Ezgi KüçükBazen intikam ; birine bir harekette bulunarak olmaz . Bazen intikam birinin gözlerine baka baka olur. Bazen birinin sana ne kadar kötülük yapmış olursa olsun ona yaptığın bir iylikle olur . İntikam sadece bedensel olmaz ! İntikam kalbe işlemeli . Bedene işlenen intikamların izi geçtiği zaman biter . Ya kalbe ? Kalbe ! Onun acısını bir ömür boyu sürer . Sonunda otobüs garaja girdiğinde yukarıda olan sırt çantamı alarak aşağı indim . Derin derin içime buranın buram buram kokusunu çektim . Özlemiş miydim ? Çok ... Burak ile son kez göz göze geldiğimizde acizce gülümsedim . Ne yapabilirdim ki başka ? Şimdi ne yapacaktım onu düşünmeye başladım . Şimdi eve mi gitmeliydim yoksa direk hastaneye mi ? Ne yapmam gerektiğini düşünürken burdan hastane daha yakın olduğu için ilk oraya gitmeye karar verdim . Burak ile en son aynı sokakta oturuyorduk büyük bir ihtimalle hala aynı yerdeydik . Hastanenin yolunu tutarken kolumun görmedigim biri tarafından tutulması üzerine kaşlarımı çatarak geri döndüm ;
"Hey ! Sen ne yapmaya ...."
"Sakin ol benim Ezgi . Evlerimiz yakın ve yolu bu taraftan o taraf hastaneye gidiyor . "
Çok saol ya Burak , ben bunu bilmeyecek kadar aptalım çünkü . Şimdi ona oraya gittiğimi diyemezdim ki . O karşısına aciz bir kız görmeye alışkındı ama bu sefer olmazdı .
"Biraz işim var . Yonca Abla'yı girmem lazım babam ile dönerim ordan eve . Unutmadım . "
Burak umursamaz tavırlarla bir şey demeden uzaklaştı yanımdan . Biz ne ara iki yabancı olduk seninle ? Saçmalama ağlamıyorum . En azından gözyaşlarımı kontrol etmeyi öğrendim ben . Artık yanaklarım yerine , kalbime akıyor . Yürümeye devam ettim . Eğer bu hastalık beni öldürmeye meyilliyse , ben bu yüzden gideceksem . Şimdi çok erken hayat . Elimden her şeyi aldın daha ne kaldı ?
Gözlerimi bilmediğim bir gerçeği öğrenmeden önce sıkı sıkıya kapadım ve derin bir nefes aldım . Bu kapıdan girdiğim zaman hayat karşıma ne çıkaracak bilmiyordum ama ; ben eskisinden daha güçlü çıkacaktım burdan . İçeriye girdiğimde iki sene önce olanlar geçti zihnimden gizli gizli Burak'ın yanıma gelişi . Her gelişinde demet demet getirdiği papatyalar . Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle silerek gülümsedim . Koridorun sol tarafina dönerek Yonca Abla'nın odasının önüne geldim . Kapıyı ritmik olarak birkaç kez tıklattım . Gir komutunu duyduğumda içeriye girdim .
"Ezgi , hoşgeldin güzelim . Maşallah çok güzelleşmissin sen ."
Yonca Abla ila sarıldıktan sonra masanın önünde bulunan siyah deri koltuğa oturdum . Sırt çantamı yan tarafa bırakacak meraklı gözlerle bir açıklama yapmasını bekledim .
"Ne yapıyoruz abla şimdi ?"
"Kan alacağız şimdi senden . Birkaç değere bakmam lazım ordan . İki yıl önceki değerlerin birer çıktısını aldım . "
"Bugüne belli olur değil mi ? "
"Olur güzel olur da baban burda . "
"Abla , senden tek bir ricam var bak . Ne olursun bu ikimizin arasında kalacak nolur."
"Olmaz Ezgi , ben bunu kabul edemem . "
"Abla , lütfen bak yalvarırım sana lütfen. "
"Ezgi , saçmalama ben nasıl yapayım bunu ? Kuzum bak bir şey çıkarsa babanın yüzüne nasıl bakarım ?"
"Hiç kimse abla kimse bilmeyecek! Bana bunu çok görme ben sıradan bir hasta değilim bunu orda da öğrenebilirdim ama ben senin yanına geldim koşa koşa dimi ? Bunu gizlemeni istiyorum . Lütfen !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜNLÜK SEN
Teen FictionBakın Bayım, Yandım bittim . Öldüm Bayım.Ve ben sizin hiç giremediğim hayatınızdan gidiyorum . Evet bayım özür dilerim sizden evet bana bunca yaptığınız şeye rağmen ... Neden mi ? Eğilin fısıldıyorum, Yaşarken sizi daha çok sevemediğim için . Aff...