Merhaba canım okurlarım,Yeni bir bölümü daha buraya bırakıyorum.✌✌
Hikaye ile ilgili ya da eleştirel bir yorum yapmadan direk "Bölümler neden geç geliyor" diyenler oluyor. Keşke yorumlarınızla biraz motive etseniz de öyle sorsanız.. Yoksa tabi ki de bunu sormak en doğal hakkınız 😊
Eveettt keyifli okumalar 😘😘
👑👑👑
Aylardır, tüm bu yaşadığım olayların açıklamasını artık kendime bile yapamaz hale gelmiştim. Acı, hayal kırıklığı, mutluluk, belirsizlik, korku, aşk.. İnsan tüm bu duyguları aynı anda yaşayınca, zamanla ne hissettiğini de bilemiyordu. Hissizleşiyordu. Ya da alışmak dedikleri şey, aslında bu olmalıydı.
*******
Kerem, kızının yanından ayrılmadan ona görünmemek için sessiz bir şekilde iki kapı yanda bulunan yatak odamıza geçtim. Beni onları dinlerken görmesi en son isteyeceğim şeydi. Çünkü kızının yanındaki Kerem, güçsüz ve zayıf bir adamdı. Onu o şekilde görmemi asla istemeyeceğini ise tahmin etmek zor değildi.
Biraz zaman geçtikten sonra, İlayda'nın yanından geldiğinde, beni odada yatakta uzanırken görünce şaşırmıştı.
"Burada mıydın sen?"
"Evet, dinlenmek istedim. Başım ağrıyor da... "
"Anladım..."
Gözlerini kısmış etrafa bakınırken durduğu yerde dengesini sağlayamıyor, diğer yandan da gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordu. Fakat bunun kadar basit bir şeyi bile yapmakta zorlandığını görmek içimden bir şeylerin erimesine sebep oluyordu. Az önceki halini gördükten sonra, sanki koskoca adam tek bir dokunuşla yığılıp her şeye karşı pes edecek ve canından bile vazgeçecek gibi duruyordu. Yanına gidip, üzerindekilerden kurtulmasına yardım etmek ve hala gözlerinden akıtmaya korkuttuğu yaşlarını öperek bu hüznü ondan almak istiyordum. Ona Kerem olarak değil de, bir baba olarak bakınca, içimdeki tüm şefkati onun hücrelerine işlemeyi görev biliyordu şu kalbim kendine...
Sonunda düğmelerinin hepsini açmayı başarınca, gömleğini üzerinden çıkarıp bezgin bir halde yere atışını ve sendeler pozisyonda sağındaki duvara tutunarak banyoya doğru ilerleyişini izledim. "Ben kolay kolay sarhoş olmam demişti" Çok net hatırlıyordum bunu dediğini ve evet normalde alkol almaya sabahtan başlıyor olmasına rağmen onu şu ana kadar hiç bu halde görmemiştim. Yürümesini bile engelleyecek bu hale geldiğine göre, büyük ihtimalle madde de kullanmıştı. Bu sadece alkol ile alabileceği bir hal değildi ve zaten eve döndüğünden beri de hiç içmemişti.
Suyun açılma sesini duyduğumda duşa gireceğini anlamıştım ve sanırım onu kontrol etsem iyi olacaktı. Ayakta bile durmakta zorlanırken bunu başarabileceğini sanmıyordum çünkü. Tam yataktan kalkacakken, aniden eski eşini öldürdüğü gerçeği ile tekrar yüzleştiğim dakika, yattığım yerde doğrulmakta bile zorlandım. Bu kadar güzel sevebilen bir adamın yeri geldiğinde bir can alabilecek kadar ileri gidebilmesi akıl karı değildi. Korkuyor muydum? Hayır. Kerem artık beni korkutmuyordu. Çünkü anlamıştım ki o, sevdikleri uğruna yapacakları sınırsız olan bir adamdı.
Ayağa kalkıp, banyoya doğru ilerlerken hala kendimi ona karşı yabancı hissettiğimi fark ettim. Her geçen gün onun hakkında yeni bir şey öğrenmek beni ona yakınlaştırdığı gibi, uzaklaştırıyordu da. Bunları düşünmeyi bir kenara bırakıp, hiç bir şey olmamış ve hiçbir şey duymamış gibi hareket etmeye çalışsam da başarılı olamıyor gibiydim. Yine de ne olursa olsun, ona az önce duyduğum şeylere dair hiç bir şey belli etmemem için üstün bir çaba harcamam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Romance***"Karanlığın Defnesi" wattpad platformunda bu isim ile yayımlanan ilk kitaptır . Diğer aynı ismi taşıyan kitapların bu kitap ile herhangi bir ilgisi yoktur*** **** #romantizm de aylarca 1 numara olarak yer almıştır. *** Kerem Koçak...Otuzlu yaşla...