"Bunu senin değil de Cemil'in düşünmesi lazımdı. Yani esir kampına düşmüş bir halimiz olduğu gözünden kaçmamıştır. Çay meselesi zor değil oysa. Bir küçük tüp ve diğer malzemeleri bırakabilirdi. Ama bize yemek olarak bıraktığına bak. Onunla ne kadar doyacağız ki. E şirket kuracak ya? Çalışanlarını çok seviyor ya? Bu mudur? Bu herif köy bakkalı bile yönetemez. Ondan şahane fikirler beklemiyorum. Ama en basit ihtiyaçlarımızı kavrayacak kapasitede değil. Kavramak da istemiyor. Bence bu herif çapulcu. Senin benim gibileri keriz yerine koyup para kazanmaya çalışıyor. Hani öğleyin uğrayabilirsem size yemek getiririm dedi hani; yalan, uğrayacağı filan yok, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor."
"Kötü kötü senaryolar yazmayı bırak. Beni de işten soğutuyorsun."
Mustafa su içmeye gitti. İçini bir bezginlik kaplamıştı.
Fatih'in dediği gibi parasını alamayacaksa? Olsundu. Bu da bir şey öğretmişti: Fatih gibi biriyle tanışmasına, dost olmasına vesile olmuştu.
Döndüğünde inşaat alanında göremedi arkadaşını.
"Fatih, nerdesin?" Yanıt alamadı.
"Yoksa seni uzaylılar mı kaçırdı?"
Yine yanıt alamadı.
"Fatih, bir köşede kaytardığını çok iyi biliyorum. Bunun yanlış olduğunu biliyorsun. Ama eğer beni duyup da ses vermiyorsan seni fena yapacağımı bilmelisin dostum.
"Burdayım."
"Nerde?"
"2. katın balkonuna gel."
6#H
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romance15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...