Merhaba ! Kaçıncı bölüm oldu 😁 Tam 46 . Bölümü yazmakta buluyorum kendimi 😊 Oncelikle her bölüm attığımda direk bana tepki veren o 6 kişi felan var ya onlar iyiki var . Haydi başlayalım o zaman ...
1,5 ay sonra ...
Burak KOÇ
20 günü aşkındır hastanede yatıyorduk . Ezgi , son nöbetinde kendini çok yorduğu ve kemoterapi ilaçlarını düzenli kullanmadığı için kanaması olmuştu . Allaha şükür çocuklarda , Ezgi de çok iyiydi . Doktor her şeye rağmen tedbir olması için hastanede yatırmayı öneriyordu . Ezgi'nin annesi ve benim annemde bu süre zarfında İstanbul'dan acil bir şekilde Ankara'ya gelmişlerdi . Ve bugün sezeryan günüydü . Birkaç saat sonra çocukları kucağımıza alabilecektik . Ezgi , oldukça heyecanlaydı . Bugün ikimizin babasıda ilk uçakla yanımıza gelmişti . Kısacası tüm aile bugün buradaydı .
"Burak , ben çok korkuyorum . "
Yüzündeki endişe , sesine vurmuştu . Ellerini avuçlarımın içine alarak ;
"Bir şey olmayacak güzellik . Oraya gideceksiniz , ve ben üçünüzü burada bekleyeceğim . Tamam mı ? "
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Ama bana bir şey olursa onlara çok iyi bakacağının sözünü ver bakalım bana ? "
"Sen oraya girip sapasağlam geri geleceksin Kelebek . Olurda bir şey olursa kızımıza da oğlumuza da çok iyi bakacağım söz veriyorum . "
"Seni çok seviyorum bunu asla unutma Burak ."
"Ben de seni çok seviyorum Kelebek . Her şeyden çok hemde ."
Ellerine öpücük bırakıp yanındaki sandalyeye oturdum . Efe ve Ece , alel acele kapıyı açıp , içeriye girdi .
"Ay geç kaldık sandım Ezgi. Ayy odaya bak ya bunlar çok güzel olmuş . Efe , biz de böyle yapalım odayı olur mu ?"
Rengarenk süslenen odaya baktım . O kadar muhteşemdi ki ... Ece , bayılmakta haklıydı . İyi ki odayı annemler bu şekilde süslemişti . Çünkü benim kızım ve oğlum her şeyin en iyisine layıktı . İki hemşire ve bir doktor içeriye girdiğinde herkes toparlanmıştı . Bir hemşire , Ezgi'nin sol koluna bağladıkları serumun akış hızını fazlalaştırdı .
"Ezgi , hazır mısın kızım ? Artık ameliyathane hazır . Seni almamız lazım . "
Ezgi'nin , gözlerinin dolduğunu hissettim . Avuçlarımın içinde olan ellerini hafifçe sıktım . İçimdeki boşluğun sebebini bilmiyordum ama iki personel gelerek Ezgi'yi sedyeye geçirdiler . Herkese son kez elini kaldırıp , gülümsedi . Ece , o sırada telefon ile her anı ölümsüzleştirmeye çalışıyordu . Ameliyathanenin önüne geldiğimizde son kez öpücük kondurdum yanağına . Son kez gülümsedi ve ameliyathanenin kapısı kapandı . Ameliyathanenin önünde bekleme koltuklarına oturduk sırayla. İçimdeki o heyecan , korku bir arada barınıyordu . İçimdeki sıkıntı rahat nefes almama izin vermiyordu . Ayağa kalkarak ;
"Ben kantine iniyorum içimde bir sıkıntı var ."
Efe , ayağa kalkarak ;
"Ben de geliyorum kardeşim . "
Efe , önde ben arkada çıkışa doğru ilerliyorduk . Her şey çok ani gelişmişti . Hastanenin çıkışında solda bulunan banka oturdum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜNLÜK SEN
Teen FictionBakın Bayım, Yandım bittim . Öldüm Bayım.Ve ben sizin hiç giremediğim hayatınızdan gidiyorum . Evet bayım özür dilerim sizden evet bana bunca yaptığınız şeye rağmen ... Neden mi ? Eğilin fısıldıyorum, Yaşarken sizi daha çok sevemediğim için . Aff...