Helena
Elbisemin kollarını yavaş yavaş omuzlarıma kaydırdım ve fermuarımı çektim. Bakışları ile sessizliğe hükmeden Henry'm bana yaşattığı o müthiş ama korkutucu maceradan sonra fazlasıyla sessizdi. Beğenisini dile getirmiş ancak yüzünden gülümsemesi eksik olmuştu.
İçimde bir yerlerde sızlayan o hoyrat aşkımızın sızısı canımı yakıyordu.
Oradaydı. Bebek lafı zihnimde dolanıyor ve şapşal bir hale büründürüyordu beni.
Bebeğimiz. Bizim aşkımızın yegane meyvesi şuan cennetten inmek üzere ve annesinin çelimsiz bedenine yerleşecekti.
Kalbimin sesini dinliyor ve nabzımı rahatlatamıyordum.
Bana yatağın ucunda oturarak bakan o muhteşem adam..herşeyiyle beni eair almıştı. Dün gece olanlar tatlı bir anıydı. O sapıkça istekleri, anormal tepkileri, sert ve aşırı eylemlerine rağmen klbimin burkulduğunu hissedebiliyordum.
Bu kesinlikle aşktı. Nasıl açıklanabilir ki ? Bu tatlı esaret ve ihtiyaç hiç bitmesin..
Yataktan kalkıp, en az bir saat konuşma yaptığı telefon konferansını bitirmiş ve telefonu buruş buruş çarşafa bıraktı.
Gözlerinde pişmanlık ve minnet ile bana doğru yürüdı ve elleri belime dolandı.
Parfümü burnuma buram buram istila ederceaine dolduğunda, hicbir zaman onu utandırmayan ereksiyonu bedenimdeydi.
Ona tapıyordum. Evet. Ölebilirdim onun için ama ayrı kalamazdım.
Yutkunarak , Gözlerimi aynadaki gözlerinden kaçırdim.
Onu haketmiyordum. Bu bebek ile ortada kalmaktan istemesemde korkuyorum. Bu yaşımda bu bebek ile tek başıma ebeveyn olmak...hayır. Unut bunu.
Dudaklarıma ateş gibi yumuşak öpücükler konduruyor beni şuan burada darmadağın ederek izliyordu.
Elie Saab marka elbisem, binlerce dolar değerinde ve pırıltılı taşlarla süslüydü. Bir prenses elbisesi kadar gösterişli ve asildi. Karpuz kolları, balık formu etegi ile yerlere kadar uzanıyordu. Bir rüyaydı. Somon rengi ve kanaviçe desenleriyle kraliyet ailesine yaraşır zariflikteydi.
Kalçalarıma değen üst bacakları onunda benim gibi tatlı bir hisle kaybolduğunu açık ediyordu..saklayamıyor diye aklımdan gecirdim.
O güçlü ve kalın, uzun parmaklarını sol elimle buldum. Tutup dudaklarımla ona aşkımı sunan öpücüklerimi kondursum. Tanrım, bu kadar özel olabileceğini tahmin etmemiştim. Ondan bir bebek isteyecek kadar düşeceğimi. Aşka düşeceğimi aklımın ucundan geçirmemiştim. O ise..dünyamı doldurmuş ve beni başka bir boyuttan gelen ahir varlıklar gibi ele geçirmişti.
Bedenimi terk etmeyecek ve son nefeslerimizi verene dek tek beden olacaktık.
Yanağıma yasladığım eli, sert ve alev alevdi. Tenim bu dokunuşa tepkisiz kalmamış ve güller gibi kızarmıştı.
İlk gün ki gibi.
Henry David
Dudaklarına , boynuna hafif ve ıslak öpücükler konduruyordum.
Tamamen benim. Beni kendi rızasıyla kabul etmiş ve benden ayrı kalamamıştı.narin bedeninin kavisli sırtını ve kalçalarını , göğsüme, bedenime gelecek şekilde ona arkadan sarıldım.
Giydiği Elie Saab elbisesi ile tanrıçalar kadar güzel ve yatakta ikimizide tüketecek kadar ateşliydi.
Bu tanımlanamayan bir tutku. Takıntılı ve sancilı..her saniye canımı acıtan duygu karmaşası. Bu kız. Helen benim olan en gerçek varlık. Benim iç dünyamı ve zevklerimi yeniden dekore edecek kadar temizdi.
Bu sabrımı daha da zorlayarak beni korunmasız ve önlemsiz olarak sevişmeye, ilişkimize uygun bir deyimle, aşk yapmaya muhtaç bir hale getiriyordu.
Sol elimi nazik ve yumuşak parmaklarını ile tutup , gül gibi dolgun dudaklarına götürdü ve öpücüklerini yerleştirdi. Yanağını, kızardığını biliyorum..o enfes cildin her an ateşe tutulmuş gibi benim icin yanıyor. Avcuma yasladı ve bir kedi gibi yumuşak hareketlerle sürtündü.
Sefkat. Merhamet. Bağlılık.
En zoru bağlılıktı.
Onu istiyordum. Lanet düzüşmeler ve Lindsay'e yaptığım pezevenkliklerden utanç duyuyordum. Kahretsin! Helena..bunu nasıl ona yakiştırabilmiştim. Aklım şuan almıyordu. Bu kızdan sadist, aşağılayıcı, dövüşmeler içeren bir düzine sert. Çok sert yatak macerasını nasıl isteyebilirdim.
Onu kendime istiyordum. Her yaptığımız , doyuma ulaştıran..akıl uçuran sevişme sonunda ona akmak istiyor, onun tüm açlığımı sarmalayarak gebe kalmasını cılgın gibi istiyordum
Beynimde şimşekler çaktı ve onu kendime tamamen bastırarak kulağına fısıldadım.
"Benim çocuklarımı doğuracaksın. Benim yanıma taşınacak ve her gece o kahrolası yatakta, evimin her köşesinde seninle sevişeceğim. Ta ki bana senin bir parçanı verene dek."
Merhaba, diyeceklerim var elbette.
1- Fakültem 8 güne başlıyor.
2- Tabletim bozuldu, ipad alana dek yokum.
3- Üç gün içinde yeni bölümü ipad alınca yayınlayacağım, teşekkürler.
4- Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)
RomanceSevgi. Değerli oldugunu hissetmektir ,her varlığın hakettiğidir. Bağımlılıktı, o uyuşturucuydu. Gözlerim yanıyordu, akan gözyaşları,görüş alanımın içine ediyor. Aynadaki görüntüm.. Büsbütün yabacı. Bedenimden tiksinircesine aynadaki aksimi izledim...