Bakın size neyi anlatayım, gelin. Bir abiyle yürüyorduk, anlatmaya başladı. Çok sevdim dedi, bekliyorum dedi, kaç yıl oldu dedi, dedi de dedi... Göz bebekleri, topaç gibi; dönüp duruyor. Bir hayli zaman geçti o abiyle yürüyorduk. Çok sevme dedim , bekleme dedim, asırlar geçti dedim, bunları o dedi dedim, dedim de dedim. Abi yıkıldı, Muratti çıkarttı yaktı, bende yaktım.
Yani demem o dur ki elmalar yalnızdır, tıpkı portakallar gibi ve her aşk büyükannenizle başlar. Babanız aşkı annesinden öğrenir yani sizin büyükannenizden, sonra annenize öğretir, siz aşkı annenizden öğrenirsiniz sonra öğretmek için bir kadın ararsınız, babanızdan kalan en büyük miras budur çünkü.
Buldum! Çırılçıplak çıkarsınız banyodan, hayır o bulduğunuz cinsel organınız o aşk değil.
Buldum! Gülümseyerek bakarsınız bir kadına, sakın ha o kadın da değil. Bir kadın size gülümsediyse orda bir bokluk vardır kaçın ordan. Yoksa anneleriniz doğum yaparken ağlamazlardı.
Buldum! Sevişerek tanırsınız bir kadını, sakın ha siz ilk değilsiniz o kadın orospudur, kaçın oradan. Yoksa babanız sevişerek tanırdı annenizi; yoksa öyle mi öyleyse Orospu çocuğusunuz geçmiş olsun.
Buldum! Konuşarak tanırsınız bir kadını, sakin olun ilk adım doğru. Yavaş yavaş yaklaşın, ağlayın, sevin, sevilin tüm adımlar doğru, ama sakın ha tanıdım sanmayın hiç bir kadını tanıyamazsınız. Tıpkı babanızla annenizin hala kavga etmesi gibi.
Buldunuz mu artık, yok bulamazsınız.
Buldum! Bulamazmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adamın Günlüğü
ParanormalHerkesin filmlik bir hayatı vardır. Birde bu adamın filmine bakın!