Bölüm Şarkımız: Kayahan/ Elmanın Yarısı
Bu bitiş de ben kadar emeği olan şey, özellikle de yorum yapan arkadaşlarımın çabasıdır. Beni kamçılayan, sahalara dönmemi sağlayan ve sözümde durmamı tetikleyen onların varlığı ve buralarda yokken bile gelip halimi-hatrımı sormaları, görsel ve başka yerden hep destek olan dostum MrsBitterEnd oldu. Destek veren tüm arkadaşlarımdan Allah razı olsun. Umarım sizleri hikayemden memnun, mutlu, bir şeyler almış olarak uğurlamayı başarmışımdır. Son satırlarımla sizlere bu son serimizde veda ediyorum ama asla yanımda olmanızı, bu desteklerinizi, hayalimi tamamlamama yardımcı olmanızı unutmayacağım. İyi ki varsınız, iyi ki sizleri bu hikaye aracılığıyla da olsa tanıdım. Allah'a emanetsiniz. ❤
Ertuğrul'un aldığı evlilik kararı sonrası olan en çok Arın Aras'a olmuştu. Annesi dünden beri başının etini yiyordu. Yani yeğeni başına çok büyük dert açmıştı. Dilinde tüy bitmişti. Makul şekilde açıklamıştı gerekçelerini de ama annesi de kendi çapında haklı olduğunu ve elini çabuk tutması gerektiğini söylüyordu.
'' Annecim, böyle işi aceleye de getirirsek başka şeyler düşünmezler mi ?''
'' Haklısın. Daha önce ablan ve abilerin konusunda baban bayağı işkillenmiş, olmayacak şeyler düşünmüştü.''
Annesi bu dediğini mantıklı bulunca atağını o kanattan yapmayı sürdürdü.
''Bak işte, yani en yakınımız dediğimiz insan bile böyle düşünüyor. Var gerisini sen düşün. Biz bu camianın içindeyiz bir de. Hamile kalıp evlenmek moda oldu diyenler bir dolu. Parla da, ailesi de böyle şeyleri kaldıramaz,'' dediğinde Çiğdem daha çok kıvrandı. Tabi kendisinin böyle vukuatı olduğu için çok da bir şey diyemiyordu. '' O sebeple, bırak önce beni ailesi iyicene bir tanısın, sevsin, bunlar zaten zamanı gelince olacak şeyler.'' Başını sallayan sultanına kıyamayınca yüzünü avuçladı. '' Merak etme, bu zamanı çok uzatmaya niyetim yok. Bir kere ben sabır edemem,'' diye duygularını açık edince Çiğdem parmağını sallayarak güldü. '' Serseri şey!'' demesi arasında da oğlunu kucakladı. Onu böyle mutlu, ışıl ışıl ve hayat dolu görmek annesi olarak onu mutlu ediyordu. Bu büyünün bozulmasından ziyade kendisi de o günleri göremeden ölür giderim diye korkuyordu. Arın Aras sanki bunları anlamış gibi onu rahatlatan taraf olurken Arda da söylene söylene yanlarına gelmişti. Kravatı uzatmıştı eşine. Yeni modellerine bir türlü alışamamıştı. Halbuki eskisinden daha kolaydı da Arda uğraşmak istemiyordu. Çiğdem onu elinden alıp takarken Arın hayranlıkla ikisini izliyordu. Babasının huysuzluğuna rağmen kızıl afeti gülümsüyor, ona yardımcı oluyordu. Tek bir an bile asmıyordu o yüzünü. Karşısındaki insan da tabii bir yere kadar asık suratını koruyabiliyordu. Babasının gözündeki o parıltıları yakaladıkça aşka olan ilgisi artıyor, evliliğe karşı olan düşüncesi de değişiyordu. Yolun başındaki Arın'la geldiği noktadaki adam çok farklıydı ve bunu Parla başarmıştı. Onu da, bazı sabit olduğu fikirlerini de zahmetsiz bir çabayla değiştirmişti. Yeğenine kızıyordu falan ama onların dünkü halleri aklına geldikçe de gülümseyip duruyordu. Özeniyordu galiba çiftlerin hallerine. Bir de ufaktan canı çekiyordu. Her ne kadar annesine karşı sabırlı bir profil çizse de içten içe sabırsızdı. O da Parla ile rahatça şımarıklık yapıp özgürce ona dokunacağı ve her sabaha onunla başlayacağı günleri iple çekiyordu. Annesinden bile daha çok istiyordu ama Parla'nın da dediği gibi azıcık daha zamana ihtiyaçları vardı. Bazı sınavlardan geçseler de oldu bittiye getirmek istemiyorlardı. Sonra bu flört ve sorunsuz dönemi çok arayacakları da açıktı. Söz, nişan, kına gecesi, düğün hazırlıkları aşamasında duygularını rahatça ve baskısız yaşamaları güçleşecekti. Araya aileler girecekti. Haliyle en güzel zamanlarını ailelerin istekleriyle kabusa çevirmeleri kaçınılmaz olacaktı. Olan da onlara olacaktı. Kavgaydı, tartışmaydı, senin ailendi, benim ailemdi derken olur olmadık şekilde kırıp birdirbirlerini kıracaklardı. Arın Aras ve Parla bu konulara çevrelerinden çokça kulak misafiri olduğu için adımlarını sağlam atma niyetindeydi. Onların niyeti ailelerinin de gönlünü yapmaktı. Sonrasında zaten her şey ikisinin istediği ölçüde şekillenecekti. Büyüklerinin rızasını almaları bu sebeple önemliydi. Yoksa onlar da gençlik hatası ardına sığınıp birçok şey yapabilirler, ailelerini de kırabilirlerdi. Onlar kendilerini bu yaşa getiren insanlara saygısızlık etmek istemedikleri için dişlerini sıkıyordu ve bu sebeple de doğru an gelene kadar bu konuyu erteleyeceklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Porsche'li Prensin Kayıp Prensesi (TAMAMLANDI)Bu Defa B'aşka- Seri 2
RomansaKliplerimiz; https://drive.google.com/file/d/1FElHtJaIutrcYpEnmXeCFIAWz7cl1RCm/view (Flüt Solo Mustafa Tuna- Sebebim parçasının fonu eşliğindedir.) https://drive.google.com/file/d/125EOhG4QD5jEcZVhUcCjZWMTXhBGGexh/view?usp=sharing Bu hikaye tüm hakl...