Tavuk kümesine girdiler.
"İnek işi çok zor, sattık inekleri. Tavuk işi çok kolay." dedi yaşlı kadın. Yem kovasını Neslihan'a uzattı. Neslihan yem alıp tavukları yemlemeye başladı.
"Çiftlik hayatı bana hep fantastik gelirdi, beni kendine çekerdi." dedi Neslihan. Tavuklardan birini yakalayıp okşadı, öptü.
Çiftlik evinin çevresinde geziyorlardı. Karpostallardaki gibi görkemli bir çiftlik eviydi burası. Samanlık, büyük ahır, depo, garaj, elma bahçesi... Her yeri kabaca gezdiler kara rağmen.
Eve geçtiler, şöminenin başındaydılar.
"Tavukları yemledim. Hayatımda ilk kez. İnanılmazdı. Belgesellerde balinaları ya da kimi canlıları filme çeken, onlara dokununca ya da görüntü alınca hayatının fevkalade işini yapmış gibi heyecanla konuşan adamları şimdi anlıyorum. Onları yadırgar, bunu nesi güzel derdim. Bir canlıyla yakın olmak, ona dokunmak ne demekmiş şimdi anlıyorum. İnanılmazdı! İnanılmazdı!"
Neslihan olayı başka yönleriyle yeniden heyecanla anlatıyordu.
Mustafa'nın uykusu gelmişti. Küçümseyen, alaycı bakışlarla bir çocuğu azarlar gibi dedi ki: "Anladık. Tavuk yemledin işte. Tekrar tekrar anlatmana gerek yok ki."
"Peki bay leş! Ne kızıyorsun anlamadım?"
"Uykum var, vik vik konuşuyorsun. Az bir sus."
"Git uyu o zaman! Odunun tekisin!"
Mustafa, izin isteyip odasına gidip yattı. Biraz uyusa kendine gelecekti.
cron3�9o?t�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romance15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...