Eveettt.. Herkese merhaba;
Yorumlarınızı okudukça nasıl mutlu oluyorum anlatamam. Bu sebeple hepinize ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim.
Keyifli okumalar =)
*******
"Cemre kim?"
Bu sorumun üzerine Kerem, bana şaşkın ama bir o kadar da kendinden emin bir duruş sergilerken, bakışlarından hiç bir açık vermemeye çalışıyordu. Ben karşımda saçmalayacağını düşünürken verdiği cevap beni çok şaşırtmıştı.
"İşimle ilgili biri desem inanacak mısın?"
"Hayır inanmayacağım"
Hesap sorar gibi duruşumun onu sinir ettiğini biliyordum ama başka çarem yoktu. Bana yapılan bu kadar şeye karşılık buna hakkım vardı ve ben de bir şeylerin zamanını beklemiş, onu ters köşe yapmayı planlamıştım.
"Gerçekten işlerimle ilgili bir kadın. Sana bazı şeyleri açıklayamadığımı söylerken onların içinde bu durumlar da var işte" derken kollarını belimden ayırmamış gözlerime bakarak konuşuyordu.
Sanırım rahatlığı ile beni asıl şaşırtan oydu. Ben bir açıklama yapmasını beklerken bu hali beni sinir ediyordu.
" Telefonun yanımdayken bir kaç kere mesaj geldi ve istemeden de olsa görmüş bulundum. Senin gibi takip sistemim olmadığı için beyefendi, ne yakaladım kar "
"Seni var yaaa" derken dudaklarımı yiyecek gibi bakması, tehdit mi yoksa arzu ifadesi miydi çözememiştim.
"Kereeeemmm... Bu kadının mesajında onunla birlikte olduğun ama onu terk ettiğin gibi bir anlam vardı"
"Olabilir. Geçmiş bir mevzu kapandı gitti. Eski sevgililere çizgi çekmeyecek miydik? Bak ben çektim bile. İşimi bitirdim ve artık sorun kalmadı "
Kerem'in Murat'a ne yaptığını hala bilmiyordum. Soramıyordum da...
"Pekiii... Arama listende gün içinde her daim konuştuğunuza dair geçen ismine ne demeli? "
Kerem yüzündeki ifadeden anladığım kadarıyla, adeta onu kıskanmamın tadını çıkarıyordu.
" Yok sen kesin benim yöntemlerimi öğrendin. Bu sorgunun başka açıklaması olamaz ama biraz daha korkutucu olman lazım. Bu utangaç surat bana gereken hesabı soramıyor gibi"
Ağlamış halimle bile neredeyse beni güldürecekken bunu asla yapmamalıydım. Bu tavırları ile beni delirtiyordu. En çok da kendime kızıyordum aslında.
Kollarından sıyrılıp, onu kendimden uzaklaştırdım. Her geçen gün beni daha fazla üzmesine izin veremezdim."Kerem. Ben gitmek istiyorum"
Arkamı dönmüş gidiyordum ki, beni kendisine geri çekmiş ve daha sıkı sarmıştı. Bu adamın kollarında bana ne yapmış olursa olsun eriyordum. Her şeyi unutuyordum. Ben bana kızacağını düşünürken bakışlarında gördüğüm kendini affettirme duygusu muydu?
"Gitmene izin vereceğim ama bu şekilde değil. Bak Defne şu saatten sonra sen benim, ben de seninim. Beni daha tanımıyorsun. Ben ne yapmış olursam olayım, benim kalbim ve ruhum sana ait. İşim gereği bir çok kadınla görüşebilirim ve bazı şeyler seni kızdırabilir de. Bunu anlaman imkansız, zaten senden o anlayışı da beklemiyorum ama dediğim gibi ben seninim. Bunu hiç bir zaman aklından çıkarma"
Dudaklarıma kondurduğu öpücükler ile sonlandırmıştı cümlelerini. Söyledikleri beni mutlu etse de içim huzursuzdu. Onun gibi bir adamdan bunları duymak beni hem gururlandırmış hem de düşündürmüştü. Bozuntuya vermeden oyuna devam ettim ve kendimi beni yiyecek gibi öpen o güzel ağzından çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN DEFNESİ
Romance***"Karanlığın Defnesi" wattpad platformunda bu isim ile yayımlanan ilk kitaptır . Diğer aynı ismi taşıyan kitapların bu kitap ile herhangi bir ilgisi yoktur*** **** #romantizm de aylarca 1 numara olarak yer almıştır. *** Kerem Koçak...Otuzlu yaşla...