Otelin döner kapısından içeri girdiğimde, resepsiyon görevlisi tanıdık bir sima görmekten bıkkın bir haldeydi.
Avuclarım terliyer,sinirlerim gergin ve içi,e akan gözyaşlarım kontrollü olmamı zorlaştırıyordu.
"Henry David Roxroach ile görüşmek istiyorum."
Gözlerini ifadesiz tavrı ile bana dikti ve geçen gelişimdeki gibi profosyonel cevabını verdi.
"Bay Roxroach kimseyi kabul etmeyeceğini tembihledi bize, bildirmediği isimleri içeriye alamam.."
Bedenim titreme ile sarsılırken lafı yarıda kesilen resepsiyonist genel müdürü gördüğü anda sessizliğe gömüldü.
Hmm, buradan kovulabilirim.
"Gelin Bayan Steinberg, sizinle artık dürüstçe konuşmamın vakti geldi. Odama geçelim, buyrun."
Güvende verici ve babacan tavrı ile beni sakinlestirmiş sayılırdı.
Benimle ne konuşabilirdi ki ? Ne dürüstçesi?
Yalan mı söylemişti ?
Modern görünümlü odadaki, krem rengi derin koltuğa oturdum ve elbisemi düzeltirken, meraklı bakışlarım ile binlerce soru soruyor gibiydim.
Alnını ovuşturan bu adam, ancak ellilerinde ve çok çabuk yaşlanmış yüzünden ifadesi ile söze koyuldu.
Sakin ol Helena.
"Bay Roxroach buraya eşyalarını toplamak için geldi. Ve herşeyi cöpe atmamızı istedi. Lazım olan evraklarını alıp, yaşadığı şehre uçtu. Bayan, farkındayım. Ben..çok utanıyorum. Henry'nin babası benim en yakınımdı ve Henry'ye o vefat ettikten sonra vaftiz babalık yaptım-"
"Henry ? Bu. Burada yaşamıyor muydu ?"
Sesim acı çekercesine, gırtlağımdan fısıltı ile çıktı.
Bana bunu nasıl söylemedi. Benim onu gitmemesi için engellememem , onunla ilişki yaşamayı reddetmeyeyim diye mi ?
Mideme kramplar giriyor ve ben halâ onu arıyordum. Deli gibi.
" Bayan.. Helena. Bak. O hiçbir zaman bir iliski yaşamadi. En fazla yanında gördüğüm genç bayan sendin. Ve bilseydim..ben yani gitmemesi için elimden geleni yapardim. Seni izledim. Ona nasıl yalvardıginı gördüm, halbuki oda boştu. Ve sen usanmadan bekledin.."
"Onu bulmalıyım. Lütfen..bay."
"Vernon. Eğer vazgeçmeyeceksen..söyleyeyim."
Kalbim sıkışıyor ve midem daha berbat ve de sabırsız sancilar ile cevabı bekliyordum.
Umudum var, senden vazgeçmeyeceğim. Seni severken..Tanrı yardımcım olsun.
Dikkatimi tamamen genel müdüre yönelttim ve dolmaya başlayan gözlerimi sildim. Maymun gibi oldum kesinlikle.
"Finlandiya'da, Helsinki şehrinde yasıyor, buraya sadece yılda iki kez gelir. Bir kac ay kalir,işlerini organize ve kontrol eder.
Mimari üzerine birçok ünlü bina ve tasarimları olan şirketler grubunu yonetiyor. Annesi ile yasamiyor ancak sık sik gorusur..''
Ah, Henry ? Seni bulmak icin caba sarfederken sen...sen!
" Eger gidecekseniz. Yani Henry'ye. Size en yakin ve sik gorustugu is ortagına ulasmanizi oneririm. Bay Antonievich ile gorusup, sizi konuk etmesini saglayacagim. En azından kabul edin. Bunu haketmediniz. Elbette ama mucadelenizi takdir ediyorum."
Aglamaya baslamis ve kayip battaniyesini arayan kiz cocuguydum sanki. Daha fazla uzatmayip Bay Vernon'a tekrar tekrar teşekkür ettim ve telefon numarami vererek otelden ayrildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)
RomantizmSevgi. Değerli oldugunu hissetmektir ,her varlığın hakettiğidir. Bağımlılıktı, o uyuşturucuydu. Gözlerim yanıyordu, akan gözyaşları,görüş alanımın içine ediyor. Aynadaki görüntüm.. Büsbütün yabacı. Bedenimden tiksinircesine aynadaki aksimi izledim...