Mustafa bağırdı: "Hasta mısın nesin arkadaş?! Çalışmakta gözün yoksa burada işin ne?!"
"Mustafa ne kadar safsın. Bir kere bana dürüstlük masalları anlatma. Ben de senin kadar namusluyum. Burada bir sıkıntı var ve görmek istemiyorsun." diye karşılık verdi Fatih.
"Derdin nedir senin?"
"Boş ver."
"Söyle söyle."
"Düşünsene; kaç yılımız daha kölelik yaparak geçecek? Hep berbat işlerin içindeyim. Bende şans olsa. Neyse. "
Fatih sustu.
"Neden sustun? Anlat, boşalt içini. Anlaşılan epey dolusun. Tam damardan girecektin. Konuş bence."
"Anlayamazsın."
"Ben de çektim ve çekiyorum dostum. Neyse. Sen en otur ve güzelce sakinleş. Ben çalışırım senin yerine de, gücüm yettiği kadar. Akşam Cemil geldiğinde ikimizin de gerekli gayreti gösterdiğini söyleriz."
"Bırak bu dost numaralarını, kaç kez bana uyuşuk davranıyorum diye ters ters baktığını gördüm. Sen aslında beni pataklamak istiyorsun."
"Elbette tersime gittin. Bazı durumlarda kardeş kardeşi elbette pataklamak ister. Adil olalım. Elbette hoşuma gitmeyen bir şey yaparsan seni pataklarım. Toparla kafanı. İşimiz zor ve sen
bunu daha zorlaştırma, lütfen."
"Zor; evet. Ama ben bundan çok daha zor işler yaptım, berbat günler geçirdim. Zor her şeyin üstesinden gelirim. Önüme çıkan engelleri bir şekilde aşarım. Çünkü başa çıkmasını bir kere öğrendim. Sen ise kesinlikle çaylağın ise tekisin."
"Nedenmiş?" dedi güldü. "Beni hiç tanımıyorsun Fatih. Bence senin bilmediğin çok şey var. Bendeki içgüdüler, yaşam bilgisi ne olursa olsun beni hayatta tutar. Birkaç temel şeyi çok iyi bilirim. İyi düşün. İyi çalış. İyi ye mesela. Babam böyle der.
Sen bir sebeple mücadele etmeden pes edebilirsin. Her gün birileri pes eder, intihar eder ve bütün öfkesini ötekinden çıkarır, karısını öldürür, başkasını, hiç suçu olmayan birini. Çünkü doludur, onu bişiyler doldurmuştur. Ve seni de bir şeyler doldurmuş kesinlikle."
"O adam sahtekarın teki."
"Değilse?"
"Olabilir tabi. Kafam bozuk arkadaşım. Of, yeni bir yol bulmalıyım hayatıma. Çalışmak çalışmak çalışmak! Daha çok çalışarak kölelikten kurtulamaz ki insan. Denemediği ve onu başarıya götürecek yepyeni bir yol bulmalıdır. Sınırları aşanı hiç göremedim, sen gördün mü Mustafa?"
"Bu kadar karamsar olmana gerek yok."
"Babam borçlu doğdu ve borçlu öldü. Onun gibi olmak istemiyorum. O başaramadı; en azından ben başarmalıyım diyorum; ama çare yok ve anlaşılan senin de benden bir farkın yok, bizim şansımız, çaremiz ne olabilir?"
Mustafa güldü: "Bilmem ki. Bunu çok düşündüm; ama bir çıkar yol bulamadım. Biz de diğerleri gibi ilerlemeye çalışacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romance15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...