Sanat için Toplum

76 3 0
                                    

Sayın Müzeyyen hanım, eski yazılara göz attım da 'toplum için sanat' ilkesini benimsemiş, bir tema üzerinde yoğunlaşmışım; şimdilerde 'sanat için sanat' takılan beyhude kalemim yeni bir edebi akım keşfetmiş ve mefhumunu 'sanat için toplum' olarak değiştirmiş edebiyat tarihine yeni bir akım eklemiştir. Bu nüktenin ileride ders kitaplarında yer alacağını ve bir çok öğrencinin yazılıda puan kaybı yaşayacağını idda etmekteyim! Sanatımı oluşturmam bizatihi sen kaynaklıdır e bu yüzyılda sanada toplum demek yanlış anlaşılmaz sanırım.
Yasal fuhuştan bahsetmek istiyorum bugün. Kadının dayak yerse dava açabileceği hatta adına yürüyüşlerin yapılabileceği yasal fuhuş. Legal kelimesi de uygundur. İllegal fuhuş erkeği meşru kılar kırbaçlar konuşur kadın köleleşir ve kadına şiddete hayır hikayesi askıya alınır. Dünyanın en eski mesleğini icra eden hayat kadınlarımız maalesef büyük bir boşluk içerisinde bırakılır; devleti istifaya davet ediyorum. Geleceğin Temellerini sağlam adımlarla atan, ülkemizin kalkınmasını sağlayan çorapları yırtık asil hayat kadınları.
Ve bunun legalleşmesini, sürekli hale gelmesini sağlayan hatta topluluk halinde kutlanan hatta ve hatta arabaların korna seslerinin de kutlamaya dahil edildiği müesseseyi keyfiyata 'evlilik' denmektedir! Dolaylı yoldan ücretsiz ve legal olan fuhuşa evlilik denmektedir.

Ama bilmezler bendeki bu aşk: bir imzaya, bir kaç korna sesine, avuç içi kınasına, halaya ve mendile, altına ve sandığa sığmaz! Ama bilmez alemi dünya bizim savaşımız ruhani bir savaş ve ben bitmiş bir savaşta hâlâ galip olmaya çalışıyorum.
Saygıdeğer sevgideğmez Müzeyyen hanım savaş bitti bunu bana öğretmelisiniz. Bu savaşın -bitmiş de olsa- kaderini değiştirebilirim mamafih gel görki bunu yapmayacağım, çünkü ne sen inanırsın ne ben anlatabilirim. Vicdani muharebende beni suçlu kılan tüm nedenleri rafa kaldırabilirim velakin sen beni rafa kaldırdın, sen beni hiç ettin, benim gerçekliğim hiç oldu, kusura kalma ama ruhum bu yolda piç oldu, hikayemiz çok farklı Müzeyyen ve bunu hiçbir kağıda yazmayacağım, hiçbir çay ocağı dayısına bahsetmeyeceğim, iki kelam edersem yalan diyeceksin öyle zaten benim tüm kelimelerim sana kurulu, yalan diyeceksin öyle zaten...
Konumuzdan sapmazsak diyeceğim şudur ağabeyler, ablalar evlilik kapitalizmin ilk insanla doğduğu müessesedir. Saygılar ve bir nebze sevgiler.

Bir Adamın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin