21. Bölüm

2.2K 104 7
                                    

Bölümü bazı nedenlerden dolayı geç yazdım. Artık sürekli yazacağım❤️💕

Sabah çalan telefonum ile uyanırken Kağan benden önce davranıp telefonu eline almıştı bile. mesajlar!!!! hasiktirr!! Hemen telefonu elinden alıp ne yaptığına baktım ve sadece arayan kişinin ismine baktığını gördüm ve arayan Mediha' idi. Kağan "hapörlörü aç" diyince önce telefonu açıp sonrada hapörlörü açtım uykulu bir sesle
"Efendim Mediha"
"Merve..... Burak..."
"Burak? Burak ne!!?? Bir şey mi oldu!!!"
-Ağlama sesi.
"Mediha... Burağa bir şey mi oldu?"
"Merve hemen Burak ın evine gel" Alper Mediha nın yerine konuşmuştu bile ve ne olduğunu anlamıştım Burak... Burak da benim yüzümden ölmüştü onu. onu ben öldürmüştüm "Kağan... niye herkes ölüyor?" dedim ve bir hıçkırık ile ağlamaya başladım Kağan kocaman gövdesi ile beni kavradı "Sakinleş güzelim. biz yanındayız.." Kağan bile diyecek bir şey bulamamıştı farkındaydım ve oda haklıydı ne diye bilirdi ki çünkü herkes ölüyordu hemde benim yüzümden...

"Kağan onun yanına gide bilir miyiz? Lütfen.." yalvarırcasına ve zar zor çıkan sesim Kağan ın yüz ifadesini değiştirmeye yetmişti "olur tabikide" dedi ve yataktan kalktı. ben tam kalkmak için hamle yapacakken elim ayağım titremeye başladı ve geri yatağa yattım. Kağan beni kucağına alıp odadan çıkardı. arabaya bindiğimizde Kağan tepkisizce yola bakıyordu acaba Burak ölmüşlüydü hemde benim yüzümden.. Kardeşim gibi hissettiğim kişi benim yüzümden suçsuz yere ölmüştü. Annemsiz yaşarken Burağa sarılmıştım bana her zaman yakın kişiydi o

"Merve geldik güzelim" Kağan ın sesi ile düşüncelerimden ayrıldım. arabadan yavaş haraketler ile çıktım. evin önüne doğru yürüdüm ve evin önünde durdum. Burağın evine sadece mutlu olamak , kendimi iyi hissetmek için gelirdim şimdi ise.... hepsi değişti... onun yanına son kez görmek için geliyorum.

İçeriye girdiğimde bütün gözler bana baktı. ben ise gözlerim ile Burak ı aradım. öylece yerde yatıyordu.. koşarak yanına gittim. kalbine saplı bir bıçak vardı. Burak'ı benden alan bu amına kodumun bıçağıydı. her yeri kanlar içinde öylece tavana bakıyordu. suratında hiç bir ifade yoktu.
"Burak... sen her zaman gülerdin şimdi de gülsene. sen demez miydin 'hep gül' diye sende gül Burak. bakma bana öyle.. Bana söz vermiştin
gitmeyeceğim demiştin sözünü neden tutmuyorsun! Annem gibi gitmeyecektin. hani herkes beni üzecekti sen üzmeyecektin! gitme Burak gitme!! Lütfen!! şey söyle bana Burak! bir şey söye!!!" öylece bağırıp ağladım elimden hiç bir bok gelmiyor sadece ağlıyordum boğazımda oluşan yumru günden güne büyüyordu omzumda bir el hissettiğimde Sena yanıma gelmişti "Merve yeter bu kadar hadi lütfen" dedi oda ağlıyordu onunda elinden hiç bir şey gelmiyordu "Sena.. Burak ölmedi! bana söz vermişti!! gitmeyeceğim demişti!!" Bağırdım avazım çıktığı kadar bağırdım... ve bir anda başım döndü.. gözlerim karardı ve olduğum yerde yere düştüm...

KAĞAN'DAN
Merve olduğu yerde bayılmıştı. ve öyle berbat görünüyordu ki insanın içi acıması mümkün değildi. Burağın öldüğünü kabullenemiyordu. ama kesinlikle böyle bir şey olduğunu biliyordu gece sürekli 'Burak' diyip ağlamasından belliydi. Neler oluyordu bu kıza. neden bana siktiğimin olaylarını anlatmıyordu!

Kapının hızla açılması ile Ambulans ın geldiğini anladım. ve yerde yatan Burak ın cesedini sedye ile aldılar. bende kucağıma Merve yi aldım ve arabaya bindirdim. göz altları mosmor olmuştu. rengi solmuştu. Burağı gerçekten çok seviyordu biliyordum.

Ambulansı takip ederek hastanenin önüne geldik. ve ben Merve uyanana kadar arabada kalmayı tercih ettim. O kadar perişan görünüyordu ki canım yanıyordu. ellerimi saçlarının arasına götürüp saçlarını yavaşça okşadım. elimi geri çekip cebimden bir sigara çıkarttım. derin bir nefes alıp yavaşça dışarı üfledim.

MERVE'DEN
Kağan ın sigara içişini azıcık açılan göz kapaklarım ile izledim. ve etrafıma yavaşça bakındım arabada nın içerisindeydik ve hastanenin önününde öylece oturuyorduk ve hastanede neden olabiliriz ki? bayıldığım için mi acaba? hayır. hayır. bunun sebebi kesinlikle
Burak.
Arabanın kapısını açmaya çalışarak "burak!" dedim bu sefer cama hızlıca vurdum "Burakk!!" daha hızlı vurdum "aç şu kapıyı Burağın orda olamaması gerek!!!" bu sefer Kağan a dönerek kapının açma tuşuna uzanmaya çalıştım ama nafile bu sefer kollarımı sıkıca tuttu "sakin ol!! ve kapa çeneni!!" dedi bu sefer daha çok sinir olmuştum ve bacaklarımı yere vurup kıpırdanmaya başaladım "bırak beni!! Burak ölmedi beni bekliyor!!!" bu sefer Kağan daha çok sinirlendi ve kollarımı daha çok sıktı "sana-" kollarımı daha çok sıktı "-sus-" elini iki yanağımdan bastırıp "-dedim!" canımı çok acıtıyordu. dudaklarına yapışıp usulca öpmeye başladım. ve ellerimi serbest bıraktı. iki elinide belim koydu.

o sırada yavaş haraketler ile Kağan ın beline doğru elimi götürdüm ve kapının kilidini açıp kendi kapımı açtım. koşarak. hastanenin içine girdim. yolda gördüğüm bir doktoru durdurdum "Burak nerde!!" dedim ve doktor bir anda şok oldu "e-e-en alt katta morg kısmında" dediği an zor yutkundum.. "Merve!!" arkamdan koşan Kağan ın sesini duyunca olduğum yerden ayrılıp merdivenler ile en alt kata indim. "Burak ölmedi!!" morg kapısının önüne gelip kapıya ardı ardına yumruklarımı geçirdim "çıkarın onu ordan!!!" bağırdım boğazlarım acıyana kadar bağırdım. herkes bana bakıyordu Alper ve Bora iki kolumdan tutup çekmeye çalıştılar "Merve yeter bu kadar!" Alper bağırmıştı sinirlenmişti "yetmez tamam mı yetmez!!! o ölmedi!! onu ordan çıkarıcaksınız!!" diye bağırdığımda arkamdan bir hemşire "merve hanım?" dedi ve arkama döndüğüm anda koluma giren iğne ile yere yığıldım...

Özel Numara (düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin