Bir Adamın Günlüğü

İNANDIM APTALA

Masama oturduğumda nefes nefese kalmıştım. Akşamdan kalma bir alkolik gibiydim. Kafamdaki damarlar patlamak istiyorlardı. Birkaç ağrı kesici hap vardı masada, iki tane attım. Gözümdeki morluğun dindiğini asansör aynasında fark ettim, aynada kendimi görmeyi özlemişim. Bir bira olmalıydı diye geçirdim içimden biraz fıstık ve tütünle karıştırılmış ot... Beynim dursun istiyordum yarım poşet tütünü ciğerime hapsetmiştim, ya tütün çok güzeldi ya da beynim uyuşsun istiyordum. İlk defa bir paket filtre bitirdim bu bir başarıydı ve ödülümü baş ağrım vermişti. Henry Chinaski gibi hissediyordum kendimi sadece hipodromum eksikti. Koşan atlıları görebiliyordum ama bahis oynayamıyordum. İdda bayilerinden birine girmiştim bugün şansımı denemek istedim kumarda kazanmalıydım, futbol maçlarına hile yapamadığımdan kaybettim. Umrumda değildi, kazansam da sevinmeyecektim. Uzun süre sevinecek bir olay karşıma çıkmamıştı ve durduk yere sevinmeyi denedim, başaramadım.

 Günün yarısı telefonum kapalı geçti. Semaverin dumanlı hava sahasında tütün sarıp durdum, hayat bana gülümsemiyordu artık ve felek dalga geçiyordu. Kalktım ikindiyi kıldım. Dua etmedim, isteklerimi kendime sakladım. Canım acayip bira çekiyordu, kalkıp kendime fıstık aldım herkes yedi. Ne zaman kendime bir şeyler ayırmaya kalksam herkesin onu benden alacağı tutar. Bu duruma alıştığım için fıstık meselesini büyütmedim. Büyütecek meselem kalmamıştı artık tütün sardım tütün içtim ve yalnızlığımın bahtiyar sesinden beyhude haykırışları duydum, kulak asmadım. Birkaç tütün daha sardım filtresiz tütün dudağımda ekşi bir tat bırakıyordu ve sürekli dudağımın yandığını hissediyordum. Kalktım ve 75 kuruşa kaliteli filtre aldım, pamuğu sağlam ve sertti, tütüncü öyle dedi, inandım aptala. Bir tane Bekir sardım ve çay söyledim fıstık bitiyordu ve bira tadını bir türlü yakalayamıyordum, kalkıp meyhaneye gidesim geldi, akşamı kıldım ve meyhaneye gitmemem için Allah' tan yardım istedim. Bugün Ertuğrul dayı yoktu, o olsaydı başım daha çok ağrıyacaktı, olsun en azından bir maç vardı ve aptal insanlarn4-1 önde oldukları maçta hala takımlarına küfrediyorlardı, tütünüm azalmıştı ama çok filtrem vardı kalkıp tütün aldım. 2 lira verdim tütüne; sağlam tütünmüş, isteyeni çokmuş, kesiyormuş, ben kesmesini istemiyorum dedim, istemediğinde kesmiyormuş, öyle dedi tütüncü, inandım aptala. Çay söyledim, artık başımı hissetmiyor ve çevremi duymuyordum, başarmıştım, kusmam geliyordu lavaboya koştum ve kusmamak için yüzümü yıkadım, kusmak demek tüm günü berbat etmek demekti, rahatlamak istemiyordum.

Hayatın bir gizemi yoktu ve ben bir gizemi olmadığı gizemini çözmüştüm. Semaverden çıktım, dünyayı hissetmiyordum, otobüs durağına gittim, otobüs kartım yoktu, kart aldım, otobüs gelene kadar bir sigara daha içtim. Nefes almakta zorlanıyordum, otobüse binmedim bir sonrakini beklemek daha iyi olacaktır diye düşündüm, kapalı ortamda sigara içemediğim zaman nefesim kesiliyordu. Diğer otobüs gelene kadar üç sigara daha içtim. Bu kısır döngüde kalamazdım, otobüse bindim. Kitap okudum, aptal insanların uzağında hissettim kendimi. Dün ölmeyi istiyordum, bugün ölmüştüm. Güzel bir gece ve şu ağrı kesici hapları kafa yapıyor.