Helena
Bana yaslanan bedeninden sıcaklık dalga dalga yayılırken elindeki ilaç kutusu olarak düşündüğüm , hamilelik testini heyecanla aldım.
Gülümsüyor ve sabırsız elleri bedenimin alt kısmında geziniyordu.
İkimizde heyecanlıydık. Benim onun eşi olmamı diliyor ve belki de bu bebekte ona giden bir yol sayılabilirdi.
Yanaklarımdaki kızarıklıklar tüm bedenime yayıldı. Elleri göğüslerimi okşarken dudakları dudaklarıma temiz ve küçük bir öpücük bıraktı.
Çarpıcı gülümsemesi ile ona bir öüpcük daha verdim. ellerini bedenimden çektiğinde mızmızlanmış ve yoksun hissetmiştim.
Git şu testi yap artık! İç sesim haftalardır saklandığı yerden dil çıkarıyordu adeta. Hamile ve şişko!
Bunu daha sonra düşünecek ve kendimi motive edecektim.
" Meleğim, seni banyoya alayım."
Ondan uzaklaşarak hızla banyoya gittim.
Talimatları okuduktan sonra testi uyguladım.
Neler bekliyordu acaba bizi? Nasıl bir baba olacaktı ? Bana daha yumuşak olabilir miydi. Bebeğe zarar verir miydi. Buna cesaret edemezdi.
Bu düşünceleri aklımdan kovaladım ve onun kollarındaki tıpkı Henry'me, tuhaf babasına benzeyen bir oğlan çocuğu hayal ediyordum. Ellerim titriyor ve klozette koltukta oturur gibi gözlerim kapalı bekliyordum.
Tanrım, lütfen. Bir parçasını istiyorum. Onu kaybetsem bile bana onu unutturamayacak aksine onu her zaman sevebileceğim bir parçamız.
Testin göstergesi pozitife dönüşecek ve ben odamıza , yatak odamıza koşarak Henry' nin kucağına atlayacaktım.
Yatak odasındaki volta seslerini duyar gibiyim. Sanki bir şişe ve bardak sesi..
Gözlerim sevinç yaşları ile dolarken, telefonda olan Henry' nin kükremesini duydum. Bir çok küfür art arda sıralanıyor ve gelmeden önce haber vereceksin diye sitem ediyordu.
Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor ve sevinç gözyaşlarımı titrek ellerle temizledim.
Umurumda değildi bu.. Bu bir mucizeydi.
Pozitif işareti beynimdeki o toz pembe hayalleri nihayetinde gerçekliğe kavuşturacaktı.
Buruk ama sevinçten kısılmış bir sesle fısıldadım ve ellerimi ağzıma kapatarak mutluluktan ağlamaya başladım.
Bebeğimiz. Bizim bebeğimiz. Ah tanrım!
Henry odada dört dönüyor ve kaba saba konuşarak karşısındakini susturmayı deniyordu.
Odaya elimdeki test ile hayal meyal ilerlediğimi biliyorum. Herşey bulanıktı. Dünya şuan durmuştu. Tanrı bizimleydi. Beni dünyadaki en mutlu kadın yapmış bir de Henry'yi bana bahşetmişti.
Ve ufak bebeğimizi.
" Ah! Henry!"
Saçlarını tarayan eli bir anda diğer elindeki telefonu yere fırlattı ve gözlerimi delip geçen o aşık bakışı ile beni darmadağın etti. Dudakları ağlayacak gibi büzülmüş ve güzel yüzü vereceğim müjde ile şekillenmişti.
Hattaki adam bağırıp çağırırken Henry gözyaşlarımı görünce dudaklarını ısırdı ve sevinçle gülümsedi. Ağlıyordu.. Henry.
" Bir bebek, Henry.. Bizim, bize ait."
Ellerim karnımda ve tam rahmimde ona doğru ağlayarak fısıldadım. Bana doğru uzun adımlarla yaklaşıpbenim yüzümü ellerininarasına aldı. Dudaklarıma kondurduğu onlarca öpücük tatlı gözyaşlarıyla yıkanıyordu. Baş parmakları yanaklarımdan akan yaşları şefkatle ovaladı . Masmavi gözleri yaşlarla dolu ve tamamen merhamet, minnet, sevinçle hattâ aşkla parlıyordu.
" Benimsin! Tanrı aşkına. O benim ve senin eserin.. Seni seviyoruö, tapıyorum Helen. Sana aşığım.. Seninim."
Dudaklarını parmaklarımla gezinirken bedenim alev almıştı. Gözlerimiz buluştu ve dudaklarımız konuştu. Öpücüğü cennetten bir elma gibiydi.
Aşk! Aklım karmakarıştı. Bir bebek! Bir itiraf! Aşıktı.. Aşk benim aşkım.
Elleri göbeğimi - ileride şişkinleşecek bebeğimizin varlığı ile dolacak karnımı- okşuyor ve avcu ile onu hissedercesine dokunuyordu.
" Annem yarın sabah.. Buraya varmış olacak meleğim. Anlaşılan Bay Vernon çenesini tutamamş. Lanet olsun."
Endişe ile dolan kalbim, tedirginlikle ve bu beklenmeyen durumla burkuldu.korkuyordum. Bu safkorkuydu, annesi beni onaylamazsa.. Hayır.. Bebeğimiz olacaktı.
Dudaklarıma henüz bir kaç santim uzak dudaklarına daha da yakınlaştım.
" Henry. Korkuyorum."
Dudaklarımı gezen gözleri hiç ayrılmadan alt dudağıma odaklandı.
Onu istiyorum . Burada, masada , şimdi.
Ah tanrı aşkına, lütfen.
Beni kucaklayarak yatağa attı ve şortunu çıkarıp atarken beni de gözleriyle soydu.
Şimdiden hazır kıvama gelmiş be ona muhtaçtım. Üzerime tırmanan Henry , tutku dolu hareketleri ile sabahlığımı çıkardı.
Dudaklarını göğüs uçlarımda duraksattı ve ısırıklarla emdi.
Vücudum sunulan zevk ile gerildi ve yüksek sesle inledim. Dişleri göğüs ucumu daha fazla inciterek tahrikle haykırmamı sağladı.
" Sesin beni deli ediyor. Sesini duymama izin ver bebeğim."
Yarın da dahil olmak üzere kısa bölümler yayımlanacaktır. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Sınırlar (Askıya Alındı)
RomantizmSevgi. Değerli oldugunu hissetmektir ,her varlığın hakettiğidir. Bağımlılıktı, o uyuşturucuydu. Gözlerim yanıyordu, akan gözyaşları,görüş alanımın içine ediyor. Aynadaki görüntüm.. Büsbütün yabacı. Bedenimden tiksinircesine aynadaki aksimi izledim...