Bebek ( part 2-3)

4K 98 14
                                    

Helena

"Evde kalamaz mıyız ?"

Restorana gitmeye halim kalmamıştı gerçekten. Midem açlıktan guruldasa bile istemiyordum, yok saymayı tercih ederim.

Çenemdeki parmakları tenimi okşarken gözlerimi yumdum, parmaklarımı kollarında gezdiriyordum.

Kâbus beni derinden etkilemişti. Onu kaybetmek daha doğrusu kaybedebilme ihtimali gerçek olmasa bile içimi sızlatıyordu. Tüm enerjim bedenimden çekilmiş, bilincimin henüz kendine geldiğini hissedebiliyordum. Tek istediğim biraz yakınlık ve şefkatti.

Onu dışarı çıkma plânını fesh etmesi için ikna etmeliydim.

Ellerim ceketinin yakalarında dolaşırken, gergin göğsüne göğüslerimi yasladığımda gözleri ne yapmaya çalıştığımı fark etmesi ile muzip ışıltılarla parıldadı. Gözleri zekasının parlaklığı ile dolu doluydu.

Apayrı bir hayal gücü ve çalışma şekli vardı, herşeyi parmağını şıklatmak kadar basit bir manevrayla yararına çevirebilen bir erkekti.

Dudakları kıvrıldı ve ekledi.

"Soyun meleğim ve kucağıma otur."

Gözlerimi kırpıştırarak davranış değişikliğine şaşkın şaşkın baktım.

İkna etmesi gereken bendim , ikna ediliyordum aksine.

Onu hissetmeye ihtiyacım vardı.

Beni serbest bırakarak yatağa doğru ilerledi ve ucuna oturdu. Bacakları ayrık ve emreden bir tavırla. Ceketini üzerinden çıkardı ve yana umarsız bir tavırla savurdu.

Yutkundum ve dudaklarımı dişlerimle eziyete maruz bıraktım. Üzerimdeki kombinezonu saçlarımı bir yana attırdıktan sonra bir çırpıda çıkardım.

Gözleri aç bakışlarla dudaklarım, boynum ve kalçalarımda duraksadı.

Nefesi hırıltılıydı. Bedenim uyuşmaya başlamış, ona dokunamadığım için bambaşka bir his ile sarmalanmıştı.

" Seni kucağımda otururken becereceğim."

İnce sesim dudaklarımın aralanması ile firar etti. Zevk ile inlerken ellerim titremeye başlıyordu.

Sadece sesi ve sözleri beni hazır hale getiriyordu her seferinde olduğu gibi.

Gömleğinin en üst düğmesini açtı ve kollarını sıvamaya başladı, gözleri gözlerimde odaklanmıştı.

Dili dudaklarında gezerken ona doğru yaklaştım ve aşık olduğum adamın saçlarına parmaklarımı daldırdı. Çenesindeki üç ya da dört günlük sakallar karnımın hassas tenini çizerken zevk ile inledim.

Dudakları ateş gibiydi rahmimden karnıma doğru öpücükler sıralarken, ellerim saçlarında, omuzlarınde ve son olarak sırtında gezdirdim.

Sert ve sıcak teni avuçlarımda kayarken, serbest elleri kalçalarımı avuçladı ve kendine çekti.

" Seni daha sert becereceğim Helen. Bu küçük şeye zarar vermeyecek kadar sert."

Dişleri göğüslerimin üzerinde ufak ısırık izleri bırakırken sıcak nefesi beni benden alıyordu. Meme uçlarımdan birini hiçte nazik olmayan bir tavırla dişledi ve çekti. Tiz bir çığlık ile ellerim omuzlarına tutundu.

Çok acıyordu, kalp atışlarım an itibariyle hızla yükselmeye başladı.

Parmakları bacaklarımın yumuşak etine geçti ve beni çevik bir hareketle kucağına oturttu.

Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin