İÇİMDEKİ SES Bölüm 51

44 23 0
                                    


"Acıdığım kızlardan birini kendime eş yapamam ki. Ona kardeş gözüyle bakabilirim ancak."

Aralarında bir tartışma başladığında Cemil'in kamyoneti göründü nihayet.

"Atlayın çocuklar! Çok bekletmedim umarım. Kusura bakmayın."

İkili atladı kamyonete. Şehir merkezine ilerliyorlardı. Cemil ilerde çevirme yapan polis aracını fark edip panikledi, yön değiştirdi. Park etmiş araçların arasındaki boşluğa girdi.

"Eğilin çocuklar! Eğilin!" dedi Cemil.

"Niye? Ne suçumuz var? Neler oluyor?" dedi Fatih.

Cemil, hafifçe bir tokat attı Fatih'in başına.

"Eğil dedim! Başımız belaya mı girsin?"

"Uyuşturucu sevkiyatı mı yapıyoruz? Neler çeviriyorsun Cemil abi? Bizi pis bir işine alet mi ediyorsun?!"

"Kapa şom ağzını! Eğil dedim!"

Fatih, başını eğdi.

Devriye gezen polis aracı hızla uzaklaşıp gitti.

"Cemil abi, bak bir daha sakın vurma bana! Paramızı vermek için çağırdın bizi. Hemen ver paramızı?!"

"Sabırlı ol."

Araç ara sokaklardan geçti, karalık ve sisli sokaklardan ilerlerdi yarasa gibi. Cemil aracı kenara çekti. Dedi ki: "Geldik çocuklar!"

"Paramız nerde? Paramızı ver hemen! O suratını bir daha görmek istemiyorum!"

"Kapa çeneni be! Mustafa, şuna sakin olmasını söyler misin?"

Mustafa Fatih'e dokundu: "Sakin ol da işi karışık hale getirme. Lütfen."

"Peki."

Araçtan çıktılar. Cemil dedi ki: "Para orada, şu bankada çocuklar. Gidip almalıyız!"

Fatih, alkış yaptı. "Foyan buymuş demek. Hani sen büyük işler yapacaktın? Şirken kuracaktın". Güldü. Mustafa'nın bir omzuna koydu bir elini, dedi ki: "Dostum, bu düzenbaz herif

bizi soygun için buraya getirmiş! O kadar aptal mı görünüyoruz? Gel şunu bir güzel pataklayıp gidelim buradan. Alacağımız para kadar benzetelim şunu! Ha?"

Cemil, panikle bir sigara tutuşturdu: "Sakin olun çocuklar. Sakin."

Mustafa, gözlerini öfke ve hayal kırıklığıyla Cemil'e dikmişti: "Buna inanamıyorum Cemil abi! Sana güvenmiştim! Hani sen doğru dürüst bir adamdın. Bize ne kadar çok palavra sıkmışsın öyle. Yazık ettin dostluğumuzu."

"Hayatım boyunca susturdum içimdeki aksi sesi. Ama artık ona yol verdim. O haklı. Ömrümü düşkünlerin kaldığı bir yerde acı, hastalık ve hayal kırıklıkları içinde tüketmek istemiyorum. Karım kaçtı gitti paralı bir adamla. Ben bittim. İş verenden paramı istedim. Bana gülerek parayı vermeyeceğini, parayı bu bankaya yatırdığını söyledi. Git beni dava et. Ne yapıyorsan yap; ama beni suçlayıp canımı sıkarsan bil ki seni bu şehirde yaşatmam, izmarit gibi ezerim dedi. Sonra öğrendim ki, adam mafyadanmış. Bilsem onunla iş yapar mıydım? Ondan alacağım parayla ücretinizi ödeyecektim. Her neyse. Hadi gidip paramızı alalım!"

"Tamam da biz soyguncu değiliz ki!"

"Elbette değiliz. Bu banka zaten hırsız. Bu banka kimi işadamlarının, godomanların kara parasını aklıyormuş. Bu durumda biz soygun yapmış olmayız, günah işlemiş olmayız ki. Biz gidip hakkımız olan parayı alacağız. Hepsi bu."

@{

İÇİMDEKİ SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin