Geneleve satın. (part 2)

4.6K 79 15
                                    

Henry David

Yatakta yavaş yavaş sırtı yay gibi gerindi ve elleri çarşafı geziniyordu. Yatağa doğru eğildim ve bir dizimi yumuşak şilteye yerleştirdim.

Saçlarına ve kokusunu en saf haliyle alabileceğim boynuna eğildim ve bukleleri parmaklarımla tutarak burnuma tuttum ve içime çektim.

Düzenli nefesleri araları açılarak değişti ve keskin bir iç çkiş ile duraksadı. Bedeni titrerken rüyanın etkisiyle uyarılmıştı. Göğüs uçları belirginleşmiş çarşafı adeta saydam kılıyordu. Gözlerim faltaşı gibi açılmış gözlere odaklandığında, içimdeki her olasılık ve mantık yerle bir oldu.

Ona sapıkça denebilecek kadar muhtacım. Dudakları aralandı ve derin bir nefes çekti içine. Ufak bedeni gergin ve elleri çarşafı üzerine doğru çekiştirirken henüz bana hazır olmadğını anlayabilmek güç değildi.

Kaşlarımı bu fazla uzun merasimin rahatsızlığıyla çattım ve elimin tersini yanağına sürterken çok ince bir ses firar etti onun dudaklarından.

Yanlış tahmin. Senin için yanıyor.

Ellerini çarşafta sıkılı duruyorken gevşetti ve beni davet etti eski günlerimize.

" Tereddüt içindeyim. B-ben emin değilim.."

Elleri neredeyse belirginleşmemiş bebeğimizin o kutsal yatağına yerleşti ve endişelenircesine ovaladı.

Ani çıkışlarım nedeniyle geriye sıçradı ve onu çenesinden sert ama zarar vermeyecek bir şekilde kendi yüzüme yaklaştırdım. Mükemmeldi. Tamamen benim ve çocuğuma hamileydi. Gözlerini kırpıştırıyor ne yapacağına karar veremiyordu adeta.

"Emin olmana ve tereddüt etmene hiç gerek yok Helen. Seni bu yatakta istiyorum. Benimdin ve halâ benimsin sen."

"Biraz zamana ihtiy.."

"Hayır! Ya ben ya da hiçkimse. Ölümlü dünya da hiç kimse."

Ellerini ellerim ile bulup yataktan kalkmasına yardım ettim ve onu yatağa uzanarak kucağıma oturttum. Zayıflamış gibiydi. Yatağın başlığına yaslanarak ona bakacak şekilde yerleştirdim kendimi.

Nfesi hızlanmış ve birşeyler söylemek için fırsat kolluyordu. Üzerimdeki gömleği sabırsızlıkla açarken, gözlerimi gözlerinden bir an olsun ayırmadım.

Gri gözleri yaşlar ile sulanmış ve özlem ile teni kavruluyordu. Yanakları pespembe ve dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı.

"Henry.. Yapma."

"Nasıl hissettirdiğimi hatırla Helen. Acı ve zevk. Aşk ve şehvet. Sevgi ve huzur. Bu biziz. Nefret ise o kadın. Sana erişemeyecek asla, ben dokunuyorum sana. Kimse. Benden başka kimse bu saf duygularını karartamaz. Nefretin aramızda yeri yok küçüğüm."

Dudaklarımı ıslatarak ona fırsat vermeden, yaklaştım ve dudaklarını aralayarak dilimle onu ele geçirdim. Alt dudağını kuvvetlice emerken, ellerim göğüslerinde ve bel oyuntularında sırayla kalçalarında gezindi. Sakin olamıyordum. Ellerim geçtiği heryerden iz bırakıyorken, göğüsleri şiddetim ve özlemim ile kızarmış iyice şişmişti.

"Ah! H-Henry"

Dudakları aralık, gözleri kapalı ve kalbi kuş gibi atıyordu. İnlemeleri kesik kesik ani çıkışlarla bölünüyor ıslaklığını erkekliğime temas ettiriyordu. Adımı haykırıyor bazende umutsuzca fısıldıyordu. Elinde değildi. Şuan ikimizde şiddet ile birbirimize muhtaçtık.

Elleri saçlarımdan enseme ve oradan üst kollarımda damarlarımın üzerinde gezinirken iniltileri ağzı ağzımı bulduğunda sessizlik içinde kayboluyordu.

Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin