"Gerçekten mi?" dedi, Cemil, kahkaha attı: "Ezilmemek için diş göstermelisiniz çocuklar. Yoksa çok hırpalanırsınız ve hayatta kalma şansınız azalır. Dişler keskin olmasa da hırlayan bir suratınız olmalı. Karşı durmalısınız bir şeylere ve büyük ya da küçük kediler gibi tırnaklarınızı bilemelisiniz ölü ağaçlar üstünde. Bazen hayat dayanılmazdır; ama insanlar daha fazlasıdır; âdeta canavar olurlar. Ve yaşam son sürat akıp gidiyor, kalan kalıyor ve yas tutmaya bile vakitleri yok insanların. Korkunç şeyler oluyor hayatta; ama asıl korkunç olan insanlardır. Beni hırpaladıklarında ya da tatlı bir sessizlik içinde keyif sürerken dünyayı, hayatımı ve diğer hayatları düşünüyorum. Derin iyimserliğimi bozacak çok şey görüyorum. İnsanlar kaybetmemek için her yolu deniyor. O aşamada olmamanıza bayıldım. Az bilen, az anlayanlar yoksullar, sizin gibi üç kuruşa talim edip mutlu olurlar, Allah'a şükrederler. Bu namuslu, saf insanlar en temiz ve güvenilir olanlardır. Aileleri için, gelecekleri için kalkınma planları yapamaz, aynı bataklıkta çırpınıp dururlar. Peki, ne zaman uyanacaklar? Sizin gibi gençlere yakışan onların arasından sıyrılıp zirveye çıkmaktır. Zirveye nasıl çıkılır? Yolunuzu nasıl bulacaksınız? İşte orası tam bir muammadır, bu vahşi ormanda çok kolay kaybolur ya da harcanır insan. 39 yaşına geldim. Koşturmaktan, mücadele etmekten vazgeçmedim. Ama vazgeçtiğimde olay olacak şeyler yapacağım. Bunun ne olduğunu da bilmiyorum şimdilik. Hep kaybetmek yıkıcıdır. Hatırladığım doğru düzgün bir başarım da yok. Ama sonunda öyle bir yol buldum ki. Her şey çok güzel olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romance15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...