İÇİMDEKİ SES Bölüm 32

74 31 0
                                    


"Belki annen için bir şey yapabiliriz, el ele verince."

"Ben araştırdım, çok para gerek."

"Cemil abi belki yardım edebilir?"

"Bence Cemil'i hiç anma. Kümesten tavuk araklayan bir tilki o."

"Yok be; adamın gözlerinde samimi bir ışıltı gördüm."

"Tabi; başka nasıl ikna edip kandıracak ki insanı."

"Paramızı alamasak bile dert etmem. Olsun; bu da güzel; bu iş sayesinde birbirimizi tanıdık."

"Umarım ölünceye kadar dost kalırız." dedi Fatih, sırıttı.

"Dostum, şu sapsarı iğrenç dişlerini bir fırçalasan olmaz mı?"

"Haklısın. Bak sana söyleyeyim şimdiden; Cemil paramızı vermemek için bir bahane uyduracak. Bugün bir miktar para isteyelim. Çok ihtiyacınız var diyelim."

"Of, parası yoksa veremez tabi."

"Böyle işler sıkıntılı. Devlette işe girince paranı ay sonu tirink alıyorsun arkadaş. Ama böyle inşaatlarda... başıma çok geldi bu, çeşitli işlerde çalışırken. Bir sürü yerde param içerde kaldı. Bir terslik oluyor, işi bırakmam gerekiyor, çıkarsan paranı vermem; elemanım yok diyor patron. Çalışırsam param daha çok içerde kalırdı, işte bunu kandırıla kandırıla öğrendim."

"Ama bence Cemil abi konusunda yanlış bir koku alıyorsun, çalışanına onun kadar samimi konuşanı görmedim."

"E bizi kendine bağlıyor işte. Dolandırıcı gibi. Çok fazla iyi görünüyor, sorun da bu. Bizi tavuk gibi haşlamadı sözlerle, hiç küfür etmedi, ters çıkmadı ya da fırça çekmedi. Oysa normal patronlar bu hususlardan şaşmazlar; bilirsin. Küfür etse şüphelenmezdim ondan. Fazla iyi, fazla tatlı dilli, fazla gülümsüyor; özetle fazla yumuşak."

"Neyse, kalkıp biraz iş yapayım. Senin kafan sepet gibidir şimdi, dinlen.

"Sohbet iyi, çay içip devam edelim. Çalışırsın. Şimdi çalışma, ses mes yaparsın; kötü etkilenirim. Ölürüm filan. Yanımda kal."

"Peki. Böyle devam edelim o halde. Yemek yiyelim."

Mustafa, yarım ekmek tavukları ve ayranları çıkardı. Yemeğe başladılar.

~�9"�u*

İÇİMDEKİ SESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin