Meyba ! Genç kurguda baya baya iyi yerlere geldik . Bunun için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim . İyi ki varsınız ^^
Multi ; Ece'nin gelinliği ve Efe'nin damatlığı .
Telefondan yazdığım için kusura bakmayın yazım hataları olabiliyor . Ezgi ve Burak çiftinin giydiği elbiseler grubumuzda olacaktır . Ordan bulabiliriniz . Ve lütfen tekrar tekrar diyorum ufacık da olsa yorum bırakın .
Ve bu hafta "KANSER ÇOCUKLARI FARKINDALIK" haftası . Kanser kişiler bizden farklı kişiler değildir. Aksine hayata daha güzel bakan insanlardır. Daha iyi gören , her nefesin değerini bilen . Umarım bu hastalığa yakalanmış olan çocuk , genç , yaşlı herkesin Allah yardımcısı olur .
Ezgi KÜÇÜK
Ve sonunda artık büyük gün gelip çatmıştı . Sabahın saat 7'sinde uyanmak zorunda kalan ve Asya ile yatmaya zorunlu bırakılmış biriydim . Kınadan geç saatte dönmüştük ve tam bir saat boyunca bücür uyuyana kadar onu dinlemiştim . Ailedeki herkes , abimin evlendiğini umursamaz bir şekilde bana takmıştı . Babam , katı ve sert bir mizaçla ;
"Bir haftaya kadar Burak ve ailesi gelip isteme olmazsa yüzüğü çıkarmak zorunda bırakacağını "
Dile getirmişti . Ve işin garip tarafı tam kına çıkışı Yonca Abla , seninle çok sevinçli bir şey konuşmam lazım demişti . Ne olduğunu binlerce kez sormama rağmen hiçbir şekilde ipucu vermemişti . Şimdi saat 9 olmuştu ve kahvaltı yapmıştım . Yarım saate kadar kıyafetlerimi alıp Ece'lere geçmem gerekiyordu . Oraya abim bırakacaktı . Evin içi öyle bir curcunaydı ki . Sanki tüm akrabalar bu günü bekliyordu . Efeler'in düğünü , havuz başı konseptinde düzenlenmişti . Gayet mutluydu abim. Kısa ömrümde en azından ben gittikten sonra ; onu öyle birine emanet edip gidiyordum ki gözüm arkada asla kalmayacaktı .
"Ezgi ! Hadi kızım ya . Elbiseyi baştan mı dikiyorsun ? "
Efe , aşağı kattan avazı çıktığı kadar bağırıyordu . Cevap verme gereği duymadan yavaş yavaş gereken eşyalarımı hazırladım . Yaklaşık 10 dakika kadar sonra aşağı inebilmiştim . Efe , bilmem kaçıncı öldürücü bakışını yollluyordu bilmiyorum . Yanına giderek , yanağına öpücük bıraktım . Gülümseye başladığında , elimdeki poşetleri aldı . Asya da bizimle gelecekti . Annem onun poşetlerini de bana uzattığında bir prenses edasıyla gitmeyi hayal ederken ; Asya , prenses edasıyla yürüyordu . Abim , poşetleri bagaja koyuyordu . Asya , arka kapının önünde kollarını birleştirmiş şekilde bekliyordu .
"Asya , ablacım hadi aç kapıyı geç içeriye otur. "
"Of Ezgi ! Ben de diyorum ablam neden benden farklı hep üzülüp ağlıyor diye . Bir kızın kapısını erkek açar bunu unutma ! Efe , tam 2 dakikadır kapımı açmanı bekliyorum . "
Ağzım açık ; bir şekilde onu izliyordum .
"Aaa Küçük Hanım , bugün düğünüm var ya onun heyecanına verin lütfen ! Yoksa sizi 2 dakikadır bekletmek gibi nasıl bir saygısızlık yaparım ben. "
Abim kapısını açarak ; Asya'yı oturtu arka koltuğa . Ailemi çok özleyecektim . Ama en çok da Asya'nın büyüdüğü hallerini için içimde ukte kalacaktı . Çok hayalim vardı onunla . Mesela ; ilk aşkını koşarak bana anlatacaktı , her abla-kızkardeş gibi alışveriş yapacaktık . Ona asla ama asla birine güvenmemeyi öğretecektim ama ; bunların hepsi hayalde kalacaktı . Sadece hayal .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜNLÜK SEN
Teen FictionBakın Bayım, Yandım bittim . Öldüm Bayım.Ve ben sizin hiç giremediğim hayatınızdan gidiyorum . Evet bayım özür dilerim sizden evet bana bunca yaptığınız şeye rağmen ... Neden mi ? Eğilin fısıldıyorum, Yaşarken sizi daha çok sevemediğim için . Aff...