Helena
Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda, gözlerim henüz odaklanamıyordu.
Muhteşem gecenin ardından.
Bir çift ıslak dudak, göğüs uçlarımdan, göbeğime doğru yolculuğa cıkmıştı.
Gerinerek uyandığımı belli ettiğimde, dudakları yumuşak istilâsına devam ediyordu.
Gözleri hiç görmediğim bir hayranlık ve zevk ile kapanmıştı.
Ellerimi saçlarına götürerek ensesini utancımı ört bas edemeyerek, okşadım.
Gözleri yavaşça açılıp, yatakta doğrularak oturdu. Göğüs uçlarım dehşet derecede uyarılmışken, yeni uyanmanın etkisinde, aç bir tavuk gibiydim resmen.
Azgın sürtük!
Gülümseyerek "Günaydın küçük şey" derken gözleri vücuduma hayranlıkla keşfediyordu yeni baştan.
Sanki yeni baştan yaratılmıştım. Evet, evet kesinlikle doğru ve aradığım tanım buydu.
" Merhaba ımm..Henry" Yanaklarım elma kızarıklığında- hay lanet- bakışıyla gözlerini , dudaklarını yalamasını izledim.
Nereye gitmişti? Üzerinde, Ralph Lauren imzalı , mat lacivert renkte, mükemmel seksi vücudunu örten 3 parça takım elbisesi ile yatağımızın- suitin yatağının gerizekâlı- kenarında oturan bekâretimi verdiğim adam.
" Aklının sadece benimle dolu olmasını sağlamak isterim.." Alıngan ve emirvaki Henry delici mavi gözleriyle ne düşündüğümü analiz etmişti bile.
Aptalca bir gülümseme ile ellerimle göğüslerimi kapatmaya kalkışıyordum. Elleri ellerimi tutup kasiklarima götürdüğünde gözlerimi kırpıştırırken buldum kendimi, tüm o uzun ve seksi gece aklımı doldurdu. Evet demek istediği buydu.
Henry..Ah.Seni nasıl görmezden gelebilirdim ?
" Dudakların , göğüslerin.." Gözleri takdirle süzülerek vücudumda dans ediyordu. Kalbim dayanmayacak. yapma.
" Canın yanıyor mu ? Çok fazla naziktim. Seni tek parça görebilmek için. Ya da yürüyebilmen için."
" Ben kırılgan bir kız çocuğu değilim. Bunu açıklığa kavuşturalım..Artık."
Tanrım. O kadar hoyrat olabilir miydi ? içim o ani kasılmalarla kaynamaya başlamıştı bile.
Henüz kaybettiğim bekâretimin ardından, pek bir cesur olup çıkıyordum.
" Seni düzerken asla dayanamayacağın bir şey yapmayacağımı bilmeni istiyorum.Seni herşeyinle istiyorum. Bu çok saçma geliyor kulağa. Ama sapıkça bir bağımız var.." Elleri cinsel organımın girişine temas ettiginde idrak ettim. Ah.. evet sapık. Sapıkça!
" Beni dü-düzerken mi ? " İçimdeki tüm duygulara kar taneleri yağıyordu.
Beni düzmüştü. Tekrar düzecekti ? Gözlerim yanarken , bacak aramdaki cinsel organımı okşayan elini ittirdim. Elini istemeyerek olsa da çekti beni şaşırtmıştı. Uysal Henry.
" Helen ?"
Dudaklarım içimdeki buruklukla çarpılırken, beyninde şimşekler çaktığını o mavi gözlerden anladım.
Onu tanıyor muydum ?
Ellerini ellerime kenetleyip beni omzuna usulca çekerek, yataktan doğrulmamı sağladı.
Takım elbisesine değen yanağım. Akan gözyaşımla ıslanmıstı.
Sesi ilahi bir tınıda yakarırcasına kalbime ulaştı.
" Aşk yaptık Helen..masum ve saf bir şekilde. Ban ait olduğunu sana defalarca elde etmeden önce dile getirdim. Senin için dünyadaki nüfus sadece benim artık derken.. Tanrım.."
Elleri yüzümü kavradığında gözlerimden yaşlar yanaklarımı yakarak akıyordu. İnanamaz bir ifade ile ağzım açık ona bakakaldım. Geç algılıyordum !
Tek eşlilikten bahsediyorduk..O ve Ben.
" Benim olana hükmederim, ama dünyayı gözüm görmez küçük şey. Seninle her gece , senin deyiminle aşk yapacağım .Benim lügatımla düzüşeceğim. Bendeki duyguların yoksunluğunu zamanla dolduracaksın. Benden uzaklaşma. Uzaklaşmamanı sağlarım. Bunu unutma. Seni bırakmayı düşünmüyorum. Sen de düşünmemeliain. Aksi takdirde.. Beni zamanla tanıyacaksın Helena. Zamanla. şimdi yavaştan alalım."
Gözlerimde biriken yaşlar kurumuştu bile. Ellerimi saçlarında gezdirerek, bulaştığım bu adam ruhuma işliyordu. Tanımıyordum bile. Bilmiyordum. Ruhunun haritasını ruhuma işlemesi kadar garip bir etkisi vardı .
Beni hastalık ve sapıklıklarla bağdaştırarak, uyuşturucu misali bir ihtiyaca dönüştürüyordu..
Gözlerini usulca kapatıp kokumu, burnunu yüzüme yakınlaştırarak, içine çekiyordu. Bir ayin gibiydi. Bu adamdan kurtuluş yoktu. Kurtulmayı düşünebildiğime bile inanamıyorum.
Yanımdan hızla kalkıp, çalan kapıyı actı.
İşte kahvaltımız geliyordu. Bu gece için ve bu adam için kendime dikkat etmeliydim.
Kahvaltı sofrasında, iki gümüş servis takımı, elma suyu, sade krepler ve vişne, şeftalı- seni sapık herif...- son olarakta incir reçeli vardı. Meyve salatası tabagı ve bolca mısır gevreği- sanki odada çocuk vardı... ah bir saniye. Seni pislik piç!- vardı.
" Kahvaltının tam ortasında böylece çıkıstığım için kusura bakma ama. Henry ben ne bebek ne de çocuğum . "
" Evet. Yatağımda yatan, seksapelitesi öldürücü derecedeki bakire ne çocuk ne de bebekti. Ancak şu an bir genç kadın."
Dudaklarımın dün geceki ısırıklarla sızlayan yerlerini yalarken ona kaçamak bakışlar atıyordum. İlk krep mideme, tokluk hissi bırakırken bitmişti. Doymuştum artık. Cesaretim inanılmazdı.Beni süzerek, ikinci krepini bitirip, elma suyunu başına dikti. Kahvaltısı bitmişti.
En çok merak ettiğim soruyu sorma vaktiydi.
" Kaç yaşındasın Henry ?"
Gözlerinden ne de cildinden okunabilecek bir sırdı bu. Mükemmel erkeksi vücudu bir boksörü andırıyordu. Boksörlük yapmış gibi bir hali vardı. Çevik, güclü, genç.. seksi. Yakıcı ve de muzip bakışlari, beyaz pürüzsüz teniyle en fazla 27'ydi.
Gözleri kısıldığında, boğazını sessizce temizledi. Dudaklarından dökülenleri can kulagıyla dinliyordum. " 30 ' um yeni bitti. 31 yaşımdayım, meraklı küçük Helen"
Gözlerimi gözlerine dikerek ona bir kez daha dikkatle bakıyordum. Onun neden bu kadar çekici ve karşı konulmaz olmasını çok açık bir şekilde tanımlıyordu bu. Erkekliğinin zirvesinde, enerji, olgunluk ve bilgelikle donatılıydı.
Dudaklarımı aralayarak birkaç kelime söylemeye çalıştıysam da olmadı.
Onu ne olursa olsun istemeye devam edeceğimi kalbim beynime emrediyordu.
" Helena.. küçük, genç ve sadece benimsin." derin bir nefes alarak ekledi. " Yaşça büyük olmam senin umrunda değil. Biliyorum. Beni şuan bile herşekilde, heryerde, saf bir arzuyla istiyorsun. Aynı saflıkta olmasa da bende seni istiyorum. Engel olamayacaksın. Bize. "
Ah, Henry. Benim Henry'im ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)
RomantizmSevgi. Değerli oldugunu hissetmektir ,her varlığın hakettiğidir. Bağımlılıktı, o uyuşturucuydu. Gözlerim yanıyordu, akan gözyaşları,görüş alanımın içine ediyor. Aynadaki görüntüm.. Büsbütün yabacı. Bedenimden tiksinircesine aynadaki aksimi izledim...