Bekleyiş ....

273 53 38
                                    

Selam canlar . Nasılsınız bakalım ? Yeni bölüm ile karşınızdayım . Ağlamaya hazır olun :) iyi okumalar

Bölüm şarkımız : Mustafa Ceceli - Gül Renginde

Ezgi KÜÇÜK

Öyle bir haldeyim ki . Ne konuşmaya gücüm var ne de  susmak istiyorum . Dilimin ucuna gelen her kelimeyi sanki biraz daha yutuyorum . Aşık olduğum ilk adam daha 3 gün önce tanıdığı bir kız için bana tokat atmıştı . Gelip yanıma teselli etmek varken acıttığı canımı tekrar onarmak yerine o ... O kıza koşmayı tercih etti . Ne halde olacağımı bilmeden gitti . Sol yanımdan akan gözyaşlarımı elimle geri ittirirken istemsizce akmaya devam ediyordu . Kapı tıklandığında açmak için kalktım . Kilidi sol tarafa iki kez çevirip kapıyı açtığımda Burak gelmişti . Ellerindeki gül demetini bana uzatarak gülümsedi :

"Senin kadar güzel değiller ama yolun kenarında beni Ezgi'ye götür diye yalvarıyordu dayanamadım."

Gülümseyerek elimdeki gül demetinin kokusunu içime çektim . Bu koku sanki büyüleyici bir koku  . O kadar muhteşem ki . Burak'a sarılıp yanağına bir öpücük bıraktım . Koltuğa oturduğumuzda rastgele konuşuyorduk . Kapının tekrar çalmasıyla gir komutunu verdikten sonra kapı açıldı . İçeriye İpek ve Batu girince sevinç çığlığı attım . Yerimden kalkıp ikisinede sarılıp oturduk  . Batu bana bakarak :

"İnsan bir arar bir Batu vardı öldü mü kaldı mı sorar dimi ? Ama yok bizim kız Burak'ı buldu gitti . Unuttu bizi ."

"Peki sen Batu . Bize bu oyunu oynarken bir Ezgi vardı hastaydı diye düşündün mü ? Hayır ! " 

Yaptığım ufak çaplı bir laf sokmadan sonra bana dil çıkartmayla yetindi . İpek bana bakarak :

"Sen yine ağladın değil mi bitanem ? Noldu Burak mı bir şey yaptı ? "

Kafamı olumsuz anlamda salladım . Onlardan bir şey saklayamazdım :

"Abim yani eskiden değer verdiğim birisi Efe işte . Bana o Ece yüzünden tokat attı ." 

Söylediğim söz ikisinde de şaşırma eylemi gösterirken ipek elini kaldırarak sağ yanağına götürdü . Batu'ya bakarak sol gözünden süzülen yaşı eliyle ittirdi . Burak , bana bakarak :

"Birini mi bekliyorsun kelebek ?"

Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallayarak kapıyı açtım . Yonca Abla gelmişti yani doktorum . İçeriye girdiğinde bizimkilere selam vererek bana göz kırptı .

"Evet Ezgicim . Kan sonuçlarına baktım şuanda bir sorun gözükmüyor gayet iyi . Ani bir komplikasyon gelişmiş olması muhtemel . Kan değerlerin bir sorun olduğunu göstermiyor . Yarın artık ameliyata başlamak istiyoruz . Kesinlikle korkma ya da endişelenme . Sadece bu ameliyat sonrası çok kişilerle içli dışlı olmayacaksın . Bünyen zayıf olacak ve yeni doğmuş bir bebekten farkın olmayacak . O yüzden uzun bir zamandan önce son görüşmen bitanem arkadaşlarınla . Bu gece 12'ye kadar istediğin her şeyi ye iç  . Ama 12'den sonra ne bir şey yemek ne de bir sey içmek yasak . Bu kalan süreyi iyi değerlendir.  Baban ve annenle görüştüm bu gece gelmeyecekler yanına . İyi geceler gençler hepinize ."

Ameliyat mı ? Ben kendimi hazır hissetmiyorum ki ? Olmaz hayır hayır . İstemiyorum . İstemiyorum ki ya bir şey olursa ? Olur da bir daha değer verdiğim insanları göremezsem.  Gözlerimden dökülen yaşları silmek dahi istemiyordum . Olamazdı ya erkendi . Burak ya onu bir daha göremezsem . Burak yanıma geldiğinde bana sımsıkı sarıldı . Onun da gözlerinden yaşlar dökülürken daha sıkı sarılmıştım ona :

BİR GÜNLÜK SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin