Bir Adamın Günlüğü

Beni neden...

Tüm olan bitenden sonra, yaşayıp yitenden sonra, yaşanmadan bitenlerden sonra, bir damlanın bitkiye verdiği yaşamdan sonra, bir sokak çocuğunun sokak lambası altındaki hayallerinden sonra, baykuşun sesi; yarasanın gözünden sonra, sessizliğin elemi; ruhumun yakarışlarından sonra, tüm olmayıp da bitemeyenlerden sonra beni neden sevmedin?
İyi masa tenisi oynardım ben, iyi langırt, iyi bilardo, iyi fifa atardım ben, iyi pes atardım, kitap okurdum, yazardım böyle, ideolojilerin altını üstüne getirirdim, çalıştaylara karılırdım, sözümü devletin bekası da dinlerdi belası da, sokak çocuklarıyla da iyi olurdu aram, efendi çocuklarla da, temiz insandım bir Zamanlar, dünyanın mefhumlarına dogmatik yaklaşmazdım, demagoji yapmazdım ben, iyi bir hayal dünyam vardı benim; beni neden sevmedin?
Nerde yardıma muhtaç biri ben ordayım, dolmuşta büyüklerime ve bayanlara yer verirdim, sokaktaki hiçbir kadına laf atmadım; yan gözle bakmadım, hayat kadınlarına ilgim vardı tamam mamafih bu yaşamlarına olan saygımdan gelirdi, köyde dedeme yardım ederdim; şehirde tartıcı çocuklara, çok yol parası verdim insanlara çok çıktım Toki'ye yürüyerek, bana neden yardım etmedin?
Kelimelerle aram iyiydi benim birkaç şair tanırdım bir kaç yazarla sohbet ederdim, şehrin kanaat Önder'leriyle geçerdi vaktim, Suriye'ye tır taşırdım, Gazze'ye para toplardım; bana neden sevgi toplamadın?
Doğal davranırdım, cool takılma hastalığına kapılmaz, insanlara maddeci olmamalarını gerektiğini anlatır dururdum, marka giymezdim, parlement içmezdim, ha Malborayı severdim ama bu kapitalizmin çarkında ufak bir kum tanesi olduğum anlamına gelmeyebilirdi, aşkın çarkında neden birlikte dönmedin benle?
Mistik bir ruh halim vardı ve razıydım Haleti ruhiyemi sana dökmeye. Gizemine senle dalardım dünyanın çıkamazdım çölden, dağdan ve ovalardan. Deniz kenarı hayallerimizi Nasıl da boğduk serin sularda. Menengiç içemedik ondan sonra, benim hiç dilek sigaramda olmadı, kimseye tavlada öğretmedim. Olsun gene de ihanetti bu bizim literatürümüzde ve rasyoneldi seni sevmek bizim oralarda. Ya ben, beni neden sevmedin?
Ve Ahmet ağabey çözdü sorunu, yo sorunu çözmedi sorunun geliş yönünü söyledi bana "Kederli bir akşam içmişiz, sarhoşuz hepsi bu.", ben de dediğini yaptım. Bu Nasıl bir paradoks, bu vasl ne zaman? Ah Müzeyyen bir cevap verebilseydim eğer şimdi Alabama'da Rocky'le oynuyorduk, sen bana gülümsüyordum, omzunu açmıştın ve omzun ideoloji haykırıyordu dünyaya.
Hayallerde volta atan beynime dur dedim senin ATA'n hayallerin dedi beynim, vazgeçtim onunla çarpışmaya, mecalim kalmamıştı. Seninle yaşamayı geçirdim içimden, belki de ilk defa yaşamayı geçiriyordum içimden. Seni seviyordum sansasyonel, seni görebiliyordum sürrealist, sana ulaşamıyordum rasyonel, Kudüs'e gidiyorduk İslamcı, nostaljik takılıyorduk anti-kapitalist bu ideolojilerden bıkmışken, bıçkın tamlamanın kurucu üyesi Çavuş aradı. Yeni bir ideoloji oluşturduk 'KATIRİST'; katırlarla alakası var mı diye düşünme, tabi var. Katırizmi size detaylı yazacağım Müzeyyen hanımefendi.
Dünyayı unutuyorum bazen Salvador Dali gibi, elbise giymeyi ve çıkarmayı unutuyorum, yemek yemeyi hatta bazen sigara içmeyi bile. Dershanedekiler kim olduğumu anlamasınlar diye öyle uğraşıyorum ki, beni deli zannetmesinler diye beynimi hep masaya bırakıyorum, onları -erkekleri- yavaş yavaş emir komuta sistemine alıyorum, bilirsin bir yerde sözüm geçmiyorsa, orayı dağıtır çıkarım. Bu konulara nerelerden geldik bilmiyorum. Şu düğün salonuna bırakmak istediğim çok insan dişi var, elimde bir kerpeten saçımı yapıyorum! Sürrealizmim geliyor, farkındayım. Çavuşu aramalıyım, sokakların edebiyata ihtiyacı var.