4-Kerem'in Gözünden...

103K 3.9K 213
                                    

***

Onu, arkadaşı ile beraber içeriye girdiği gibi gözüme kestirmiştim. Yüzünü çok net göremesem de, kusursuz bir fiziği vardı. Normalde buralarda insan içinde çok fazla dolanmazdım. Hayatım dolayısıyla gizliliğim esastı. Bende henüz yeni gelmiş olduğum için odama geçememiş, çalışanlar ile gecenin kritiğini yapmakla meşguldüm.

Tam o sırada yavaş adımlarla kalabalığın içinden sıyrılarak, arkadaşı ile birlikte benim olduğum tarafa doğru gelmeye çalıştığını fark ettim. Az önce göremediğim yüzüne, daha yakından bakma fırsatı bulduğumda ise en az fiziği kadar kendisinin de güzel olduğunu gördüm. Gözlerimi üzerinden alamıyor, transa geçmiş gibi etkisinden çıkmakta zorlanıyordum.

Masmavi gözleri, yuvarlak ama çıkıntılı yüz hatları ve davetkar gamzeleri ile herkesin sahip olmak isteyeceği türden bir kadındı. Eğer şu an gerçekten bir ilişkiye başlama şansım olsaydı, onu kaçırmamak için elimden geleni yapardım ama bu lanet olası hayatım bazen her şeyi imkansız kılıyordu.

İstemeden de olsa oradan uzaklaşıp mutfağın arka tarafından odama çıkan merdivenlere yöneldiğimde, ruhum hala onun yakınlarında olmak istiyordu. Burada her gece yatağa atmak için çok fazla kadın şansım varken, bunu şu an bu kıza karşı hissetmemem benim gibi bir adam için değişik bir durumdu. Tek bildiğim bu kız onlara gerçekten benzemiyordu. Bunu anlayabilecek kadar tecrübe sahibiydim.

Kerem boşver bu tarz maceralara şu an atılmaya hiç gerek yok. Hem ayrıca kadın evli olabilir. En basit ihtimal sevgilisi de olabilir. Vazgeç ve yürü...

Fazla göz önünde olmayı sevmediğim için yukarıya, aşağıdan dekor gibi görünen ama aslında içinde her şeyi barındıran bir oda yaptırmıştım. Dışarıdan ses almaması ve içerisinin gözükmemesi benim için çok önemliydi. Burada olduğum zamanlar hem dinlenme, hem de işleri takip etme açısından bu oda çok avantajlı oluyordu.

Ama aşağıdaki güzellikten kaçıp buraya gelmiş olmam, onu gözlerimden ayırmamı maalesef engelleyememişti. Dikkatimi başka bir şeye veremiyordum. Gülüşü, dans edişi ve o seksi kıyafetine rağmen üzerinden silemediği saflığı, onda görebiliyordum. Farklı bir kızdı ama içi yaralıydı sanki. Eğlenirken bile hüzünlü olması gözümden kaçmamıştı.

Alkollerin biri gidip diğeri gelirken, kafa dağıtmak için geldikleri ve sarhoş olmaya çalıştıkları çok belliydi. Gözlemlerim bu tarz ortamlara alışkın bir yapısı olmadığını söylüyordu. İçimden, yanına gidip sarılmak ve onunla dans etmek geliyordu.Tenine dokunmak , kokusunu hissetmek ... Bunları düşündükçe onun bende çok farklı etkiler yaratmaya başladığını hissediyordum. Çevremdeki kadın sayısı fazlalılığına rağmen, bu kadar ilgi duyuyor olmam beni de şaşırtmıştı; ama tek taraflı elektrik denilen olay bu olmalıydı.

Koltukta uzanmış bir gözüm onda, bir gözüm de mekanı tararken o sırada yanlarına bir adam yaklaştı. Başta "Tanışmaya gelen biri olmalı" diye düşünsem de aniden kızın omuzlarından kavrayıp sarsmaya başlamasıyla olayın farklı boyutta olduğunu anlamam uzun sürmedi. Uzandığım yerden ani bir hareket ile kalkıp, hızlı adımlarla merdivenleri indim.

Müdahale etmeden önce, tetikte beklemem en doğrusu olacaktı. Çünkü düşündüğüm gibi eş durumu da olabilirdi. Yine de aşağıda olup ona yakın olmayı istedim. Duruma göre çekilecektim ya da farklı yöntemler kullanacaktım.

Yakın bir yerde durup onları dinlemeye başladım.Müzikten duyabildiğim kadarıyla eski sevgili muhabbetleriydi ve parmaklarında da yüzük yoktu. Evli olmadıklarına böylelikle kesin kanaat getirmiştim. Buna dayanarak tam müdahale edip adamı buradan attırmayı düşündüğüm anda aniden kızın yüzüne sert bir tokat attı. İşte o an kendimi kaybettim. Kocası da olsa, onu doğduğu yere geri sokabilirdim.

Hemen yanlarına gidip adamın ellerini, sıkmaktan morartmak üzere olduğu kızın kollarından sıyırdığım gibi, aynı yumruğun daha etkilisini yüzüne indirdiğimde neye uğradığını şaşırmıştı. Yığılıp kaldığı yerde, kanayan ağzını burnunu toplayarak kalkmaya çalışıyordu. O kalkmaya çalıştıkça bir tekme de midesine indiriyordum. Konuşmasına bile izin vermiyor, o an sadece orada onu gebertmek istiyordum. Neden bu kadar delirdiğime bende anlam veremiyordum ama galiba kızın ona öfkeli olmasının bana verdiği umutla rahat hareket ediyordum.

O sırada kız, daha fazla yapmamam için kolumu tuttuğunda ne yaptığımı fark edip kendime gelebildim. Haklıydı. Bu zorba halimle daha en baştan kafasını karıştırmaya hiç gerek yoktu. Yine öfkemi kontrol edememiş ve kendimi belli etmiştim.  Sana ne Kerem! Sana ne?

Olayı gören adamlarım yanıma geldiğinde, elimle yerde yatan insan müsveddesine dokunmamalarını belirten işaretimi verdikten sonra, daha ilk bakışta nefret ettiğim bu herifin yerden kalkmasına izin verdim. Buradan bu şekilde, elimden sağlam çıkabilen ilk adam olacağının farkında bile değildi.

İşte o an bir derdi olduğunu düşündüğüm bu kız benden de güç alarak öfkesini avazı çıktığı kadar ağlayarak kelimelere dökmeye başlamıştı. Dinlememem gerekirken dinlemiştim, çünkü o pislik buradan gitmeden yanından ayrılamazdım. Yüzsüzlüğü elden bırakmayıp, giderken bile tehdit savuran bu erkek müsveddesi hala yaşayabildiği için ne kadar şanslı olduğunun farkında değildi. 

Kız, yaşadığı şokun etkisiyle arkadaşının elinden tutmuş öylece duruyordu. Yanına yanaşıp "İyi misin"diye sordum ama beni duymuyordu bile. Önemli değildi. Elbet duyuracaktım sesimi ama şimdilik gitmeliydim. Adamlarıma eğer kızlar gidecek olurlarsa takip etmelerini söyledikten sonra odama geçtim.

Uzun bir süre onun hiç bir şey yapmadan, içerek arkadaşının omzunda ağlamasını  izledim. Lavaboya gidip geri geldiğinde ise, biraz daha toparlanmış gibi gözüküyordu. Bir süre ayakta durup yerine oturmadan etrafa bakınmaya başladı. Birini arıyor gibi bir hali vardı sanki.

O herifin hala burada olduğunu düşünerek, etrafı kontrol ediyor olabilirdi. En güzel ihtimal ise, belki de beni arıyordu. Arar mıydı? Sonuçta bir şeyler olmuştu ve o an benim farkımda bile değildi. Kendine gelince de kim olduğumu merak etmeye başlamış olabilirdi. İnip kendimi göstermem en mantıklısı olacaktı sanırım. Beni aramıyorsa bile, gördüğünde nasıl olsa az önceki olaylardan dolayı kayıtsız kalamayacaktı.

Aşağıya indiğimde bulundukları masaya bakınca, yerinde olmadığını gördüm. İyi de nereye gitmişti şimdi bu kız? Az ilerleyip biraz daha dikkatli baktığımda, arkası dönük bir şekilde birilerine bakıyordu. Yaşadıklarının ve alkolün de etkisiyle, yüksek topuklu ayakkabılarının üzerinde durmakta zorlanıyordu. Yüzüne bakınca insanın içini ısıttığı ve arkadan bakınca da çok seksi gözüktüğü bir gerçekti.

Ona arkasından yaklaşırken aniden bana doğru döndü ve göz göze geldik. Beni  fark ettiğinde, yüzünde oluşan gülümsemeyi görünce fark ettim ki, evet işte beni arıyordu. Eski sevgilisi resmen onu bana getirmişti.

"Birine mi bakmıştın ?

Muhabbete bir yerden girmek lazımdı sonuçta.

"Evet size teşekkür etmek için bakınıyordum"

"Teşekküre gerek yok ama tanışmak için iyi bir sebep olabilir tabi "  derken gülümsedim.

"Defne ben"  diyerek uzattığı zarif ve bir o kadar da yumuşak bir tene sahip olan elini tuttum.

"Ben de Kerem çok memnun oldum"

Akan makyajını tam temizleyemediği masmavi gözleri, ağlamaktan şişmiş yüzü ve davetkar gamzeleriyle gülümseyerek;

"Ben de çok memnun oldum

Gözlerinin derinliklerine indikçe bakışlarım, etki alanına daha çok giriyordum. Ne şartta olursam olayım adını koyamıyordum ama onu her şeyden çok istediğimden emindim. Hayatını tehlikeye atacak bile olsam.. Onu istiyordum...

****

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin