'Bazıları kırılır,bazıları parçalanır'

136 27 3
                                    

Selam canımlar nasılsınız ? İnşallah iyisinizdir . Kitabımız nasıl gidiyor genel olarak fikirlerinizi çok merak ediyorum ...

İyi  okumalar canımlar ☺

Ezgi   KÜÇÜK

Çelimsiz bir kızdım işte ben ... Çelimsiz , bir işi beceremeyen biriyim ben . Bir insan aynı hastalığa kaç kez yakalanırdı ? Ben , iki kez yakalandım ve şimdi nasıl kurtulurum ne boyutundayım  ? Bilmiyordum ... Senin yüzünden Burak , ben iyileşmemişken bile beni ne işlerle uğraştırdın ? Senin gidişinle bıraktığın yükleri mi yüklenecektim yoksa İpek'i mi kaldıracaktım ? Batu da bırakıp gitmişti o sıralar ... Bile bile isteye isteye gitmişti . Titreyen telefona tekrar baktığımda mesaj gelmişti şimdi ona bakamayacak kadar yorgun ve hastaydım ben . Olayın şokunu atlatamamıştım ki ? Tek başıma kaldırırım sanmıştım ama yapamadım işte . Ben yine yenilen olmuştum . Kendime zar zor gelmeye çalışarak telefonu cebime koydum . Odamdan çıkarak aşağı kata indim . Annem beni görür görmez sağ eli ile sol kulağına küpe takmaya çalışarak ;

"Ah kuzum şimdi yanına çıkıyordum bana kızma bitanem olur mu ? İş toplantısı yemeği var . Ben , baban ve Asya oraya gidiyoruz . Geç saate döneriz büyük ihtimalle . Yemek var istediğin zaman söylersin ısıtırlar sana . Efe , arkadaşları ile yemekte . Söz yarın telafi edeceğim annecim. "

Donuk donuk bakmayı bırakarak ;

"Ya yarına zamanım olmazsa anne ? Bunu hiç düşündün mü ? Neden burdan uzak bir üniveristesiye gittim biliyor musun ? Bilemezsin dur ben söyleyeyim ; buraya ait değilim anne ben . Ya yok gibi davranıyorsunuz ya da yok sayıyorsunuz . "

Annem bir şey deme gereği duymadan çıktılar evden . Gözlerimin dolması ile aklıma gelen ses hep aynıydı ...

"%96.4 kanser hücrelerine rastlanmıştır. "

Her şeyden o kadar sıkılmıştım ki ben . Kendimden bıkmıştım . Ben hep yarım kalmaya mahkum bir çocuk gibi büyüdüm . Hep belkilerle , sonralarla büyüdüm ben . Daralan nefesim ile adeta sinir krizi geçiriyordum ;

"Yeteeerrrr ! Kahretsin yeterrr ! Nefret ediyorum hepinizden yeter ! Kahretsin ben her şeyi kaybettim gelmeyin üstüme lütfen.  Gelmeyin ! "

Önüme ne gelirse adeta dağıtıyordum . Bu ben miydim ? Çığlıklarım evin içinde yankılanırken ev işlerinde anneme yardımcı olan Hülya ve Sena Abla başıma toplanmıştı . Sena Abla , sakinleşmem için bardağa su koyarak getirmişti . Bardağı elimde o kadar sıkmam sonucu tuzla buz olmuştu . Gözlerim buğulu buğulu birini arıyordu ... Sarılabileceğim birini , güç alabileceğim . Ama kimsem yoktu ki benim . Masaya tutunarak kanayan elimi umursamadım şuurumu keybetmişcesine masanın üstündeki her şeyi dağıtmıştım . Çıkan ses kulak tırmalayacıydı . İki dizimin üstüne çökerek ;

"Kahretsin ..."

Diye bağırarak devam ettim .

"Nefret ediyorum ! Lanet olsun . Neden ? Ya neden diyorum ? Neden ?"

Kapının yumruklanırcasına çalmasıyla Sena Abla , elime bastırmayı bırakarak , kapıyı açmaya gitti . Elime doğru baktığımda kanıyordu . Kan bana ölümü hatırlatıyordu iyi de ben ölümden korkuyordum . Gözlerim yavaş yavaş kayarken bedenim güçsüzce yıkıldı yere ...

Burak KOÇ

Yaklaşık 20 dakikadır Ezgi'nin dışarı çıkmasını bekliyordum . Neden bilmiyorum ama onunla konuşmam lazımdı . En azından böyle hissediyordum . Mesajımı daha görmemişti kapıları açıldığında dikkatle baktım ama gelen Ezgi değildi . Annesi , babası ve küçük kız kardeşiydi . Hepsine selam vererek beklemeye başladım . Daha ailesi çıkalı 5 dakika dahi olmamıştı evden gelen çığlık sesleri bedenimi istemsizce ürtkütmüştü . Beklemeye devam etmiştim ama içim içimi yiyordu . Ezgi ile her şey bitmişti fakat hala ona içten içe değer veriyor ve bir şekilde korumak istiyordum . Gelen çığlık sesleri Ezgi'ye aitti . Eşyaları bir yerden diğer tarafa savurma sesleri ile vicdanıma daha fazla dur diyemeden ilerledim içeriye doğru .

BİR GÜNLÜK SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin