Merhabalar ✋ Fazla uzatmadan direkt olarak bölüme başlamak istiyorum . Sizleri çok seviyorum ❤ Bazı yerlere müzik koyacağım ama sizin farklı tercihleriniz olursa onu seçebilirsiniz . İyi okumalar.
Ezgi Küçük
Hayatın bize getirdikleri her zaman bizi hoşnut kılmaz . Ayrılışlar olur vedalaşmalar... Hiç beklemediğin bir anda ortaya çıkan umutlar . Peki ya her zaman umutları için yaşamalı mıdır insan ? Bazen çabalamaların boşa çıkacağını bilse dahi çabalamalı mıdır ? Her insan nasıl farklı severse , o kadar farklı da umut eder . Şimdi yıllar öncesinde beni sevemeyen , bırakıp giden , beni istemeyen kişi ile evleniyordum . Hiç mi yorulmadım ? Çok yoruldum . Her seferinde çok farklı yaktı canımı . Ağladım , isyan ettim , bağırıp çağırdım . Çoğu kez yıkıldım . Ama hiçbir zaman umudumu kaybetmedim buna izin vermedim . Her insan ikinci bir şansı hak eder derler . Her insan akıllanır . Burak'a bu kendimden eksilte eksilte verdiğim kaçıncı şans bilmiyorum , yolun sonunda pişman olacağımı bilsem dahi asla pes etmeyeceğim . Günlerden cumartesi ve artık bugün hayatımın miladı olacak . Hava oldukça güneşli ve çiçekler sanki bugün bir başka güzel görünüyor gözüme . Gece çok uyuyamama rağmen ; sabah güneşin o ısıtıcı ışıklarıyla uyanmak biraz daha farklıydı . Yatağıma oturmuş odama bakıyordum boş boş . Burayı çok özleyecektim ama kalan 11 ayımda hem ailemi hemde sevdiğim adamı ihmal etmeyecektim . Komidinin çekmecesini açarak siyah kalın kapaklı defterimi çıkardım . Bunu yeni almıştım . Sadece içerisinde yüzü takıldıktan bu tarafa yazılmış yazılar bulunuyordu . Ben gittikten sonra ; oğlum ya da kızıma benden hediye kalacaktı bu defter . Güçlü kalmayı bileceklerdi . Her annen nerde sorusuna buruk bir şekilde öldü demek yerine ; canları acısa da o çok güzel bir yerde bir gün bizde gideceğiz yanına diye cevap verecekler . Defteri komidine geri koymak yerine sırt çantama koydum . Kim bilir bu günden sonra bir daha ne zaman gelecektim buraya . Kapının tıklatılmasıyla doğruldum . Gir demek yerine kapının açılmasını bekledim . Bir müddet sonra kapı açıldı ve gelen Efe'ydi .
"Gelebilir miyim Küçük Hanım ?"
"Tabiki abicim buyur... "
Abim , odaya girerek yatağıma oturdu .
"Demek evleniyorsun bitanem . Hemde birazdan kendini nasıl hissediyorsun ? Bak Ezgi , eğer büyüklerin baskısı yüzünden evleniyorsan şimdi vazgeç . "
"Abi , ilk başta cidden hazır değildim ama şimdi hazırım hem hayattan çekip gitmeden mutlu olmak benim de hakkım öyle değil mi ? "
"Hayattan çekip gitmek derken Ezgi ? Bilmediğim bir şey yok dimi ?"
Ne demiştim ben ! Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirirken ;
"Abi çekip gitmek derken yani 40 yaşıma geldiğimde evlenecek değilim ya ondan bahsettim . Ne zaman öleceğimiz belli değil . Ondan dedim yani yanlış anlaşılmasın . "
"İyi bakalım öyle olsun . Sırf sabahın köründe kuaföre kadar yorulmayın diye eve çağırdım kuaför . Çok iyi yapmışım ağzını açıp tek bir kelime etme . "
"Abi ! Çok teşekkürler ya . "
Abim , ayağa kalkarak sıkıca sarıldı bana ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜNLÜK SEN
JugendliteraturBakın Bayım, Yandım bittim . Öldüm Bayım.Ve ben sizin hiç giremediğim hayatınızdan gidiyorum . Evet bayım özür dilerim sizden evet bana bunca yaptığınız şeye rağmen ... Neden mi ? Eğilin fısıldıyorum, Yaşarken sizi daha çok sevemediğim için . Aff...