Mesele oldu bittiye gelmişti, Mustafa bir şey diyemedi, babası uygun görmüşse gitmeliydi.
Cemil'in acelesi vardı. Az ilerde yolun kenarına park edilmiş beyaz kamyonete atladılar. Trafik yoğundu. Kısa bir süre sonra kamyonet yolun kenarında bekleyen zayıf ve kısa boylu gence yanaştı. O da kamyonete atladı. Yağmur başlamıştı.
"Hoş geldin Fatih! Bu arkadaşın adı da Mustafa."
Mustafa ve Fatih birbirine baktı, el sıkıştılar.
Kamyonet şehir dışına çıkıp şehirler arası yolda ilerledi, sonra deniz kıyısına indi ve ıssızlıktaki inşaat alanına geldiler. 5 katlı villa kaba inşaat hâlindeydi. İkinci katın duvarları örülmüştü ama.
Geride bir kamyon vardı.
Cemil dedi ki: "Çocuklar, kamyondan alacağınız çimentoları villaya taşıyacaksınız el arabalarıyla; ama önce şu tahta yığınından tahtalarla bir yol yapın kendinize. Çamur dolayısıyla kamyon yanaşamadı ve çok geride kaldı."
Cemil, villanın alt katına girdi, çimentoların düzenli şekilde dizileceği alanı ve üstüne serilecek naylonu gösterdi.
"Şansımıza yağmur durdu; ama tekrar başlar. Şoför, kamyonu alacak, başka bir işe gitmesi gerekli, bu yüzden işin acele bitmesi gerek. Ben gidiyorum. Size başarılar!"
Yapılacak diğer işleri söyledi.
Kamyonete gidip elinde bir poşetle geldi: "Bugünlük bu yiyeceklerle idare edin. Akşam uğrar, sizi alırım." Poşeti Mustafa'ya verdi.
Kamyonete atladı ve korna çalıp hızla uzaklaşıp gözden kayboldu.
�[�V�Ͽe���'�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romance15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...