Utanıyorum. Virgüle değmeyecek kadına kitap yazdığım için utanıyorum. Kabullenemediğim o gerçeği kabul ediyorum; sen de sen de Müzeyyen sen de...
Utanıyorum ulan utanıyorum. Konferans salonunda konuşma kürsüsünde bi anda çıplak kalmış gibi hissediyorum.
Edebiyatımı edepten bihaber bir kadına yaptığım için kendimden utanıyorum.
Bir yıldızı taparcasına sevdiğim için utanıyorum, gökyüzünden artık nefret ediyorum.
Lan ben de masum sanıyorum, dünyanın masumu diyorum. Dünyayı temiz sanıyorum, o temiz diye tüm dünyayı temiz belliyorum. Utanıyorum Tanrım dünyandan utanıyorum.
Ulan kaç Zaman oldu inanmak istemiyorum, kaç gece oldu beynimi parçalıyordum. Olmuyor işte olmuyor, gerçekler bir yalanı bilen biri için fazlasıyla gerçek.
Utanıyorum şehrin ortasında ona aşkı haykırdığım İçin utanıyorum. Tüküreyim 24 üne de Kasımına da!
Utanıyorum bir kadını tertemiz sevdiğim için utanıyorum. O kadının sadece gözlerine baktığım için utanıyorum. Utanıyorum kahvelerime utanıyorum, oturduğum o sandalyeye o banka utanıyorum. Mektuplar vardı lan, onlara da utanıyorum. Yaprağım vardı tütünlerim vardı ona da utanıyorum.
Dünyanın bacasından fahişelik tütüyor, bacana su dökeyim dünya dur artık!
Yazdığım üç ajanda vardı hepsini yakıyorum, duvarda bir resmim bir çift eldiven vardı onları da aleve veriyorum, sizden bi bok olmaz!
Seni artık tanıyorum, büyü bozuldu seni biliyorum, sen aşka da sevgiye de iki gram muhabbete de değmeyecek kadınsın; seni öğrendim yaptıklarını öğrendim, sen bir kaldırımsın ve tüm sigaralarım yakar seni!
Utanıyorum ağabeyler; Oğuz Ataylar, Ahmet'ler, Turgut Uyarlar, İlhan Berk'ler sizi bu meseleye dahil ettiğim için utanıyorum. Selim Işık affet beni, Hikmet Benol affedin! Ben onu Günseli sandım, Bilge sandım, yanılmışım o Turgut ağabeyin Metin Kargıyla gittiği mekanın karakteriymiş.
Evet buraya kadarmış. Üç yıllık emeğim, tüm duygularım bir rezalete kuruluymuş, bir felaketmiş, bir vehametmiş, bir ihanetmiş.
Aptalmış, edepten yoksunmuş, duyguları yokmuş, saflığı da yalanmış, beni kaç kez öldürmüş başkalarında.
Sana bu kadar kelime yeter! Bundan sonra ne edebiyatımdasın ne de ilk dört harfinde!
Tanrım beni hep aynı şeyle sınıyorsun. Alıştım. Hadi ben kaçtım. Var olduğunuzu sandığınız dünyanızda yok olun, kaybolun, bir daha da gözümün ucuna denk gelmeyin! Beni artık utandırmayın, geberip gidin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adamın Günlüğü
Siêu nhiênHerkesin filmlik bir hayatı vardır. Birde bu adamın filmine bakın!