odanın içerisinden Özgür e sesimi duyurmam lazımdı. Oğuz tehlikedeydi. "Özgür! lütfen! Oğuz un başı dertte" çatı katında olan Oğuz un odasına kitlemişti beni. sesimi aşağı kata duyurmam imkansızdı. arkamı dönüp Oğuz un çalışma masanın yanına gittim.
Belki telefon vardır.
umudu ile baktım fakat notlar , defterler ve küçük kağıtlar dan başka hiç bir şey yoktu.
En son kaldırdığım kitabın altında olan kalın ve eski bir kitap vardı. elime alıp her sayfasına baktım. eskiliğinin verdiği yırtılmalar ve renk değiştiren sayfalarda yazılar okumak çok zordu.
fakat kitabın içinde işime yarayacak hiç bir şey yoktu. odayı talan etmiştim fakat hala hiç bir şey bulamam çok saçmaydı. yere dizlerimin üzerine oturup düşünmeye başladım.Oğuz gibi düşün..
Oğuz gibi ol..
Oğuz olsa ne yapardı...
ve eğer kötü bir şey olsa...
sana nasıl haber verirdi...
Oğuz gibi düşün...Gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapatıp açtım. ve aradığım şeyin yüksek yerlerde değil yerde olabileceği aklıma geldi. eğilip yere yattım kendi etrafımda bir kaç tur atıktan sonra masanın altında ve ayağına sıkıştırılmış olan katlanmış kağıt dikkatimi çekti. sürünerek kağıdı aldım.
"Bunu bulacağını biliyordum. Anahtarlar sandalyenin tekerleğinde onu al. zaten geri kalanını yapabileceğinide biliyorum.
Oğuz..."Yazının sonuna yazdığı adı ile içimde oluşan korku ve heyecan kalbimin hızlı atmasına sebep olmuştu bile. çok gecikmeden çalışma masasının sandalyesini ters çevirdim beş tane ayağı olan sandalyenin hepsine teker teker baktım. en sonunda bulduğum anahtarı koşar adımlar ile kapıya gittim. hemen açıp hızlıca merdivenleri indim. zaten merdivenlerden çıkan ayak seslerim ile Özgür yanımda belirmişti bile. "odadan nasıl çıktın?" dedi tekrar kızgın bir ifade ile. "Özgür acıklayacak bir vaktim yok Oğuz un başı dertte lütfen yardım et" dedim yalvarırcasına ama Özgür hiç inanmamıştı bile. "birincisi Oğuz un işi olduğu için gitti ikincisi yemezler hiç bir yere gidemezsin" dediği gibi kolumdan tutup yukarı tekrar çıkartmaya başladı.
Hızlı düşün...
"lütfen birini arıyayım sonra söz veriyorum ne dersen yapacağım Özgür" dedim tekrar yalvarırcasına Özgür içten içe 'hayır' dediği belli olsada uzun bir bakışmamızdan sonra cebinden telefonu çıkarttı. "Sadece 5 dakika" dedi umursamaz bir tavırla. telefonu elinden heyecanla alıp İrem i aradım. ilk aradığımda açmasada ısrarla aramam ile açmıştı.
"Ne var Özgür ne var meşgulüm gö-"
"İrem ben Merve yardıma ihtiyacım var"
"Me-merve şey ben Özgür sandım pardon ne oldu?"
"Oğuz un başı dertte bana not bırakmış sonra açıklarım beni Özgür ün elinden kurtar lütfen"
"Tamam geliyorum"dedi ve telefonu kapattı. Özgür başka bir odadan çıkıp "konuşmanız bittiğine göre ceza odana gidebilirsin" dedi. kafamı 'tamam' anlamında sallayıp tekrar çatı katına çıkacakken "çatı katına değil kendi odana" dedi eli ile gösterip "pekala Özgür hazretleri" dedim iki elimi kaldırıp.
odaya girdim ve yatağa oturup İrem in gelmesini bekledim. Oğuz u kurtarmam lazımdı. bunca süre boyunca nasıl fark etmemiştim o gömleği
Belki..
Belki... ölmüştür...Hayır saçmalama bir şey olmamıştır. Oğuz a hiç bir şey olmaz. ben inanıyorum.
aradan geçen uzun süre sonrası kapının çalmasını duydum. saniyeler içerisinde odama gelen ayak sesleri beni ürkütsede kapıyı açan İrem olmuştu. yanıma gelip oturdu ardından odaya Utku ve sonra Özgür girmişti. Özgür ün yüz ifadesi fazlası ile kızgın görünüyordu "hadi ama İrem. Merve nin gitmesine izin veremiyeceğimi sende iyi biliyorsun" dedi Özgür. Utku ayağa kalkıp Özgür ün yanına gitti. elini Özgür ün omzuna atıp "bak Özgür. Merve senin sorumluğunun olduğu kadar bizimde sorumluluğumuz altında" dedi. Özgür bir bana birde Utku ve ireme bakıyordu. hem kızgın hemde endişeliydi. "sende gel Özgür?" dedi İrem. ve bunu demesiyle hepimiz Özgür e baktık. "benim yapacak işlerim var gelemem bir şey olursa sizden sorarım" dedi ve sitemli bir şekilde odadan çıktı. İrem e dönüp elini tuttum "teşekkürler" dedim gülümseyerek.
hepimiz arabaya bindiğimizde Utku ve İrem elindeki telefonlar ile uğraşıyorlardı. "ne yapıyorsunuz?" dedim meraklar. İrem bana göz ucu ile bakıp. "Oğuz un telefonunu bulmaya çalışıyoruz fakat yok. kayıp" dedi elindeki telefonu hızla koltuğa koyarak. Utku bana bakıp "olayı baştan anlatır mısın Merve?" dedi. kafamı 'tanam' anlamında sallayıp barmaklarımla oynamaya başladım ve bir yandanda analatmaya başladım.
"Oğuz evden gideli iki haftaya yakın oldu. gitmeden önceki gece yat kiralamış. evlilik teklifi falan etti. sonra ben rüya ve gerçek arasında kaldım. yani uyumuştum en son. uyandığımda yattan indik bizi kovaladılar ben başka bir yere gittim Oğuz başka bir yere. işte ben kaça bildim Oğuz a bakmak için geri döndüğümde aynı yerindeydi yattan indiği yerde adamlar Oğuz a silah çekiyordu ve denize atacaklardı bende hemen araya atladım falan sonra Oğuz ve bana silah çektiler. Oğuz beni denize attı ardından silah sesi duyuldu ve Oğuz da suya düştü."
dedim sesim titremeye başlamıştı. aklıma gelmişti o gece. o gün bütün duyguları yaşamıştım hiç çıkmıyor Oğuz un düşüşü canım acımıştı içten içe o gün Oğuz gitmişti birde en çok o canımı yakmıştı benim. İrem elini elimin üzerine koydu. "eğer gerisini anlatmak istemezsen..." derken araya girip "anlatacağım" dedim.
"ve ben tekrar uyanıyor gibi oldum fakat yattaydık ve herşey normaldi. üzerim ıslak dahi değildi. eve geldik o banyo ya girdi. yattık sabah kalktığımda Oğuz yoktu Özgür vardı. bir hafta geçtikten sonra banyo lavabosunun altında olan o gün giydiği gömlek vardı kanlar içerisinde. zaten diğer gün Özgür beni çatı katına kitlemişti ceza olarak. orada bulduğum Oğuz un bana yazdığı notu buldum ve sizi aradım" dedim. gözümden süzülen yaşı silecekken irem benden önce davranıp sildi. "onu bulacağız Merve" dedi. Utku da elini elimin üzerine koyup "evet bulacağız. peki bot yanında mı?" dedi cebimden çıkarttığım notu Utku ya verdim Utku okuyup İreme baktı ve ona verdi. en sonunda Utku ve İrem şaşkınlıka bir birine bakıyorlardı. "neler oluyor?" dedim İrem hızla bana döndü. "önceden bahsetmeliydin Merve bu ciddi bir konu olabilir hatta.." dedi ve sustu. "hatta ne İrem!?" dedim şaşkınlık ve korkuyla İrem "hiç" diyip önüne döndü.Utku gaza basıp bilmediğim yerlere getirdi bizi. İrem endişe ile arkasını dönüp bana baktı. "Merve seni getirmemeliydik" dedi. alt dudağını kemiriyordu resmen "neden?" dedim şaşkınlıka. İrem önce Utku ya sonra bana bakıp "ya bir şey olursa" dedi gözümü kapatıp kafamı iki yana salladım "Oğuz un her şeyi yapmaya hazırım" dedim. İrem elimin üzerine tekrar elini koyup "umarım hazırsındır çünkü başına gelecekler çok kötü şeyler olabilir" dedi sanki beni vaz geçirmeye çalışıyormuş gibiydi "dedim ya İrem ben Oğuz için ölümü bile göze alırım fakat ölmesine izin veremem." dedim İrem susma hakkını kullanarak tekrar önüne dönü bu sefer Utku arkasını dönüp "başlayalım o halde"
"Başlayalım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Numara (düzenlenecek)
Mystery / ThrillerMerve'nin küçüklüğünden beri planlanan büyük oyunu 18 yaşına girmesi ile başlar. ve Özel Numara Merve'nin değer verdiği herkesi öldürmeye başlar. ancak Merve tek başına kaldığı zaman hayatına bir anda giren Kağan'a güvenir ve ona sığınır. 'peki ya K...