Kaçamak öpücük!
Ünlü pop yıldızı Zayn Malik ve kız arkadaşı ile aynı zamanda rol arkadaş olan aktris Dakota Collins, NRJ Müzik Ödül Töreninde kırmızı halıda yürüdü. Çift birbirlerinden tören boyu uzak duruyordu ancak bu 'uzak durmaca' tutkulu bir öpücükle sonlandı!
One Direction performansını yaptıktan sonra hep birlikte bir arabayla törenden ayrıldılar, Dakota Collins'in yakın arkadaşı olarak bilinen, aynı zamanda şarkıcı, aktris ve dansçı Bella Thorne'da onlarla birlikteydi.
Diz üstü bilgisayarımda haberlere bakınırken rastladığım makale bundan ibaretti. Öpüşmemiz insanlara karşı aşk dolu görünebilirdi ama biliyorduk ki bu sadece sahte bir şeydi. Bilgisayarı kapattım ve yerimde hafifçe gerindim. Yataktan kalkmaya bile üşenmiştim ve bilgisayarın da şarjı bitmek üzereydi. Üzerimdekileri çıkarma gereği duymadan yataktan kalktım ve odamdan çıktım. O sırada telefonum çalmaya başlamıştı, ekrana bakmadan onaylayıp kulağıma götürdüm.
''Alo?''
''Merhaba Dakota,'' diyerek güldü Joanne. ''Nasılsın bakalım?'' Ah, kibarlığından ödün vermiyordu yine.
''İyiyim, sen nasılsın?''
''Teşekkürler tatlım, bende iyiyim. Bil bakalım kimin fotoğraf çekimleri var?''
Kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırdım. ''Imm, şimdi kimin diye mi sormam gerekiyor?''
Gözlerini devirdiğini göremesemde hissetmiştim. ''Ah, Dakota hiçte şakalaşmaktan anlamıyorsun,'' diye sitem etti. ''Glamorous fotoğraf çekimine söz vermiş çocuklar, yani daha doğrusu Sasha. Onlarla gidiyorsun.''
Evet, ben her zaman başkaları tarafından yönetilen aktris Dakota Collins, memnun oldum. ''Pekala..'' diye mırıldandım. ''Bugünü boş geçireceğim, öyleyse çekimlere gitmeden önce beni haberdar edersin. Mümkünse sabahın köründe arama!''
Jo'nun boğazını temizlediğini işittim. ''Eee..Dakota..''
''Hım?''
''Çekimler bugün, yaklaşık iki-üç saat sonra.'' Gözlerim istemsizce duyduklarımla birlikte irileşti.
''Beni her şeyden haberdar etmeden rahat edemeyen tatlı menajerim ne dedi?''
''Bırak şimdi Hannah Montana'cılık taslamayı. Üç saate hazırlansan iyi edersin, Dakota.'' Şaşkınca havaya kalkan kaşlarım bir süre sonra eski haline döndü. Kulağıma gelen 'bip' seslerini durdurmak için telefonu kapatıp cebime yerleştirdim. Pekala, benim için sorun yoktu. Çocukları her gün görmeye alışmıştım ne de olsa.
Tekrar odama döndüğümde gardırobumu açıp üstüme rastgele bir şeyler çıkardım ve üstüme beyaz askılı, altıma da siyah kot pantolon giyip askılı tişörtün üstüne tarçın rengi ince bir kazak geçirdim. Bir bileklik ve kolye takıp çantamla birlikte, makyaj yapma gereği duymadan odamdan çıktım. Tüm bu hazırlıklar sadece yarım saatimi almıştı. Mutfağa girip kendime mısır gevreği ve süt ikilisinden hazırlayarak kısa bir kahvaltı yaptım. Tabağı bulaşık makinesinin içine tıkarken telefonuma mesaj gelmişti. Bulaşık makinesinin kapağını kapatıp mesajı açtım.
Kahvaltı yapmak için dışarı çıkıyoruz. Seni almaya geleceğim, beni bekle. -Zayn
Kaşlarımı garipsercesine çatarken daha henüz kahvaltı için atıştırdığımı düşündüm. Neyse ki o kadar midemi dolduracak şeyler yememiştim. Omuz silkerek telefonu çantamın ön gözüne koydum ve mutfaktan, ardından da daireden çıktım. Otoparka indiğimde girişte Zayn'i ve tanıdık beyaz audi arabasını görmüştüm. Şaşkın bakışlarımı üstünde gezdirirken açıklama gereği duymuş olacak ki dudaklarını yalayarak konuştu. ''Çekimlere gitmeden önce buluşuruz diye düşünmüştük.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Love Is Between Us
FanfictionBir aktris. Filmleri gişede kuyruk oluşturuyor, sıkça imza törenine gidiyor, milyonlarca hayranı var. Bir gazeteci onu görüyor ve soruyor: ''Bize aşkı tanımlar mısınız, Bayan Collins?'' Gülümseyerek gazeteciye dönüyor ve cevaplıyor. ''Aşk, sadece...