa yı toplamıştı bile ve herkes koltuklara yayılmıştı. burak ın yanı boş olduğunu görünce yanına oturdum diğer yanına da Çağla oturuyordu. Burak kolunu omzuma attı. Kağan ın bana aktığını hissedince ona bakma gereği duydum. ve baktığımda ne kadar kızgın olduğunu fark ettim.
Kağan ayağa kalkıp kolumdan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. ve hızlı adımlarla terasa çıkarttı. kolumu fazla sıkıyordu ve bu benim canımı yaktı. karşıma geçip kahverengi olan gözleri sinirlendiği için derin bir siyaha bürünmüştü. o siyahlar arasında kaybolacağımı sandım ''benle iken hiç bir erkeğin yanına oturamazsın aklına bulunsun küçük hanım!'' bunu fazla bağırarak söylemişti. bu benim sinirlenmeme neden olmuştu.
''ya nedenmiş o benim hiçbir şeyim olan kişi neden bana karışıyor acaba?!''
''bana bağırma'' bunu sakin ve sinirli söylemişti.
''cevap ver Kağan''
''ben diyeceğimi dedim. herkes benim olduğunu sanıyor ve öyle davranacaksın''
''ya davranmak istemiyorsam?''
''iki seçeneğin var ya benimmiş gibi davranacaksın yada benim kavgalı olduğum kişiler tarafından senin sevmediğin şeyleri sana uygulayacaklar yani seni becericekler merve karar senin'' abartıyor bence o kadar olmaz yani tamam onu herkes tanıyor olabilir ama o kadarda değildir yani yaparlar mıydı gerçekten? kabul edesim yok hemde hiç. ama kabul etmez semde edileceğimi biliyordum. ''kararını vermek için 1 dakikan var''
sadece ona sarıldım. ellerini belimde hissedince irkildim. irkildiğim için Kağan ın güldüğünü hissettim. ''bunu seçeceğini biliyordum'' deyip çapkınca güldü. zaten başka seçeneğim yoktu bence hiç egolanmasına gerek yoktu.
kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gülümsedi ''kararımdan vazgeçebiliyor muyum?'' bunu sorduğumda kaşları çatıldı. ''inan bana öyle bir şey yapmak istemezsin'' beni tehdit etti zaten vazgeçmek gibi bir niyetim yoktu ama olsaymış sonun da kötü olurmuş.
terasta bir koltuğa oturduk. bize şimdi sevgili desem değil onun dilinde onunum. ben daha nasıl tanıştığımızı anlamadan onun olmuştum. daha doğru dürüst tanımadığım adamın olmuştum ben sorsam cevaplamazdı ki. ama onu hiç bırakmak istemiyordum ama o benle aynı fikir demi bilmiyorum annem ve babam bıraktıysa oda bırakacaktı bir gün. acaba bırakır mıydı beni bu kadar sahiplenen adam.
''bırakmam'' Kağan demişti bunu acaba neden demişti bunu? ''ha?'' ağzımdan aniden çıkmıştı. ''sesin titriyor merve. ve sesli düşündün'' farkında bile değilim aklıma annem gelince her zaman sesim titrer veya ağlardım. bana sıkı sıkı sarıldı ağlamaya başladım bu sefer daha çok sıkıp sarıldı. bu sefer ağlamam kesilmişti.
onun sarılması her şeyimi unutturuyordu bana.,
''ooo! bakıyorum da yiyişmeye yer arıyorsunuz hadi hadi ben görmedim. siz devam edine'' Bora aniden girip bunu söylemişti. ve söylerken de çok komikti kendimi tutamayıp güldüm. ''Bora bak kibarca söylüyorum kardeşim sikti git'' Kağan bunu söylerken soğuktu ama Bora kahkaha attı
''olmaz. hem ben sizi cehenneme gitmekten kurtarıyorum kardeşim haram haram'' Bora bunu derken hala gülüyordu. Kağan Bora ya yastık fırlattı ''Bora! sen Sena sevdiceğinin yanına gitsene oğlum karışma bize'' Kağan bağırmıştı bu sefer ''uyudu'' bu saate uyunur mu ya. Duvardaki saate baktığımda 01:38 ne çabuk geçti zaman ''bende yatsam iyi olacak iyi geceler'' deyip terastan çıktım. Kağan peşimden geliyordu. girdiğim oda ya oda girmişti. sanırım beraber uyuyacaktık. yatağa girdiğimde oda yatağın içine girdi. arkamdan sarılarak yatmıştı soğuk ellerini tişört ümün içine sokup ellerini karnıma koymuştu çok uykum olduğundan seslenmedim. gözlerimi kapattım onun yanında düşünmek çok zordu onun kokusu benim uyumama yardım ediyordu. bende hemen kendimi uykuya teslim ettim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Numara (düzenlenecek)
Mystery / ThrillerMerve'nin küçüklüğünden beri planlanan büyük oyunu 18 yaşına girmesi ile başlar. ve Özel Numara Merve'nin değer verdiği herkesi öldürmeye başlar. ancak Merve tek başına kaldığı zaman hayatına bir anda giren Kağan'a güvenir ve ona sığınır. 'peki ya K...