İÇİMDEKİ SES

İÇİMDEKİ SES Bölüm 50

Kızı arıyorlar şehrin sokaklarında. Kızı dövmüşler, kız bir şey yapmış ve ellerinden kurtulmuş, kız korku içinde kaçıyor, saklanıyor, duruyor, çevreye bakıyor, arkadan ayak sesleri duyuyor, kız saklanacak yer ararken birden arkadan yanaşan kahramanımız kızın ağzını kapıyor çığlık atmasın diye. Kız önce korkuyor. Kıza saklanılacak yeri gösteriyor. Burada bekle diyor.

Kız saklanıyor arabanın arkasına. Filmin kahramanı sen tecavüzcülere teker teker yanaşır ve sessiz sedasız işlerini bitirir. Hayalet gibi yaklaşır düşmanına. Kötü adamları sanatsal biçimde kıstırıp yere seriyor. Bazısını da komik biçimde. Sonra kızın yanına diyor. Kız, arkasında odun saklıyor, kahramanımıza vurup bayıltıyor, cüzdanındaki bütün parayı alıp kaçıyor."

Fatih güldü: "Sevdim bunu. Ama kız beni neden yere seriyor? Ben onun hayatını kurtarıyorum."

"Adamlarla çete kurmuş kız, seni soymak için bir oyun bu. Ne zaman öğrendin bunları?"

"Takla atmayı güreş yıllarından bilirdim. Geçen ay çalışmaya başladım ve bir ayda bu numaraları yapmaya başladım. Bizim evin arka bahçesinde çalışarak. Bahçede vakit geçirmeyi çok severim. Bahçe bana köyümüzü hatırlatır. Yıllar önce köyümüze giderdim. Orası bambaşka bir yerdi. Çamurlu, kurbağalı derede köyün çocuklarıyla yüzerdik. Çok eğlenceliydi. Dedemin bağı bahçesi, buğday ve mısır ekili büyük bir arazisi vardı. Sebze ve meyve bahçesi. Yıllardır oraya gidemedim. Dedem karı kız peşinde bir adamdı, içerdi. Kumar oynamayı da severdi. Yaşlanınca ve ninem hastalıktan ölünce azdı işte. Arazileri satıp çar çur etti parasını. Bize de bir ev yapacak kadar bir yer bırakmış. Köye gittiğimde bambaşka bir atmosfere girerdi ruhum. Köydeki insanların her zaman mutlu ve güven içinde hatırlarım. Biz şehirde birçok imkan içinde yaşıyoruz; ama halinden memnun insanlar çok az. Herkes mutsuz. Burada stres var. Tabi köyde adam köpeğini, ineğini okşar, gerçek ve samimi şeylerle iç içedir. Bahçede ağaçlar altında yer sofrasında oturup çay içer. Baskı ya da stres hissetmez elbette. Şehirde huzuru yakalamak imkansız."

"Karakterli ve yürekliysen ve tembellik etmiyorsan sorun yoktur bence. Çalışana iş çok."

"Var; ama kölelere göre."

"Meslek edinme kurslarına katıl."

"Uğraşamam onlarla."

"Sıvacı ol, demirci ol, kaynakçı ol, ne bileyim, fırıncı ol, usta ol işte. Amele olarak kalmamak senin elinde. Gelişme kaydetmek sana bağlı."

"Bizim mahalledeki yoksul kızlar bile benim gibilere hiç bakmıyor, devlet memuru olan adamlarla evlenmeyi hayal ediyorlar."

"Onlardan biri seni çok iyi anlar ve sever."

"Her yerde aile sorunları var. Kızın okul hayatı başarısızsa ya bir iş bulup çalışacak ya da koca bekleyecek evde. İyi kızlar Her yerde vardır. Güneş gibi. Berbat şartlarda yaşıyorlar ve evlenip iyi / kötü bir koca sahibi olup baba evinden kurtulmak, daha iyi şartlarda olmasa bile sevilerek yaşamak isteyen ne çok kız vardır mahalle arkalarında. Okul yüzü görmemiş ya da lise terk. Baba alkolik mesela, doğru düzgün çalışmaz, abisi serseri filan. Anne çilekeş. Berbat işlerde çalışıp durur. Kızın çalışmasına da izin vermezler, yoldan çıkarırlar diye. Kız mahkum gibi iyi bir koca adayının çıkmasını bekler evde. Başka çaresi yoktur."

"Onlardan birini sevmelisin. Kızın hayatını kurtarırsın."

"O kızlar da beni kesmiyor."

"Gözün yükseklerde demek ki."