49- Evlat Dediğin ?

26.6K 1K 620
                                    

Herkese merhaba :)

Bugün tam 5266 kelime yazmış olarak karşınızdayım. Bu kelime rekoru, Karanlığın Defne'sinde bir ilktir.

Ben yazarken bile heyecanlanıyorum ama  tabi sizi bilemem:) Fakat, bu bölüm, karakterlerin başınızı garanti döndüreceği bir bölümdür. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum ;)

+18 ikonundan bir sonraki yıldıza kadar olan kısım erotizm içermektedir. Bilginize.

Keyifli okumalar :)

*******

Eylül ayı...Kendisini bu beldenin doğasında çok güzel gösterirken, insanın iç dünyasında yarattığı hüznü ise bir ayrı hissettiriyordu. Manzaraya karşı açık olan camlardan, perdeyi havalandırıp içeri girmeye çalışan rüzgar, serinliğiyle tenime dokunduğunda ürperdiğimi hissettim. Bu duruma tezat olarak Kerem'in verdiği sıcaklık ise kavurucu türdendi.

Gün ışığının da bu huzurlu ana eşlik etmesi, beni farklı bir dünyada gibi hissettiriyordu. Kerem'in kollarını bedenimde hissetmek kadar beni mutlu eden bir uyanışı, uzun zamandır gerçekleştirememiştim. O kadar depresif ve umutsuz bir şekilde güne uyanıyordum ki, hayatımda hiçbir şey düzelmeyecek gibi geliyordu. Ama Kerem'in yanında uyanmıştım işte. İnsanın ne zaman, nerede olacağı ve ne yaşayacağı hiç belli olmuyordu. Her ne olursa olsun bebeğimiz ve ben onunlaydık. O bizi bırakmamıştı ama ben annemi bırakmıştım. 

Annem her aklıma geldiğinde, midemi yumrukla bastırıyorlarmış gibi hissettiren o kramp ağrısı yine gelmeye başlamıştı. Kerem'in beni sımsıkı saran kolları arasında kıpırdandım biraz. Az önce bana sarılmasından huzur duyarken, şu an ruhumu sıkıyor gibi hissettiriyor olması hamilelikten kaynaklı bir ruh hali miydi acaba?

Telefonumu elime almak için yanımdaki rafa doğru uzandığımda, Kerem de hafif kıpırdanmıştı. Nedense uyanmasını istemiyordum şu an. Yasemin'e mesaj atıp annemi sormam gerekiyordu. Aklım ondaydı. Fakat Kerem, uyanmak üzere olduğundan olsa gerek kolunu üzerimden almış ve kendini yana atıp sırtüstü yatmıştı. 

Saat 09:50'yi gösteriyordu ve işte uyanmıştı bile. Hoş bu kadar uyuması da mucizeydi ya. Benim de uyanmış olduğumu fark eden Kerem, dirseklerinin üzerinde doğrularak baştan aşağı beni süzmeye başladı. Kendisi çırılçıplak uyumayı sevdiğinden, benim üzerimde de herhangi bir kumaş parçasına tahammül edemiyordu.

 "Günaydın bebeğim"

Bedenimi ona doğru döndürerek gülümsedim. Duygularımda bu kadar ani değişiklikler yarattığı için bir yandan da ona gıcık oluyordum.

"Günaydın sevgilim"

Gülüşüne, ağzına,dişlerine aşıktım. Ah o tutkulu bakışları?

"Biliyor musun ?"

"Neyi?"

"Hamileyken ayrı bir güzelsin ve ....."

"....ve?"

"...ve çok güzel sevişiyorsun. Kadınlık hormonların resmen tavan yapmış"

Bunları gözlerimin içine bakarak söylemesi bile, arzularımı harekete geçirmeye yetiyordu.

"Çok özledim çünkü seni. Ondan olabilir mi?"

Ağzımdan tek çıkabilen cümle bu olmuştu. Çünkü beni hala heyecanlandırıp, utandırıyordu.

"Olabilir ama farklı bir şey var sende... Mmmmm ve bunun ne olduğunu anlamak için tadına biraz daha bakmam gerekiyor" 

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin