9-Hayal Kırıklığı...

73.3K 2.8K 104
                                    

Hepinize merhaba; 

Arkadaşlar oy ve yorumlarınızla desteklemeye devam ederseniz daha şevk ile yazacağımdan emin olabilirsiniz. Teşekkür ederim :)

****

Kerem'in beni alacağı saat bir türlü yaklaşmak bilmiyordu. Vakit hiç ilerlemiyor, sabırsızlığım gittikçe artıyordu. Sanki yüreğimin içinde bir kuş vardı ve kanatlanmasına izin versem, beni nereye götüreceğini bilemeden onunla sürüklenecek gibiydim. Bu sebeple de duygularımı kontrol altına almalıydım. Böyle hislere alışkın değildim ben. Korkutuyordum kendimi.

Şu anda beni rahatlatan tek etken Kerem'in  "Yasemin'i de getirebilirsin" demesiydi. Bu duruma hem çok sevinmiş, hem de düşünceli davrandığı için onu ayrıca takdir etmiştim. İlk buluşmada yalnız olmamamız da benim için artı olmuştu. Çünkü Kerem'in yanında, ben benlikten gerçekten gidiyordum.

Duşa girip çıkmak üzerimdeki gerginliği az da olsa almıştı ve saate baktığımda da 16.00'yı gösteriyordu. Heyecanım gittikçe artıyordu. Nasıl bir ortama girecektik acaba?

Dolabımı açtığımda en büyük problemim ne giyecek olmamdı. Arkadaş ortamı, mangal, muhabbet demişti Kerem. Çok abartmaya gerek yoktu. Kot giyebilirdim aslında ya da yok o da çok basit kaçardı. Etek giysem sanki daha hoş olurdu ama bu sefer de rahat edemezdim. En iyisi pudra rengi tonlarında salaş duran elbisemi giymekti. Etek kısmı bol uzun, üstü açık yaka geliyordu. Rahat bir yaz elbisesiydi. Onu giyip gümüş rengi dolgu topuk ayakkabılarımla sade ve şık olabilirdim. Makyajımı çok hafif yapıp, saçlarımı da doğal dalgalarına bıraktım mı tamamdı.

Tam o esnada gelen mesaj sesini duyduğumda yerimden sıçradım.

"Sizi almaya şoförüm gelecek".

Mesaj yazma şekline bak. Sanki yanında çalıştırdığı elemanına mesaj atıyor. Allah'ım ne yapacağım ben bu yontulmamış adamla ?

"Demek şoförü de varmış Keremiiinn"? diye şaşıran Yasemin'in bu düşündüğüne aldırmadan, sadece  kapıda onu göremeyeceğim için üzülmüştüm ama yapacak bir şey yoktu.

Araç on beş dakikadan daha kısa bir sürede kapıda olduğunda , ikimiz de hazır bir şekilde bekliyorduk. Şoför arabadan indiğinde, Yasemin adama gözleri yuvalarından fırlamış bir şekilde hayran hayran bakıyor,  bir yandan da  "Bu adamların hepsi yakışıklı olmak zorunda mı" diye saf saf sayıklamaya devam ediyordu. 

Sanırım bu durumda şoförün gelişine en çok Yasemin sevinmiş oluyordu.

*****

Cesur'un şirkete geldiğimde elimden bir kaza çıkmaması için kendimi zor tutuyordum. Adamlarıma kapıda beklemelerini söyleyip yukarıya çıktım. Çünkü şu zamana kadar onunla her işimizi yalnız halletmiştik, fakat onun tarafında artık işler değişmişti.

Aslında yanlarına yalnız çıkmam tehlikeli olabilirdi ama şüphe uyandırmamam gerekiyordu.Derin bir nefes alıp odasına girdiğimde, herkes masanın etrafında yerini almış ve sanki şirketin tüm dosyaları masaya inmişti. Kendisinin üç adamı ile beraber, müdürlerden şirket muhasebecisine kadar herkes oradaydı. Ne yapmak istediğini anlamıştım ama hiç bozuntuya vermedim ve her zamanki rahatlığım ile kimseye tek kelime etmeden yerime yerleştim. Tüm gözler üzerime çevrildiğinde, her hareketimin dikkatle incelendiğini fark edebiliyordum.

Yüzüme dalga geçer gibi bir tebessüm yerleştirip, arkama yaslandım ve söze girdim.

"Evet Cesur. Hayırdır yeni şirket mi kuruyoruz?" 

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin