Gidiyor...

481 128 29
                                        

Selam . Hadi şimdi yine bir bardak çayınızı,kahvenizi hazırlayın . Bu bölüm belkide bir çoğumuzun toprak altına sakladığımız umutlarımızı aralayacak. Hadi kapatın şimdi kimle konuşuyorsanız mesajı. Ne dizisi izliyorsanız kapatın . Kulaklıklarınızı takın belki yarım saat belki 1 saat duymayın kimseyi. Şimdi gözünüzün önüne en sevdiğinizi getirin . Umutlarınızı hayallerinizi bir önceki bölümde kaybettiniz . Şimdi bir daha hiç görmemek üzere toprağın altına gömecekler . Size bir daha göstermeyecekler. Artık sabah kalktığınızda gözlerinizi onunla açma ihtimaliniz yok. Telefonu her elinize aldığınızda canınız yandığında teselli edecek o yok artık. Beraber hayal kurduğunuz adam/kadın sabah yok . Artık hiç olmayacak. Hadi şimdi başlayalım artık .
Bölüm şarkımız : Toygar ışıklı -sen yanımdayken ( dediğim yerde başlatın ) iyi okumalar .

Ezgi Küçük

Ölüm . O kadar ansız ve zamansız ki . Şimdi çocukluk yıllarımın bana kattığı eşsiz anılarım olduğu çocuk ölmüştü. Olanları şokunu atlatamıyordum. Nasıl bırakırdı bizi ? Hadi bizi geçtim hadi bize hiç acımadın İpek'e annene nasıl kıydın. Önce ben gidecektim Batu . Önce benim gitmem lazımdı . Bu illet tüm bedenimi sarıp sarmalamışken sapasağlam senin gitmesi nasıl bir adalet Allah aşkına ? Ah be Batu. Saatlerdir morgun önünde İpek, ben ve Burak bekliyorduk. Burası çok ürkütücüydü. Morgun açılıp kapanan kapıları burda nefes yok burda yaşam yok diye çığlık çığlığa bağırırken içeride ben çocukluğumdan bir parça İpek ömrünün yarısını Burak ise kardeşini bırakmıştı . Sanki artık değersiz bir eşya gibi üst üste bir kabin içine tek tek sığdırmışlardı koskoca hayatları . Yüzüme çarpan soğuk hava beni üşütürken. Batu ile ilk tanıştığımız ana gitti aklım. Anasınıfının ilk günüydü benim belime kadar uzanan düz saçlarım vardı. Batu sarışın mavi gözlüydü. İstediğim oyuncak onun elindeydi annemler gidince çok ağlamıştım. Yanıma gelerek

"Benim adım Batuhan ama hep bana Batu derler arkadaş olalım mı? "

Bana orda hiç ayrılmayacağımıza yemin etmişti ama artık çok uzaktaydı. Ayağa kalkarak dar karanlık koridora baktım . Karanlık beni sonsuzluğa iterken kendimi İpek'in yerine koydum . Arkamı dönerek Burak'a baktığımda onun olmadığını düşündüm. İpek nasıl katlanıyordu? Allahım bu nasıl bir acı? Allahım bu nasıl bir yangın yeri ? Gözümüzün önünden Batu'nun çocukluğu geçerken o kadar mutluydu ki . Sanki ona ölmek iyi gelmişti . Dudaklarımı aralayarak fısıltı şeklinde;

"Çok az kaldı Batu bende geleceğim yanına ve sana benden önce nasıl gittiğinin hesabını soracağım"

Gözlerimden damlalar yere sırayla düşürken yakınım gitmişti . İpek aniden kalkarak koşmaya başladığında peşinden gitmek istedim fakat yanlız kalmaya ihtiyacı vardı . Morgun duvarına yaslanarak oturdum ayaklarımı kendime doğru çekerken aklım hala almıyordu. Burak yanıma gelerek o da benim gibi oturduğunda ondan tarafa baktım. O bize nazaran güçlü durmak istiyordu . Fakat içinden bir şeyler koptuğu o kadar belliydi ki . Gözyaşlarım arasında dudaklarımı aralayarak ;

"Orda benim yatmam lazımdı ilk benim gitmem gerekiyordu . Nasıl yaptı bunu bize Burak ben dayanamıyorum . Adalet bunun neresinde Allah aşkına aklım almıyor . Batu bunu bize yapmış olamaz Burak olmaz yapamaz . Kaldırın onu ordan benim yatmam gerek orda o birini seviyor ve onu seven birisi var . İlk benim gitmem lazım . Yalvarırım yardım et Burak kaldıralım onu ordan ben yatıyım oraya "

BİR GÜNLÜK SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin