4.Bölüm

4.1K 256 125
                                    

Bölüm Şarkımız: Aşkın Nur Yengi/ Unutulmuş muydum ?

Gazel okuduğu kitabını karnına yaslamış, öyle de uykuya teslim olmuştu. Gördüğü kabuslar yüzünden başını sağa sola sallarken kan ter içinde sayıklamıştı. '' Annem, gitme... Lütfen gitme...'' diye diye haykırmış ama o aciz sesini yine kimseye duyuramamıştı. Gözlerinden süzülenlerle annesinin eline uzanmaya çalışan kızın şiddetle yerinden sıçramasına sebepse odasının içinde hissettiği müzik sesleri olmuştu. Korkuyla, nefes nefese yatağında doğrulsa da hâlâ kendine gelebilmiş değildi. Derin derin havayı solumaya çalışması bile işe yaramıyordu. Sağ elini yasladığı göğsünden çekerken gözlerini kapayıp sakinleşmeyi bekledi ve kulağına sızan gürültüyle-gürültü diyordu, çünkü işittiklerinin müzikle falan alakası yoktu- defalarca yerinden sıçradı. Nemli saçlarının arasından ellerini geçirdi. Üzerindeki ince pikeyi rastgele fırlatırken aceleyle ayaklandı. Başının ağrısından dolayı yerinde sendeleyince yamacındaki duvara tutundu. Gün boyunca bir şeyler yemediğinden olsa gerek midesi de altüst olmuştu. Yüzünü ekşitirken yavaş yavaş harekete geçti, duvarlara tutuna tutuna odasından çıkıp geniş holü aştı. Mutfağa geldiğinde karşılaştığı rezil manzaradan dolayı güçlü bir çığlık attı. Kızla adamın tekini masanın üzerinde uygunsuz vaziyette yakalayınca önce bağırmış, sonra da elleriyle gözünü perdelemişti. Ayakları paytak adımlarıyla geri geri giderken sert ve ayyaş bir kayaya toslamıştı. Şimdiyse onların eğlence malzemesi olarak havuzun önünde duruyordu. Adamın el temaslarını bedeninde hissedince hırçınlaşmış, debelenerek tekme atmaya çalışmıştı. Gücü tükenen kız onun kucaklamasına karşı çıkamayacak raddeye gelince sadece ağlamıştı. Kızgın olan adamın o kadar gözü dönmüştü ki, onca insanın önünde kendisini küçük düşürmeyi sorun etmemiş, aksine bu yaptığından büyük bir zevk alır gibi davranmıştı.

******

Örgülü saçları ve kıyafetiyle dalga geçen bu insanlara gücü yerinde olsaydı şayet hadlerini bildirirdi ama şimdi sessizce alaylarını, o abartılı kahkahalarını yumruk yaptığı elleriyle izliyordu. Akmak için hazır kıta bekleyen yaşlarını ise geri göndermeye çalışıyordu.

'' Şişşt yabani, senin sesin güzel mi ? Hani köylülerin sesi hep yanık olur derler ya, sen de onlardan mısın ? ''

Gazel böğüren gençlere tiksinerek bakarken bu kez süslü kokonalardan biri atıldı.

'' Şekerim, bu çiçek desenli şalvarımsı don senenin modası mı ? Hayır öyleyse nereden aldığını bizimle paylaşır mısın ? Belki kuçişime alırım bir tane. Köpeğime yani...''

Yine aynı kahkahalar, aynı alaylar, mimlemeler peyda olmuştu dudaklara. Gazel giderek hakimiyetini kaybediyordu. Başı kaldıramayacağı kadar ağırlaştığından kısa bir an ateş gibi yanan gözlerini yumdu. Sesler giderek birbirine karışınca başını ellerinin arasına aldı. Sanki bu ağrısını geçirecekmiş gibi oraya kalan gücüyle baskı uygulayıp duruyordu.

'' Neler oluyor burada !?''

Herkes bakışlarını kızdan çekmiş, ev sahibi konumunda olan Asil'e çevirmişti. Asil soruyu ikinci kez tekrar etmeden gençlerden biri pişkince atılmıştı. Ayakta duracak hali yoktu ama hâlâ pervasızca eğlenebiliyordu.

'' Dostum, az değilsin ha! Palyaçoyu sona saklamışsın!''

Arkadaşlarının kendisini kınayan cık cık sesleri kıkırtılarıyla birleşip koro halinde yükselince Asil kaşlarını merakla havalandırmıştı.'' Ne palyaçosundan bahsediyorsunuz siz ?'' diye bağırdığında kızın önünü kaplayan kalabalık göz işaretleriyle anlaşıp kenara çekilmişti. Asil yan profilden seçtiği kızı tanıyınca ikinci kez sinirden hırlamıştı.

Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin