Çünkü kömür madeninde çalışmak pek makbul bir iş değilmiş. İntihar komandosu olmak gibi bir işmiş. Madende kazada çok ölen olmuş ve parası azmış. Kaçakmış zaten. Evlilik çağındaki hiçbir kız madenciyle evlenmek istemezmiş. Babam düşüne düşüne sonunda bu işin olmayacağına karar vermiş. En iyisi ondan hayır cevabı alacağına hiç konuşmamakmış. Bu arada annemin ay gibi ışık saçan bir alımlılığı, güzelliği varmış. Babam yaz günlerinin birinde bahçesi parlak canlı kırmızı güllerle dolu bir evin önünden geçerken eğilip gülün birini koklamış. Bunlardan anneme hediye etmeyi düşünmüş. İmkansız görünmüş gözüne. Ağlamış. Bahçe sahibini yaklaşırken görmüş, elinde makasla. Yaşlı adam güllerine çok değer verip kimseye elletirmez, koklattırmazmış. Delinin teki anlayacağın. Babam korkup uzaklaşırken düşmüş. Bahçe sahibi adam babama elini uzatıp yerden kalkmasına yardım etmiş.
Kedinin tekisin demiş.
Babam: Kedi mi demiş, bu ne demek oluyor?
Bahçe sahibi elindeki makasla gülü kesip babama vermiş.
Babam: Parasını veremem ki demiş.
Bahçe sahibi: Hediye olarak veriyorum demiş.
Babam sormuş: Neden?
Bahçe sahibi: Çünkü sen gerçekten kedinin tekisin demiş.
Sonra babam gülü evinde saklamış. Kişisel ve başka dertlerden annemi unutmuş. Aylık maaşını çekmiş. Annesine kap kaçak, babasına ayakkabı ve kendisine takım elbise, gömlek, kravat, ayakkabı satın almış. Takım elbiseyi bir gün giymek gelmiş içinden. Gidecek davet yokmuş, balo ya da parti. Oralarda nerde gezer. Ama özel bir günün geleceği de yokmuş ki. Aklına o kırmızı gül gelmiş, sakladığı yerden çıkarmış, kupkuru olup renk değiştirmiş tabi. Onu alıp cebine koymuş. Elbiseler üstünde kendini gezegen gibi hissederek sokakta ilerliyormuş. Artık yorulana kadar gidip geri dönecekmiş. Bir sokak köpeği misali. Derken bir düğüne denk gelmiş. Tanımadığı birilerinin düğünü. Bakınırken kalabalıkta çocukluk arkadaşlarından birini görmüş. Ona yaklaşırken annem onu fark etmiş. Babamı beyaz takım elbiseyle güneş gibi parlarken görür görmez sevmiş. Sonra babam annemi fark etmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SES
Romansa15 yaşındaki Mustafa... Bu kitapta lise sonrasındaki gençlerin sudan çıkmış balık gibi gerçek hayatta çektikleri acılar, gerçek hayatın acımasızlığı anlatılıyor, Mustafa okulu bırakmıştır, çalışarak bir yere geleceğini düşünmektedir; bir kıza aşık o...