Cenneti yakıp, cehennemi buza çevirmiştim

8.7K 124 3
                                    

* Bu bölüm cinsellik içermektedir.

+16 sınırlaması.

Henry David

Yırtılan sabahlığın parçalarını yatağın yanlarına savururken, kalbimde buruk bir heves, damarlarımda eziyet verici bir açlık, beni darmadağın eden hayal kırıklığı. Onun hayal kırıklıklarını, ezip gecerek, kendi zevkime hizmet eden ben.

Şeytanı bile dize getirebilecek bu meleği görmediği uç noktalarda becermek, onun bana nasıl davranması gerektigi konusunda terbiye edebilir.

Kalbinin atışları, ince narin bedenindeki damarlarda gezinen adrenalin.

"Kahretsin!" Ellerimin ve bedenimin altımda kıvranmaktan vazgeçmeyecek miydi.İsyankârlığı yüzünden hakettiği ilgiyi görecek.

" Küfür eden ağzını becereceğim..dalga geçen,hakaret eden..göreceksin. " Gözyaşları kulaklarına doğru süzülürken , zevkten ıslanan baksırımın uyarışı beni verecek- unutamayacağı şeyler vereceğim bebeğim- olduğum cezalandırmaya teşvik ediyor.

Homurdanarak dudaklarımı, boynuna omuzlarına güçlü bir şekilde emerek narin tenini renklendirmeye başladım.

Korkuyordu. Bu güzel. Ah bu çok güzel çok.

Ellerimi kadınlığına götürmemek şartıyla, pembe göğüs uçlarını erkeksi gücümle kıvırıp sıkıyor, göğüslerini kan yüzeye çıkana dek emiyordum.

Isırıklarla birlikte kesik kesik çığlıkları , aletimin canımı yakacak kadar sertleşmesine neden oluyordu. Ağlaması canımı hem yakıyor hem de tatmin ediyordu beni.

İkilemleri siktiri boktan kalbim. Kalbim. Yok.

Ellerimi göğüslerini yoğururken, birini kalçalarına indirip, etlerini sıkarak, şaplaklayarak sarstım. Pembeleşen acıyla sızlayan tenini ovuşturmak, benden uzaklaşabilmek için deliriyordu. Ağlama sesleri hıçkırıklarla bölünürken, cinsel organının girisine, üç parmağımı zevkle . Uyarmadan, dudaklarını zorla ittirdim. Ani bir çığlıkla, dudakları hızla kapandı. Kanıyordu, dişlediği dudakları. Ah. Becer beni dercesine. Verdiğim zevke dayanamıyordu küçük şey, acıya alışması imkansızdı. Kanım kaynıyor. Bu çok doyurucu olacak.

" Kim dokunuyor sana ? Söyle! Kime aitsin, kim hükmediyor sana!"

Kükreyen ses tonum onun bedeninin tir tir titremesini sağlıyordu. Bunu, onu bardan topladığım gece farketmiştim. Parmaklarımı onu düzerek ödüllendiriyordum. Bunu hakettin.

" A-a-aa Helena. Eğer ağzını da becermemi istemiyorsan kapat çeneni."

Dişlerimi sabırsızlıkla kenetledim.

Bileklerindeki elim morartıp,ezecek şekilde etini sıkıyorken. İçimdeki hayvani duygularımı-ne duygusu siktir. işini yap.- doyuma ulaştıracak kadar sefildi. Parmaklarımı keskin hareketlerle, dar, sıcak organının duvarlarına sürterek düzmeye devam ediyordum.

"Henry...Henr.." Derin hıckırıklar, ağlarken çocuklar gibi dudakları çarpılmış, süt beyazı teni,yüzü..dolgun.ah..ısırılası kan gibi dudaklarını..."söz vermiştin..sen söz . ba-bana söz ver..miştin..."

"Kes sesini! Kes! Kes artık!" Kükreyen adeta öfkeden tükürürcesine çıkan o sesim. Bana vurgun? aşık...hayır..arzulayan? becerilmeyi seven ? muhtaç ?

"Hah-" şaşkınlıkla çıkan o zevkli tahrik olmuş sesi benim gözümü döndürmeye yetmişti. Parmaklarımı ani bir hareketle çekip.

"Kes!" Dudaklarına doğru son kez. Ölümcül, kulaklarımızı sağır eden bir sesle emrettim.

Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin