"Kelebek "

1K 203 56
                                    

Selam canımlar 😊 öncelikle hepinize teşekkür ederim beni yanlız bırakmadığınız için çok teşekkür ederim . Size bölüm başlamadan  önce bir şey sormak istiyorum eğer cevaplarsanız çok mutlu olurum 😊
Sevdiğiniz kız -erkek Kanserim dese naparsınız ? İyi okumalar hepinizi kocaman seviyorum :)

Burak Koç
Saate baktığımda 12'ye geliyordu . Bilmiyorum kaç saattir şu pencerenin önünde oturduğumu bu yaktığım sigaranın kaçıncı olduğunu hatırlamıyorum . Ayağa kalkarak beyaz sade ve saflığı yansıtan odama girdiğimde içimden derin bir of çekerek aynaya baktım . Kendimden nefret ediyordum . Ezgi'nin gözünde onu kanser olduğum için sevmediğim varken . Her gece aşkından ölüyordum fakat o cadının haberi bile yoktu . Gözlerimden bi damla yaş akarken

" seviyorum Ezgi " diye fısıldadığımda bir kere daha yokluğuna sarılmıştım.  Yokluğundan öpmüştüm buram buram yokluğunu koklamıştım.  Koşup şimdi ona gitmek isterken bir yanım gidersen o kız ölecek diyordu . Sahi gitmesemde ölmeyecek miydi? Sevdiğim kızı ondan uzakta kaybedip onun haberi olmadan küsecektim hayata . Ona onu sevdiğimi söyleyemezdim söylersem çıkmaya başlayacaktık ve en ufak bir hatam onu ölüme daha hızlı itecekti. Birkaç gündür Ezgi'ye daha yakın olmam gerektiğini düşünüyordum ve bunun nasıl olacağı konusunda bir şeyler bulmaya çalışıyordum. Elime Telefonumu alarak gelen mesajlara baktığımda Batu'dan olduğunu görmemle açmadan kapadım . Sağıma dönerek gözlerimi kapadım . Uyumak iyi gelecekti . Aklıma gelen şeyle gülümseyerek tableti elime alarak yeni bir facebook oluştura tıkladım. Ad-soyad konusunda biraz düşündükten sonra
Ayaz Güçlü olarak açıp bir iki fotoğraf atarak hemen bir kaç arkadaş ekledim . Arama yerine hemen Ezgi Küçük  yazarak adını bulduğumda gülümseyerek arkadaşlık isteği attım . Bu şekilde nasıl olduğunu ne hissettiğini öğrenebilecektim.  Birkaç dakika daha oyalanıp tableti bırakarak uyumak için sağ tarafıma döndüm .

Ezgi Küçük

Alarm sesini duymamla gerinerek uyandım . Yeni bir sabaha daha uyanmıştım.  Yine her zaman  olduğu gibi mutlu gidecektim okula ağlayarak dönecektim. Olsun diyerek ayağa kalkarak pembe kalbi yatağımı düzelttim.  Hemen çalışma masamın yanındaki lavaboya girerek rutin islerimi halledip çıktım . Gardolabımın iki kapağını açarak okul eteğimi gömleğimi çıkardım üzerinede uyumlu bir kazak seçerek üzerime geçirdim . Uzun saçlarımı düzleyerek serbest bıraktım . Çantamı alarak aşağı inecektim ki telefonumu almayı unuttuğumu hatırlayarak odama geri döndüm . Telefonumu alarak bildirim ışığının yandığını görerek kilidi açarak facebooktan bir arkadaşlık isteği olduğunu görmemle Facebook'a girdim.  Ayaz Güçlü ismini görmemle şaşırarak kabul ettim . Kimdi tanımıyorum ama içimden bir his kabul etmemi söylüyordu.  Sonunda çok oyalandığımı fark ederek hızlıca aşağı indim . Masada herkes hazırdı. Masaya oturduğumda

"Günaydın meleğim " dediğinde annem gülümseyerek iyi olduğumu anlatmaya çalıştım. Babam sinirle bana baktığında ne olduğunu anlamadan bağırmaya başlamıştı

"Ezgi sen kendine neden bunu yapıyorsun kızım he neden bunu bize yapıyorsun?  Biz senin iyi olman için çabalarken sen neden haplarını içmiyorsun  neden kemoterapiye zamanında gitmiyorsun?  " dıye kükrediginde gözyaşlarımın akmasına izin verdim. 

"Baba sonuna geldim işte bi maçın son uzatmalarını oynuyorum bir işe yaramıyor o yüzden içmedim " dediğimde  sinirle yüzüme baktığında hızla masadan kalkarak çıkış kapısına doğru yürüdü sinirle kapıyı örttüğünde korkuyla ürperdim . Abim bana öldürücü bakışlar atarken annem beni kırmamak için susuyor gibiydi .
Asya kulağıma eğilerek; 

BİR GÜNLÜK SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin